Kuzey Hendeği’nden Türk Sanat Müziği Ezgileri Yükseldi

Meltem Ulusoy dedi ki:

Dayanamayıp 2 gün önce facebook sayfamda yazdığım yazıyı buraya da aktarmak istedim….
”Geçen hafta Zeynep Okçu Bale Okulu’nun gösterilerini izlemek üzere Bodrum Kalesi’ndeydim. Dün akşam da aynı yerde Bodrum Belediyesi Türk Musıkisi Derneği Klasik Türk Müziği Korosu’nun konserine gittim.Ve her ikisinden de çıldırmış bir şekilde çıktım !
Her ikisinde de Kuzey Hendeği hınca hınç doluydu. Bir anda kendimi çok mutlu hissettim; demek ki hala biraz da olsa ”gerçek sanata” ilgi vardı ! Ama, kısa sürede ne kadar yanıldığımı anladım. Elbette, duyarlı olan insanları bu yazacaklarımın dışında bırakıyorum. Ne yazık ki, insanımız bir gösteriyi nasıl izleyeceğini, orada nasıl davranacağını bilmiyor !
Zeynep Okçu Bale Okulu, katıldığı uluslar arası yarışmalarda ülkemize birincilik de dahil pek çok başarı taşımış harika bir gösteriyle buluşturmak istemiş Bodrum’u. Duyurularda, 5 yaşından küçük çocuk getirilmemesi istenmiş. Gösteriler başlamadan önce küçük çocuklarla ilgili rica tekrarlanmış. Ama, heyhat ! Bazıları, komşu düğününe gelir gibi küçücük çocuğunu kapmış gelmiş. Çocuklar, haklı olarak sıkılıyor ve yaygaranın biri bin para ! Sıkıntı yalnızca çocuklarda mı ? Orada gördüğü eşi-dostuyla gösteri sırasında sohbet edeni mi ararsın ? Telefonla sohbet edeni mi ararsın ? Fotoğraf ve facebook fonksiyonundan başkasını tanımadığı halde eline aldığı akıllı telefonunu akılsızca kullananını mı ararsın ? Gösterinin ortasında, tüm ikazlara rağmen, sahnenin önünden salına salına gidip geleni mi ararsın ? Gösteriyi tam konsantrasyonla izlemek ne mümkün ?
Türk Müziği konserinin teması Erol Sayan. Sayan da konseri izleyenler arasında. Büyük emeklerle hazırlanılmış çok güzel bir konser. Ve aynı kaba görüntüler, tavırlar ! İçeride çocuk yaygaraları, önümde akılsızca kullanılan akıllı telefonun şu yeni yetme modası selfie özelliğini orada keşfetmeye çalışan iki yetişkin (!) ! Gözümün önünde sürekli yanıp sönen telefon ışığı ! Çaprazımda, gittiği kına gecesinin dedikosunu yapan yetişkinler (!) topluluğu ! Yine aynı kaba tavır; konser sırasında sahnenin önünden salına salına gelip geçenler ! Konserin son şarkısından önce hemen kalkıp gidecekler de var ki kalabalığa kalmadan oradan ayrılabilsinler ! Eeeee, mesaiye falan yetişilecek herhalde ! Tema Erol Sayan orada konuk da olunca çok doğal olarak sahneye davet edildi. Adamcağız, rahatsızlığı nedeniyle ayakta durmakta zorlandığını söylemesine rağmen büyük bir nezaket örneği gösterek sahneye geldi ve son şarkıya eşlik etti. Düşünsenize, size, hem de ücretsiz olarak sunulmuş böyle bir konserde besteciyi de görme, dinleme ve alkışlama şansınız var. Ama, heyhat ! Sayan sahnede, bazı sanatseverler (!) Kale’yi terketme çabasında, sahnenin önünden saygısızlık yürüyüşü yapıyor ! Bir de, özel konuklar için ayrılmış koltukların altında da dahil olmak üzere içilip atılmış boş su şişeleri !
Ha, bu arada ben bir şey yapmadım mı ? Yaptım elbette ! Mahallenin huysuz kadını gözüyle bakılsam da etrafımdakileri uyarmaya çalıştım. Ama kaç kişi ?
Okullarda ”görgü kuralları” dersi olabilse keşke ! Ben kendi payıma bundan sonraki çalışmalarımın içine neleri de dahil edeceğimi planladım bile.
Yazık, ayıp ! Hiç bir şeye saygı duyulmuyorsa bile emeğe saygı, lütfen ! Ve biliyorum ki, önce kendine saygı duymalı insan. Bulunduğu toplulukta, en basiti telefonlarla ilgili anons yapılmak zorunda kalınıyorsa,
bu nasıl olacak bilmem !
Belki bir çözüm de bu tarz sunuların paralı yapılması.Çünkü 1 kuruş bile ödese parasına kıyamadığı için en azından oturup sonuna kadar izler gittiği gösteriyi !”