Bodrum Gündem

Tarihi Eserlermizin Peşini Bırakmayacağız ..

Bodrumdaki 20. Müze Çalışmaları ve Kurtarma Kazıları Sempozyomunda Anadolunun yurt dışına kaçırılan tarihi eserleri damga vurdu.

Tarihi Eserlermizin Peşini Bırakmayacağız ..
27.04.2011
0
A+
A-


 

 

 

Tarihi Eserlermizin Peşini Bırakmayacağız …

 


 Bodrum’daki  20. Müze Çalışmaları ve Kurtarma Kazıları Sempozyomu’nda Anadolu’nun yurt dışına kaçırılan tarihi eserleri damga vurdu.


  misoprostol online


Bodrum Gündem Haber


Uluslar arası sempozyumda konuşan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Murat Süslü sadece Sırbistan’dan bir yıl içerisinde 1865 eserin geri getirildiğini belirterek “ Son beş yılda geri istediğimiz eserlerin yüzde 50’sinide geri gelmesini sağladık.  İsviçre’den Brezilya’ya , Japonya’dan Almanya’ya kadar bir çok ülkede paha biçilmez kültür varlıklarımız tarihi eserlerimiz var. Bunların Anadolu’ya , ait oldukları yerlere getirilmesi için yoğun gayret içerisindeyiz” dedi.


 


Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından Muğla’nın Bodrum ilçesindeki İsis Otel’de bugün başlayan ve üç gün sürecek olan 20. Müze Çalışmaları ve Kurtarma Kazıları Sempozyomu’na Sırbistan, KKTC ve Türkiye’den 545 müze müdürü, arkeolog, sanat tarihçisi ve uzman katıldı.


misoprostol online buy Nexium

 


Kaymakam Feridun Cemal Özdemir, Belediye Başkanı DP’li Mehmet Kocadon, vali yardımcısı Ahmet Ali Barış’ında izlediği sempozyumunu açılış konuşmalarını Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Murat Süslü ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Şenay Başer yaptı. Süslü Anadolu’nun çeşitli yörelerinden illegal yollardan yurt dışına çıkarılan eserlerin bugün dünyanın farklı ülkelerindeki müze ve koleksiyonlarda bulunduğunu ifade etti. Süslü  “Kaçırılan eserlerimizin büyük bir bölümü özellikle Batı Avrupa ile ABD ‘de pazarlanıyor.Bu trafik sadece bizim ülkemizde değil, Mısır, İran, Irak , Suriye ve Ürdün ile birlikte Brezilya, Güney Kore, Afrika ülkeleri arasında kaçak eserlerle ilgili ciddi bir trafik akışı var. Bu nedenle ABD ve Avrupa’daki meslektaşlarımız, Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ve interpol ile sıkı bir işbirliği içerisindeyiz. 2007 yılından itibaren yaptığımız çalışmalarda geri istediğimiz eserlerin yüzde 50’sini ülkemize ait oldukları topraklara geri gelmesini sağladık.Bu nedenle tarihi ve kültürel varlıklarımızın yurt dışına kaçırılmasını önlemek amacıyla başlattığımız çalışmalarda Ören yerlerinin ve müzelerin korunmasına yönelik ciddi güvenlik tedbirleri alıyoruz. Türkiye olarak kaçırılan eserlerimizin peşini bırakmayacağız” dedi.


 


Son yıllarda arkeolojik ve ören yerlerinde yapılan kazılara özel sektörün desteğinin arttığını bunun en güze örneklerinden biri Eti Holding A.Ş.tarafından önümüzdeki günlerde bitirilerek bakanlığımıza teslim edilerek açılışını yapacağımız 14 bin metrekarelik kapalı alana sahip olan Eskişehir Eti Müzesi olduğunu ifade eden Süslü “Bu müze ilk kez sıfırdan başlanarak bitme noktasına kadar özel şirket tarafından yapıldı. Bunun diğer iş adamlarımıza ve özel sektöre örnek olmasını diliyorum” dedi.


Türkiye’deki müze sayısının 189’a çıktığını ve son 5 yıl içerisinde kazı ve kurtarma çalışmalarını büyük önem verildiğini belirten Başer ise “kazı ve kurtarma çalışmalarının çokluğundan önce kazıp kurtarabildiğimiz eserlerin korunmasına yönelik ciddi tedbirler alınması önemli. Anadolu binlerce yıllık geçmişi ile yüz binlerce tarihi eser ve kültür varlığına sahip . Kültür varlıklarımızın bu kadar çok olduğu bir coğrafyada korunmasına yönelik çalışmalarda vatandaşlarımızın ihbarı ,duyarlılığı ve yöre halkının bilinçlendirilmesi de çok önemli. Kaçırılanların yanı sıra elimizdeki değerlerimizi de korumanın ve dünyaya tanıtmanın çabası ve gayreti içerisindeyiz. Bu nedenle bu yıldan itibaren uluslar arası niteliğe dönüşen sempozyum farklı ülkelerden bilim adamlarının buluşması, ve eserlerin ortak korunması yönünde de ciddi kararların alınması açısından önemli” dedi.



Sempozyumun ilk gününde konuşma yapan Belgrad Müzesi Müdürü Biljana Djordjevic’te küldür varlıklarının korunmasına yönelik uluslar arası kuruluş, interpol ve kültür bakanlıklarının çok daha sıkı işbirliğine ihtiyaç olduğunu ve kültür varlıklarının kaçırılması sırasında birçok tarihi mekan, eserde bilinçsizce tahrip edildiğini söyleyen Djordjevic’te  “Eserlerin korunmasına yönelik uluslar arası çalışmaların istenilen düzeye ulaşması sonucu tarihi eser kaçakçılığı da ciddi anlamda önlenebilir. Bizler eserlerin ve kültür varlıklarının ait olduğu topraklarla sergilenmesinden yanayız.Bu nedenle kültür varlıkları , kazılar ve restorasyon projelerinde son yıllarda büyük şama kaydeden Türkiye ile ciddi ilişkiler ve ortak projeler üzerinde çalışmaya hazırız” dedi.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.