Bodrum Gündem

“BEN ZİRVEDEYKEN BIRAKTIM”…

zaliha özgentürk bg manşet

Türkiye’nin Barış Elçisi ; ZALİHA “BEN ZİRVEDEYKEN BIRAKTIM”

Bazılarımız doğuştan şanslıyızdır. Okumuş-yazmış, meslek sahibi, maddî olarak iyi gelire sahip ailelerin çocukları olarak doğar ve hayatı daha az olanaklı insanlara göre daha konforlu yaşarız. Onun yanı sıra hayallerimize ve hedeflerimize ulaşmada bize yardımcı olanların sayısı da azımsanmayacak kadar çok olur.

Röportaj : Çiçek Bozoğlu

zaliha özgentürk bodrum gündem röportaj görselleri (19)Zaliha, o şanslı gurupta doğanlardan olmadı. Balıkçı bir baba ile mürebbiye bir annenin kızı olarak 29 Mayıs 1942 yılında İstanbul Feriköy’de doğdu. Henüz 2,5 yaşında iken Romanya’nın Balcık kasabasından göç etmiş bir ailenin oğlu olan 1900 doğumlu babasını kaybeden Zaliha’nın hayat çizgisi, 8 yaşında aldığı mandolin dersi ile bambaşka bir yöne döner. Müziğe olan kabiliyeti ve üç buçuk oktavlık sesi ile yıllar sonra Ürdün Kralı Hüseyin’nin dikkatini çekecek ve o günün anısına kraldan hediye olarak bir broş dahi alacaktır. Türkiye’de olduğu kadar yurt dışında da yıllarca gönülleri fetheden ve 12 dilde şarkı söyleyen Zaliha’nın asıl adı Saliha Özgen’dir. Saliha ismi Kur’an’da “iyi kadın…” anlamına geldiğinden ve “Allah’ın salih kulu…” olarak geçtiğinden, herhangi bir şekilde kötü bir şey çıkarsa, Saliha adına leke sürülmesin diye, adını Zaliha olarak değiştirir.

zaliha özgentürk bodrum gündem röportaj görselleri (17)“1910 Giresun doğumlu olan annem, 19 Mayıs 1919’da Samsun’dan Akdeniz gemisiyle İstanbul’a gelmiş ve işgal zamanının İstanbul’unda yaşamış. Atatürk Devrimlerine geçildikten sonra o da çağdaş giyime geçerek beni Atatürk ilkelerine saygılı, çağdaş bir birey olarak yetiştirmeye gayret sarf etti. 8 yaşında, Feriköy İlkokulu’nda mandolin ile tanıştım. Hatta orada ders alan öğrencilerden önce öğrenip, yeni başlayanlara ders vererek ilk paramı da kazandım. Daha sonra Nişantaşı Kız Lisesi’nde okurken bir yandan da hem lisenin basketbol takımında, hem de İTÜ kız voleybol takımında oynadım. Sonra İTÜ Spor Kulübü’ne transfer oldum. Spora çok yatkındım. Eskrim, atletizm ve voleybol ile uğraştım. Türkiye Genç Kızlar Jimnastik Kulübü’nün kuruluşunda da yer aldım. Müziği çok seviyordum ama 1962 yılında Atatürk’ün ilk kurduğu okul olan Kızılay Ebe Hemşire Okulu’na gittim. Oradan ebe hemşire olarak mezun oldum. Sonra Kasımpaşa Deniz Hastanesi’nde, ameliyat ve sonrası bakım hemşiresi olarak çalıştım…“

zaliha özgentürk bodrum gündem röportaj görselleri (16)Barış Manço, Cem Karaca ve Timur Selçuk ile birlikte birçok ünlüyü Türk müziğine kazandıran Enver Halatçı’dan ders alan Zaliha, ilk kez 1964 yılında Suadiye’de Klüp Reşat’ta sahneye çıkar. Azerbeycanlı Azmi isimli bir dağ eşkıyasının, bir Türk göçebe obasında rastlayıp aşık olduğu kız için yazıldığı rivayet edilen Azerbaycan türküsü “Reyhan”ı, Türkiye Türkçesi’ne uyarlayıp ilk kez 1967 yılında sahnelerde söyledikten sonra Türk halkı onu “Dağlar Kızı Reyhan…” olarak çağırmaya başlar. Sanat yaşamı boyunca 30 plak yapar. Mesleğinin zirvesinde Türkiye’nin aydınlık ve modern yüzü olarak Türk kültürünü dünyaya taşıyan Zaliha, Dışişleri Bakanlığı Kültür Dairesi kanalı ile SSCB, Romanya, zaliha özgentürk bodrum gündem röportaj görselleri (5)Avusturya, Yugoslavya, Belçika, İsveç, Azerbaycan, Gürcistan, Türkmenistan, Özbekistan’ın da içinde yer aldığı bir çok ülkede toplam 99 solo konser verir. Ayrıca Paris ve Londra’dan gelen özel istekler üzerine oralarda da çeşitli konserler düzenler. Artık barış elçisidir Dağlar Kızı. Bugün rahmetle andığımız Sakıp Sabancı’dan Bülent Ecevit dönemi siyasetçi ve iş adamlarının da dinlemekten hoşlandığı bir isim haline gelen Zaliha, sesi kadar güzelliği ve hanımefendiliği ile de sevenlerinin gönlünde taht kurar. Türkiye’nin yabancı lisanslı ilk otomobili olan Murat 124’ün isim annesi olma özelliğini de taşıyan Zaliha, şöhretin başını döndüremediği nadir sanatçılardan biri olur. Şarkıcıların sinema filmi çekmesine pek de sıcak bakmayan Zaliha, gelen ısrarlar üzerine yalnızca 1973 yılında Murat Soydan ve Ahmet Mekin ile baş rollerini paylaştığı “Pembe Dünya”  filminde oynar. Sesi kadar güzelliği ile de dillere destan olan Zaliha’ya yüzlerce erkek aşık olur, bunlardan onlarcası da evlenme teklif eder. 25 yaşında evlendiği üsteğmen ile mutluluğu 2 yıl bile süremeden ayrılır. İkinci evliliğini yaptığında ise 33 yaşındadır. O evlilik de umduğundan kısa sürer. 40 yaşında son defa bir mimarla evlenen Zaliha’nın bu evliliği eşi hayatını kaybedene dek 20 yıl sürer. “Hiç Aşık Olmadım…” der Zaliha bir söyleşisinde.

zaliha özgentürk bodrum gündem röportaj görselleri (14)“Evlenmelerim de boş bulunup aldığım evlenme kararlarımdır. Sevip aşık olup değil yani, kısa zamanda eşlerime ağır geldim ve ayrıldım…”

Ülkesini yurt dışında temsil eden bir sanatçı olarak barış elçiliği yapmaktan onur duyduğunu her fırsatta dile getiren Zaliha, ilk kez 1963 yılında tatil için gelir Bodrum’a. Gittiği her yere değer katan şarkıcı, Bodrum’da bir köy düğününde Çökertme türküsünü dinleyip çok beğendikten sonra Zeybek dansı ile birlikte sahneye koyar.

Cevat Şakir’in o ünlü dizelerinin hayat bulmuş halidir Zaliha, çünkü geldiği Bodrum’a aşık olur ve 1984 yılında İstanbul’daki tüm mal varlığını satarak Bitez’e yerleşir. Adını verdiği araba gibi o da muradına ermiştir sonunda.

1984 yılında, sanatının zirvesinde henüz 42 yaşında sahneleri bırakan ve Bodrum’a yerleşen Zaliha, apart otel işletmeciliği ve 20 metrelik yatında kaptanlık yapmaya başlar. Sanat yaşamı boyunca ve turizmden kazanarak elde ettiği ve yaklaşık 4 milyon lira değerindeki mal varlığının tamamını ölümünden sonra eğitim amaçlı kullanılmak üzere inandığı, yaşadığı ve savunduğu Atatürk ilkelerine bağlı olan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Bodrum Şubesi’ne bağışlar. Kendisinin çocukken okuma konusunda yaşadığı zorluklar onu biyolojik olarak sahip olmadığı tüm çocuklara karşı hassas kılar. Artık tüm çocuklar onundur ve onların da hayatta sağlam adımlarla

ilerleyebilmeleri için okumaları gerekmektedir.

zaliha özgentürk bodrum gündem röportaj görselleri (13)“Şimdiye kadar çok çocuk okuttum. Kefenimi alıp gideceğim. Bugüne kadarki birikimlerimin emin ellerde ve eğitim için değerlendirileceğine inandığım için neyim varsa ÇYDD’ne bağışladım. Her şeyin bir devri var…” diyor ünlü şarkıcı. Benim devrim de bitiyor. Nasıl okul bir yaşta bitiyor ve bir daha okula dönemiyorsunuz, sahnenin ve yaşamın da bir yerde bittiğini bilmek lazım. Ben zirvede bıraktım. Her çıkışın bir inişi var, bunu herkesin bilmesi lazım . Ben ne yaptıysam aynısı bana geri döndü. Bugün kimsem yok demeye kalkarsam hakikaten Allah’a karşı nankör olurum. Bu dünyayı terk etmek önemli değil, dünyada kaldığın müddetçe iz bırakmak önemli. Ben de kendimce iz bırakarak yaşamaya devam ediyorum Bodrum’da…”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.