KARA SİYASET

Buy Kamagra purchase Indocin online Ayla GÜRPINAR

Evinde oturan insanlarımız kelimelerden ürküyor.
Sözcükler hayatlarımızı karartıyor.
Toplumca tanımlama çarpıklıkları yaşıyoruz.
Algılarımız sıfırlanmış durumda.
Aldatılmalarımız had safhada.
İktidar her saniye yeni bir projenin içine dalıyor ve ha bire yalanlar üretiyor.
Ve her birinden kıyametler yaratılıyor.
Bundan faydalanan ise ” kara siyaset “.
Oysa; her şey çok açık ve net.
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeki toprağa toptan ANADOLU diyoruz.
Yönlerine ve konumlarına göre;
Kuzey Anadolu, Batı Anadolu, Güney Anadolu, Orta Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, diye tanımlıyoruz.
Ve her bölgede farklı mezhepli ve farklı yaşayış biçimlerini benimsemiş, farklı dinli veya dinsiz, farklı kökenli insanlarımız yaşıyor.
Ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin esas görevi bu topraklar üzerinde hiç bir ayırım yapmadan
1) Güvenli yaşamı,
2) Eşit çağdaşlaşma ve eğitim olanaklarını,
3) Eşit sağlık hizmetlerini,
4) Eşit iş olanaklarını,
yani yaşam için elzem olan eşit insani koşulları bir bütün içinde sağlamaktır.
Ve seçimle başa gelen iktidarın oluşturduğu hükümetin projesi ve stratejileri ile  bunlar gerçekleştirilir.
Başbakanın bahsettiği Kürdistan ise bizim sınırlarımızın dışında kalan, Kuzey Irak bölgesine konuşlanmış alandır. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bir Kürdistan dan bahsetmek zihinleri karıştırmaktadır.
Kara siyasetin en önemli işlevi de insanların kafalarını karıştırmak ve sorunlar üretmektir.
” Barış süreci ” açıklaması ise akıllara – bir savaş var ve barış arayışına girildi algısı oturtuluyor.
Peki bu savaşı çıkaranlar Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bölgesel olarak bizler geri kaldık, devlet buraya da el atmalı, biz de yaşamımızı zenginleştirmek istiyoruz mu, dediler,
yoksa; kendi dilimizi kullanacağız, kendi federal yönetimimizi oluşturacağız, bu toprakların adı zaten Kürdistan dırmı, dediler!
Kara siyaset rantı (getirimi) çok sever. Rant nerede, karmaşa da oradadır.
Kara siyasetin ürettiği rantiyeciler (getirimciler) her siyasi partide kendilerine yer bulmuşlardır.
Kara siyaset toplumu düşünmez.
Kara siyaset insanı hiç düşünmez.
Kara siyasetin düşündüğü tek şey vardır kendileri için daha çok para, daha çok zenginleşmektir.
Bugünkü iktidar bu kara siyaseti, bugüne kadar ki iktidarlar içinde, en üst düzeye taşımış bir iktidardır.
Direncimiz ise Türkiye Cumhuriyetini bu kara siyasete kurban etmemektir.
Bizler net düşünebilir ve karmaşık kavramlara izin vermeyebiliriz.
Nereden gelmiş-nereye yerleşmiş olsak da ,
nasıl bir yaşama alışkanlığımız olsa da,
farklı yöresel lehçelere sahip olsak da,
farklı dilleri konuşsak da,
farklı dinlere sahip olsak da
bizler biriz.
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde birlikte yaşıyoruz.
Farklı yöre insanları farklı koşullarda buluşuyor, birlikte iş yapıyor, birlikte yuva kuruyorlar.
Her birimizin tek hedefi olmalı.
O da;
Türkiye Cumhuriyetini medeni ve çağdaş seviyelere çıkarmak ve eşit yurttaşlık haklarını kullanarak, kardeşçe ve güven içinde yaşamaktır.
Nerede ve nasıl olursa olsun
“Kara siyasetin” hayatlarımızı karartmasına izin vermeyelim.