Bodrum Gündem

“SÜLÜKLER SALTANATI”

 

“Kayserili  Abdullah, Kasımpaşalı Tayip ve nereli olduğunu daha netleştiremeyen  Arınç, iktidar olma durumunda, rantın nasıl pay edileceği planlarını yapmışlar ve bu güne değin bunlarda en ufak bir değişiklik olmamıştır.

Esasta ayrılık yok ama , ellerinde bulunan sülük şişelerindeki sülükler zamanla değişti, zoraki değiştirildi.

Neden zoraki değiştirdiler ?…

İktidar olduklarında, köy vaizi  Fetullah canının derdine düşmüş melanet içeren projelerini gündeme taşıyamamıştı.

2005 yılından sonra durum değişti. Nurcular, Nakşilere baskı yapmaya başladı ve bunda  da çok başarılı oldular. “Şeytan Ayetleri”  kitabının yazarı Eren Erdem’in tanımlamasına göre Fetullah “Kuran’ın bir kısmına inanıp diğer kısmını inkar eden bir müşrik (Allah’a ortak koşan)  Nurcularda tefsir yok. Yani Kuranın açıklamasını yapmıyorlar. Çünkü onlara  Kuran’ın bir kısmını okutmuyorlar.

Fetullah’ın her zaman desteğini alan Kayserili gözetim ve himayesinde bulunan sülükleri devletin en verimli yerlerine kan emici olarak yapıştırdı.

Bunun farkına varan Tayip bu konuda ılımlılığını bırakıp koruma ve gözetimi altındaki sülükleri o da hızlı bir şekilde devletin gelir getiren yerlerine yapıştırdığı gibi “Özelleştirme” adı altında ekonominin can damarlarını teslim etti..

Sülüklere saltanat sağlamakla görevli hale getirilen Kayserili ile Kasımpaşalı arasındaki bilek güreşinin galibi , Kasımpaşalı görünüyor.

Müşrik Fetullah durumdan rahatsız. Bu nedenledir ki, 35 kişinin bombalanması karşısındaki hükümet tutumunu alaylı bir söylemle kınadı. Fetullah , yenildiğini anladığı anda rasgele sallıyor. Cahilliğin bir göstergesi de bu olsa gerek”. ( 01.01.2012 Bodrum Baskısı’ndaki köşe yazımdan alıntı)

………………………..

Şimdi sallama ile karışık saldırıyor, saldıracak. Yani devamı yarın gibi.  Masumlarla uğraşılacağına sülükleri yapıştırıldığı  yerlerden sökmek gerek.O sülükler ki, şimdilerde FETÖ ‘cü yaratma uğraşı içinde. Ancak bu yolla kendilerini alalayabiliyorlar

Sülükler tuzlanınca emdiğini bırakırlar.

Sülüğün tuzu, Atatürk Cumhuriyeti , İlkeleri ve Laisizm. Peygamberin veda hutbesinden söz etmek benimle dalga geçebilirsiniz demektir. Herkes aklını başına devşirmelidir.

2005 den sonraki yıllarda FETÖ nün ardına düşenler tek, tek biliniyordu. Ayrıca Tayip ile Abdullah arasındaki rekabet başlamıştı.  İhanet ve aldatılma fasa fiso gibi.

Ancak bu, ne menem aldanma ve ihanete uğramak ki, hala sızlanmalar sürüp gidiyor ve böylece duruma tam anlamıyla el koyma olanağı perçinleniyor.

Muğla türküleri çok güzel anlatır yaşamı.  Pişmanlık aşamasına gelmiş bir ozan anlatıyor halini yerel deyişle. O dörtlüklerden biri ile bitirelim:

“İndim daldan budekten,/ Şeker de yedim dudakten,

Böyle olceni bilsedim/ İndirmezdim gucekten!

Sen indirdin Fetö şimdiki kucağa hemen taşındı orada mesut ve mesrur keyif sürüyor. Nanik de cabası.

BODRUM’A GEL DOYASIYA KES!

İnternette haber:

“ANKARA AĞACI KESENİ ARIYOR”

“Ankara’nın en kalabalık ilçelerinden Çankaya’da bulunan Kavaklıdere semtindeki yaşlı ağacın kesilmesi kriz oldu”.

CHP li belediye tüm olanaklarını seferber edip düşmüş adamın peşine ama sonuç, “Heyhat!”

Adama ulaşsak çağırırdık Bodrum’a.  “Gel, gel Bodrum’a gel! Belediyenin üst düzey yöneticileri (!) bile korur seni diyerek. Çünkü burada ağaç kesenlerin ihbarına çok anlamlı yanıt vermiş kendileri.  Ne demiş?…

“Akçabük sokakta öyle  abartıldığı bir durum yoktur…… Bahsedildiği gibi orada bir ağaç budaması ve sökülmesi de yoktur.Bahsedilen kulübe var   olan kulübeye benzememektedir (?) Orada çalışanlar bu kelimeyi hak etmemektedir”

Satırla aralarında iki önemli ileti var. :

Bize kibarca yalancı demiş.

Orada çalışanları üzerimize kışkırtmış oluyor.

Park ve bahçeler departmanı  30 kadar ağaç fidanı getirip sökülüp bozulan yerlere diktirtti.

Yukarıdaki sözleri söyleyen üst düzey bürokrata ağacın ne olduğunu , sökülen  ve kesilen ağacın nasıl olduğunu öğretecek değiliz elbet. Ayıp olur, saraka olur. Çünkü kendileri Bodrum’umuzun en büyük köylerinin birinin çocuğu. Ayrıca Nisan ayından bu tarafa hala kesilmiş  ve sökülmüşlerin artıklar duruyor. Demek ki oraya görmek için bakılmamış oluyor.

Ankara’daki ağaç düşmanına sesleniyorum.:

Oralarda kaçacağım diye sefil olma. Gel buraya sana yıllarca iş çıkar.

Gel, gel kardeş doyasıya kes!!!!

Okurlar ve halkımızın kurban bayramını içtenlikle kutlar saygı ve sevgiler sunarım!…


 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.