Bodrum Gündem

NESLİHAN NAZLIOĞLU – BESİAD Yönetim Kurulu Başkanı

NESLİHAN NAZLIOĞLU – BESİAD Yönetim Kurulu Başkanı

Bodrum Esnaf ve Sanayici İş İnsanları Derneği Başkanı NESLİHAN NAZLIOĞLU

“BESİAD iş insanlarının örgütlenmesi, iş birliğinin artırılması ve birbirini güçlendirilmesi anlamında çok kıymetli bir dernek…”

Bodrum Esnaf ve Sanayici İş İnsanları Derneği (BESİAD), kurulduğu günden bugüne kadar hep o dik duruşun sembolü olmuş, hem Bodrum için elini taşın altına sokmuş, hem de Bodrum’a yapılacak yatırımlar için de birbiriyle hep dayanışma içinde olmuştur. Dayanışmayı sadece iş insanları olarak değil, özellikle sosyal sorumluluk projelerinde Bodrum halkı ile iç içe olmuştur. Sanıyorum bugüne kadar istikrarlı bir şekilde büyümesinin nedeni bu olsa gerek.

Bu dönem bir kadın iş insanı başkan olarak göreve geldi. Bu çok önemli. BESİAD’da ikinci kez bir kadın başkan görev aldı. Daha önce Ayşe Özer de başkanlık yapmıştı.

Bu kısa girişin ardından önce BESİAD Başkanı Neslihan Nazlıoğlu’nu tanıyalım.

“1975 Ankara doğumluyum. 2004 yılında Bodrum’a geldik. 14 yıl uluslararası kurumsal bir şirkette çalıştım, yöneticilik yaptım. Sonra istifa ederek kendi şirketimi kurdum, 8 yıldır da kendi şirketimde faaliyet gösteriyorum. Sektörüm 22 yıldır sigortacılık. 13 yaşında Deniz ve Rüzgâr isimli ikiz oğullarım var.

Hem annelik, hem başkanlık yapmak zor olsa gerek.

Her işin kendine göre zorlukları vardır. Bunu kadın ya da erkek olarak ayırmayı doğru bulmuyorum. Ben şuna çok inanıyorum; hep kadın başkan deniliyor ya öncelikle ben bu ayırıma çok karşıyım. Çünkü bana göre ülkemizde de yaşadığımız en önemli sorunlardan bir tanesi bu, yani kadını farklı yere koymak. Kadın komisyonlarının kurulması, kadın başkan olarak algılanması, lansedilmesi. Ama aslında özümüz hep aynı, insanız. Yani bir erkek başkan olduğu zaman ‘Erkek başkan geçti’ demiyoruz. O zaman bence artık ‘Kadın başkan’ denilmesini çok doğru bulmuyorum. Çünkü sistem buna çok müsait, ayrımcılığı biz yaptığımız zaman kadın-erkek ayrımcılığına kadar gidiyor. Ben de bir iş insanı olarak, derneğin mutfağında 11 yıl bir fiil yönetimde almış bir insan ve bir cumhuriyet kadını olarak şuna çok inanıyorum; eğitimli-eğitimsiz her kadının bu cumhuriyete bir borcu olduğunu düşünüyorum. Ben de bir sivil toplum kuruluşunda cumhuriyete olan bu borcumu ödemek için bu sorumluluğu aldım ve bunu layıkıyla yerine getirmeye çalışıyorum…”

BESİAD’ın vizyonu ve misyonu nedir?

“BESİAD 20 yıllık bir kültür. Mutfağında doğduğum ve yaşadığım için ben böyle değerlendiriyorum. Benim yaşadığım, hissettiğim duygulardan bahsediyorum. BESİAD’ın her zaman bir çizgisi vardır. Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, cumhuriyetçi, demokrat kimliği olan ve bundan da asla taviz vermeyen bir dernek. İş insanlarının örgütlenmesi tabii ki bizim odağımız, misyonumuz. Bu örgütlenme ile beraber iş dünyasının ihtiyaçlarının doğru tespit edilip ona yönelik olarak çözümler üretilmesini çok değerli buluyorum. Bütün çalışmalarımızda da bu anlamda her yıl, her dönem üstüne koyarak gidiyoruz. Yaptığımız en önemli şeylerden bir tanesi ki ben bunu 12. dönem başkanı olarak çok önemsiyorum. Mesela BESİAD’a değer katmış çok kıymetli önceki dönem başkanlarımız ve onların çok ciddi tecrübeleri var. 12. dönemdeki genel kurulda Yüksek İstişare Kurulu’nu kurduk. Neden? Bugün bütün kurumsal şirketlere baktığımız zaman hepsi mentorluk satın alıyor. Bizim en büyük mentorlerimiz önceki dönem başkanlarımız, tecrübeleri çok kıymetli benim için, Besiad için. Bunu çok önemsiyorum. Vizyon olarak tabii ki büyüyen bir Bodrum var. Pandemi ile berabere şu an belediyeden aldığımız rakamlara göre 450 bin nüfusu olan, nitelikli göç alan bir Bodrum. Biz sadece iş dünyasına değil Bodrum’a da değer fark yaratan bir derneğiz. Çünkü Bodrum’un sorunları iş dünyasının sorunları. Aslında iş dünyasının sorunları da Bodrum’un sorunları. Biz bu konsepti bütün yerel yönetimlerimizle beraber, onların da çalışmalarına destek vererek ve her daim elimizi taşın altına sokan bir derneğiz…”

Bir gazeteci olarak BESİAD’ı neredeyse kurulduğu günden beri sürekli izliyorum. Hem Türkiye hem de Bodrum siyasetinde aşırı bir rekabet vardır. Özellikle başkanlık için yoğun bir çalışma yapılır. Seçimler vurdulu, kırdılı hatta bazen kanlı canlı olur. Fakat BESİAD’ın seçim atmosferi kelimenin tam anlamıyla şölen havasında gider, birbirine devreden ve birbirini destekleyen bir oluşum içindedir. Bir önceki başkan görevi devredince yeni başkana destek vermek için yola çıkar ve o süreci hep devam ettirirdi. Bunu Cenk Sezgin de Uğur İlhami Özden de Emre Köroğlu da Engin Kaplan da yaptı. Bunu hiç kuşkusuz Neslihan Nazlıoğlu da devam ettirecektir. Geleneksellik, vizyon bu olsa gerek…

“Kesinlikle… Çünkü 20 yıllık bir kültürden bahsediyoruz. Rekabet tabii ki bütün sistemleri besleyen bir şeydir ama genelde kendi içinde yetiştiren, bu kültürü devam ettirebilecek, bunun üstüne artı katma değer koyabilecek insanları çıkartıyor. Onun için de seçimler de tek liste ile çıkıyor ve doğru bir tespitle şölen tadında sonuçlanıyor. Bu güvenden dolayı da zaten her önceki dönem başkana göre diğer başkanlar da onun koyduğu projeleri devam ettiriyor. Dolayısıyla kendi içinde rekabet eden bir dernek değil…”

Bu vizyon çok önemli diye düşünüyorum.

Ekonomik açıdan zor bir dönem geçiriyoruz. Özellikle son üç-dört yıl çok kötü geçti. Turizm açısından ondan öncesini de değerlendirirsek neredeyse son 10 yılımız kayıp gibi geçiyor. BESİAD bu anlamda nasıl bir öngörüde bulunuyor, neler yapıyor? Özellikle kendi üyelerini birbirine bağlayıp yaşamlarını sürdürebilmeleri, ekonomik açıdan da yükselebilmeleri adına nasıl bir tarz uyguluyor?

“BESİAD zaten iş insanlarının örgütlenmesi, iş birliğinin artırılması ve birbirini güçlendirmesi anlamında çok kıymetli bir dernek. Biz aynı zamanda Güney Ege İş İnsanları Federasyonu’na (GESİFED) bağlı bir derneğiz. Ben önceki iki dönemde de yönetim kurulunda idim. Bu çok kıymetli. Bodrum iş dünyasında iş birliği kendi içinde zaten oluyor. Bizim Bodrum iş dünyasının pazarını büyütmek gibi de bir amacımız var. Onun için 27-28-29 Ekimde 9. cusunu yapacağımız iş zirvesini GESİFED’le beraber yapıyor olacağız. Amacımız ‘TR32” dediğimiz Denizli, Aydın, Muğla derneklerinin üyeleri ile Bodrum iş dünyasının network’ünü sağlamak yani iş hacmini büyütmek. Bunu çok önemsiyoruz…”

BESİAD öylesine kurumsallaşmış bir ilçe STK’sı ki TÜSİAD, GESİFED ve TÜRKONFED’le birlikte her zaman belli projelerin içinde olabilir. Geçmiş dönemde o ekonomi zirvelerini yapmaya başladığınızda ‘Acaba başarılır mı, başarılamaz mı, kaç kişi katıl?’ diye düşünülürken şimdi bölgeyi ele alan bir proje ortaya koymaya çalışıyorsunuz. TÜRKONFED eski başkanı Orhan (Turan) Bey’in de TÜSİAD Başkanı olması sizin için bir avantaj mı?

“Vizyonunu, misyonunu bildiğimiz, tanıdığımız, hayata, iş dünyasına bakış açısını, sorunlarını bilen bir insanın olması tabii ki bizim için büyük avantaj. Aslında bizim bu 9. İş Zirvesi, TÜSİAD ve TÜRKONFED’in iş takvimlerine işlenmiş durumda. Bu birliktelik çok önemli. Çünkü hep şunu söylüyorum; BESİAD bugün sadece Bodrum değil Muğla Bölgesi’nde sözü dinlenen, sözü geçen en önemli STK’lardan birisi. Onun dışında TR32 içerisinde de en çok sözü geçen üç-dört dernekten bir tanesi. Çünkü her zaman elini taşın altına sokan her zaman proje üreten, fikir üreten sorunları çok net bir şekilde ortaya döken bir STK. Dolayısıyla Orhan Turan’ın da TÜSİAD Başkanı olması, TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez’in olması sorunların çözümü anlamında bizim için değerli…”

Bodrum’un en önemli sorunlarından bir tanesi çevre sorunu. Bu konuda sadece Bodrum’u değil çevresini, bütün Muğla’yı da değerlendirmek lazım. Siz de iş insanları olarak hem çevreyi hem de inşaat sektöründe çalışan üyelerinizi de korumak zorundasınız. O anlamdaki dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?

“Onu açıklamadan önce şu çok önemli; 12. dönemde sektörel analiz toplantıları yapmaya başladık. Onu yapmamızdaki amaç üyelerimizin BESİAD’ı nerede görmek istiyor, işinde neye ihtiyacı var, yani doğru teşhiste bulunabilmek için önce sorunları tespit etmek gerekiyor. Bu sorunlarla beraber üyemizin veya toplumun çözüm önerisi çok kıymetli. Sorunlar ve çözümleri anlamında ilk olarak yeme-içme sektörü ile Haziranın başında da otel, konaklama ve turizm acentesi üyelerimizle ikinci toplantımızı yaptık. Toplantıları yapıyoruz da ne oluyor, çok şey oluyor. Çünkü sorunları tespiti ve çözüm önerileriyle beraber yerel yönetimlere dosya halinde veriyoruz. Diyoruz ki; ‘Bunlar herkesin bildiği sorunlar. Söz uçar yazı kalır’ Eleştiri anlamında değil, herkes her şeyi eleştirebilir. Eleştirmek istediğiniz zaman bin tane şey bulabilirsiniz. Ama önemli olan çözüm önerisiyle gitmek. Çünkü herkes her şeyle uğraşıyor, göremeyebilir, farkında olamayabilir. Bodrum’un en önemli sorunlarından bir tanesi ki en son toplantıdan örnek veriyorum, misafirimiz otele giriyor. Otelde çok mutlu, yiyor, içiyor bir de Bodrum’u gezmek istiyor. Ama otel dışına çıktığı zaman korkunç bir manzara ile karşılaşıyor. En basiti yollarımızın durumu, ikincisi trafik sorunu. Dolayısıyla fiziki olarak Bodrum bu sene hazırlıksız yakalandı diye düşünüyorum. Bu fiziki koşullarının iyileştirilmesi, kaçak inşaatların durdurulması… Önemli bir sorunumuz daha var, tabela… Çok önemli bir yerde yaşıyoruz, Bodrum bırak Türkiye’yi dünyanın cazibe merkezi. Herkes Bodrum’u konuşuyor. Dolayısıyla Bodrum’da 2022 değil 2030 yılı konuşuluyor. Bizim buna hazır olabilmemiz için de yerel yönetimlerle yani belediyemizle, diğer STK’larla, odalarımızla ortak çalışmamız gerekiyor. Bu sorunlarda herkesin elini taşın altına sokması gerekiyor. Mesela bugün hepimiz Bodrum’daki trafikten şikayetçiyiz. Hatta göç aldığımız kişiler de bu trafikten şikayetçi. Bunun için mutlaka çalışmalar yapılıyordur. Ama biz bunlardan haberdar oluyor muyuz, bu kısmı çok önemli. Mutlaka yerel yönetimlerin buna yönelik olarak girişimleri vardır ama buna yönelik çözüm önerilerini bilmiyoruz. Dolasıyla, yerel yönetimler, STK’lar, odalar ortak toplantılar düzenleyip Bodrum’un bütün fiziki sorunlarını masaya yatırıp ortak akılla, ortak bilinçle çözüm üretilebilirse çok daha hızlı 2022 değil 2023’e hazırlanırız. Biz BESİAD olarak 172 üyesiyle her zaman elini taşın altına soktuk, yine sorunlarda üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazır bir derneğiz…”

Çevre konusunda problemli bir nokta olduğunda tavrınızı sadece yönetim kurulu olarak mı yoksa üyelerinizle birlikte mi belirliyorsunuz?

“Bodrum’un bütün sorunlarını herkes gördüğü cepheden üyeler gurubumuzda yazışıyor ve tartışıyoruz, üyelerimizin katılımıyla ‘Bodrum Sorunları’ adı altında gerçek veriler ve çözüm önerilerinin olduğu çalışmalar yapıyoruz…”

Bodrum için denizcilik sektörü ve mavi turun çok önemli bir yer tuttuğunu biliyorum. Karadan denize baktığımızda farklı, denizden karaya baktığımızda da farklı bir manzarayı hep gördük ve görüyoruz da. Bu konuda nasıl bir değerlendirme yapıyorsunuz, denizciler açısından BESİAD ne anlam ifade ediyor?

“Küresel iklim krizi ile beraber önümüzde her anlamda çok riskli dönemler var. Denizlerimizin kirlenmesi en önemli sorunlardan bir tanesi. Buna yönelik çözüm de üretilebilir. Valimize, kaymakamımıza, belediyemize gittiğimiz zaman bunu çözümleriyle beraber sunabilmek için bizim gerçek verilerle hareket ediyor olmamız lazım. Çünkü bugün herkes deniz kirliliğinden bahsediyor. Bu ölçülebiliyor mu? Bu işin içerisine bürokrasi de giriyor. Çünkü herkesin yetki tanımı belli, kirliliği gördüğü zaman bunu ölçüp raporlayamıyor. Pandemi ile beraber herkes denizcilik sektörüne daha çok yatırım yapmaya başladı. Bu da neyi getiriyor? Aslında bilen bilmeyen, bu işi tecrübe eden etmeyen, denize ne verebileceğini belki bilmeyen, atıklarını belki denize boşaltan insanlar yatırım yapmaya başladı. Bu da benim güvenilir kaynaklardan aldığım bir bilgi. Dolasıyla bunun da çalışmasını yapmaya başladık. ‘Bodrum’un Sorunları’ adı altındaki en önemli maddelerimizden birisi deniz kirliliği. Gerçek verilerle, yani 2020 ve 2021’deki veriler ne imiş, yerel yönetimler olarak ne tür çözümler üretiliyor? Üretilmiyorsa da bu işin profesyonelleriyle, nasıl çözümler olmalı konusunda beraber bir çalışma başlattık…”

Siyasete bakış açınız nedir?

“BESİAD’ın kırmızıçizgileri var. Her zaman siyasete eşit mesafede bir dernek. Bütün önceki dönem başkanlarımız da olduğu gibi bu dönemde de bizim en hassas olduğumuz konu. Biz siyaseti asla ve asla derneğimize bulaştırmıyoruz. Çünkü orada farklı dengeler var. Bu anlamda da BESİAD her siyasi partiden üyesi olan bir dernek. Yönetim kurullarımızda her partiden üyemiz var. Bu siyaseti derneğe bulaştırmamak bizim kırmızıçizgimiz…”

Bodrum Ticaret Odası, Bodrum için çok önemli. ‘Ağabey’ diyebileceğiz nitelikte bir kurum. Oranın yönetimi ve başkanlığı için de önümüzdeki süreçte seçim olacak. Bodrum Ticaret Odası ile ilgili bakış açınız nedir?

“Ticaret odaları bulundukları kentlerle ilgili en değerli en büyük odalardır. Bulunduğu yere çok değer katan ve katması gereken odalar. Çünkü dernekler, STK’lar gönül teri ile çalışan kuruluşlar. Odaların devlet kaynaklı çok ciddi anlamda destekleri var. Daha çok proje üretilmesi daha çok üyelerine dokunulması gerekiyor. Benim bildiğim kadarıyla şu an BESİAD’dan herhangi bir aday yok. Süreç ne getirir ne gösterir zamanı gelince hep beraber görüyor olacağız. Bir şey daha eklemek istiyorum. Vizyon meselesine gelince; önceki bütün dönem başkanlarımı da dâhil ederek söylüyorum biz BESİAD olarak, hiçbir zaman vizyonu mekânsal olarak değerlendirmiyoruz. Geleceği görebilen, geleceğe yönelik olarak planlar yapabilen ve riskleri görebilen, riskleri ölçebilen bir anlayışla dernek bugüne kadar yönetildi. Bugün de aynı şekilde yönetiliyor. Yani vizyonun mekânsal olarak anlatılması ve anlaşılmasını açıkçası doğru bulmuyorum. Çünkü nerede yaşadığın ne olduğun değil ne yaptığınla ilgileniyoruz. Bodrum’a dair hangi değerleri üretiyoruz? Bodrum’a dair, iş dünyasına dair ne tür farklar yaratıyoruz? Üyelerimize nasıl dokunuyoruz? Üyelerimizin ihtiyaçlarını tespit ediyor muyuz? Bizim, bulunduğumuz ofisle, mekânla ilgili hiçbir problemimiz yok. Nerede olursak olalım her zaman Bodrum’da değer üreten ve fark yaratan bir derneğiz…”

İşte BESİAD, işte Başkani, işte vizyonu ve işte misyonu…

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.