Bodrum Gündem

HAYALİN HAYALİ

27.06.2011
0
A+
A-

Aklımla dertleştim geçenlerde Ben ülkem için hayalin hayalini istiyorum dedim. Nasıl dedi?

where to buy Indocin


Öyle bir hayal ki dedim, halkın üreterek para kazanmasını istiyorum mesela… İnsanca yaşayabilmesi haksızlığa karşı gelmesi için. Para gücünü elinde tutanlara inat kendi gücünü görebilsin diye istiyorum. Cumhuriyetin “halk yönetimi” olduğunu iliklerine kadar hissetmesi için istiyorum. Dört kişiden birisinin işsiz, beş aileden birisinin yoksul ve yardıma muhtaç olmasını, parayı yaşam felsefesi haline getirenlerin kullanmaması için istiyorum. Demokrasi, insan hakları, hukuk devleti, hukukun üstünlüğü gibi kavramları sorgulayıp savunması için istiyorum. Hakaret, korku, tehdit, baskının egemen olmadığı, haklı olanın ezilmediği toplumsal barış koşulları için istiyorum. Tembelleşmeden, kula kulluk etmeden hak ederek yaşaması için istiyorum dedim. 


 


Bir hayalim de dedim;


 


Ev kadınının, çalışan kadının, manavın, mahalle bakkalının, kahvecinin, işçinin, memurun, terzinin, köylünün “aydın” olmasını istiyorum. Çünkü okumuş insan sistem içinde eriyebilir “aydın insan” erimez. Halk için çalışır aydın. Kendisi de halkın bir parçasıdır dedim. Hukuksuzluğa karşı hukuku savunmasını bilir. Bozulmuş düzeni ortaya serer. Uygarlığın sağladığı insan haklarını savunur. Görünmeyeni görür sömürüye karşı çıkar. Bu yüzden dışlanır, hakaret görür, hapse atılır aydın. Ama amacı için sonuna kadar savaşır. Tam da bunun için istiyorum dedim. Okumuş insan, kilisenin dünya merkezli bir evren anlayışını savunuyorken Galileo’nun dünyanın güneşin çevresinde döndüğünü söylemekle bilime ışık tuttuğunu öğrenebilir. Ama aydın bir köylü Galileo’nun aslında toprakları elinde tutan feodal güçlerin bozuk düzenine karşı çıktığını bilir. Bu farkın görülmesi için istiyorum dedim!


purchase Asacol

 


Bir de,


 


Her ama her konuda gerçekçi, bazen de hayal gücüyle beraber, bunun yanında akıl da yürütebilen şairler, ozanlar, yazarlar, sanatçılar tiyatro ve sinemacılarımız olsun istiyorum dedim. Öyle insanlar ki, ne içinde yaşadığı toplumun ne de daha önceki toplumların kabul ettiği hiçbir kurala bağlı kalmasın. Özgür olsun. Bir felsefesi olsun, sınırları kabul etmesin ama toplumun da sesi olabilsin. Dünyayı, insanı, tabiatı baştan yazsın, çizsin, yorumlasın. Müşfik Kenter, Aziz Nesin, İdil Biret, Nazım Hikmet, Ömer Kavur, Orhan Kemal, Ömer Hayyam gibi mesela dedim. Ömer Hayyam ki, Sabahattin Eyüboğlu Dörtlükler (Rubailer) kitabında O da aklına şöyle seslenmiyor mu dedim?


 


Akılla bir konuşmam oldu dün gece;
Sana soracaklarım var, dedim;
Sen ki her bilginin temelisin,
Bana yol göstermelisin.
Yaşamaktan bezdim, ne yapsam?
Birkaç yıl daha katlan, dedi.
Nedir; dedim bu yaşamak?
Bir düş, dedi; birkaç görüntü.
Evi barkı olmak nedir? dedim;
Biraz keyfetmek için
Yıllar yılı dert çekmek, dedi.
Bu zorbalar ne biçim adamlar? dedim;
Kurt, köpek, çakal makal, dedi.
Ne dersin bu adamlara, dedim;
Yüreksizler, kafasızlar, soysuzlar, dedi.
Benim bu deli gönlüm, dedim;
Ne zaman akıllanacak?
Biraz daha kulağı burkulunca, dedi.
Hayyam′ın bu sözlerine ne dersin, dedim:
Dizmiş alt alta sözleri,
Hoşbeş etmiş derim, dedi.


 


Lamisil at low prices Mantık dersinde öğretmişlerdi. Çift olumsuz matematik evreninde olumluya dönüşür diye. Şöyleydi, değilin değili mutlaka kendisidir. Ben de hayalin hayalini istiyorum bu da benim evrenim dedim…


 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.