Bodrum Gündem

Metinle ve Şiirle Kahramanmaraş

Kahramanmaraş’ta olduğun her an,
Germanicia Otel en seçkin mekân,
Gökhan Dereli’yi bulduğun zaman,
Durucanca zirve yapansın Maraş.

***

Planladığım üzere Osmaniye’den bindiğim minibüsün ön koltuğunda çevreye göz gezdirerek 28 Ekim 2022 günü Kahramanmaraş’ta oldum. Gökhan Büyükdereli’nin Germanicia Otel’inde konakladım. Kent içi gezimi yaptım. 30 Ekim 2022 tarihinde otogardan bindiğim otobüsle İstanbul’a döndüm.

Germanicia Otel, antik kentten adını almıştır. Otel görevlilerinden cana yakın davranış gösteren Türkan Kuru, Aykut Gündeşli ve Ahmet Küçük’ü tanıdım. Çevrede gezindim. Meslektaşım Abdullah Çimen’ın işyerinde ikramı olan çayı yudumladım.

Kahramanmaraş’ta 2013 senesinde kurulan Germanicia Otel’in Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Gökhan Büyükdereli

Aynı zamanda Kahramanmaraş Kültür Turizm Otelciler ve Gastronomi Derneği (KTOGD) Yönetim Kurulu üyesidir.  Kültürlü, deneyimli ve saygın bir iş insanıdır. Büyükdereli, evli ve iki evlat sahibidir.

Sayın Gökhan Büyükdereli’nin ofisinde sıcak bir ortamda söyleşimiz sürdü. Aracı ile Yedi Güzel Adam Müzesi’ne götürme konukseverliği ve yönlendirmesi ile kent içi gezimi de gerçekleştirdim.

***

Yedi Güzel Adam / Bu insanlar dev midir / Yatak görmemiş gövde midir / Bir yara açar boyunlarında /  Kol kola durup bağırdıklarında….”

Cahit Zarifoğlu’nun şiirleştirdiği Yedi Güzel Adam şunlar: Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan, Alâeddin Özdenören ve Ali Kutlay‘dır. Yolları Kahramanmaraş’ta kesişen 7 Güzel Adam’ın eğitim gördüğü 169 yıllık tarihi Maraş Lisesi, 2019 Mart ayında müzeye çevrilmiştir. Burayı ilgiyle gezerek ülkemiz edebiyatçılarını da okuma- görme olanağım oldu.  Özgün bir müze…

Aşağı doğru yol alırken köşe başında Bakkal Yavuz ile düşünce alışverişinde bulunduk. İsmet Ulaş’ın Lostra Salonuna oturdum ve ayakkabılarımı boyattım. Onun içten ve engin düşünceleri dinledim ve mutlu oldum! Oradan Kale’ye yöneldim. Kale Kervan Pastanesi İşletmecisi Serdar Yavuz ile güneşli bir ortamda sıcak sohbetimiz oldu. Kale’den kenti gözlemledim.

Sonrasında girdiğim Kapalıçarşı’da çevreme bakınarak yol aldım. Tarihi Hışırhan Cafe’ye uğradım, işletmeci Mehmet Yürürdurmaz, mekânı gezdirdi. Otantik bir yere oturdum. Çayımı yudumlayarak çevreme bakındım. Oradan ayrıldıktan sonra yol üstü değişik zanaatkârların çalışmaları gözlerime yansıdı. Dondurma Müzesi, Mutfak Müzesi, vb mekânlara da girdim çıktım.

***

Cumhuriyet Bayramı günü Konakladığım yere dönmek için bindiğim araç, dolaştırdı da dolaştırdı. Yanlış olduğu bilgisini edindim ve araç değiştirdim. Gözlerim, evleri onurlandırması gereken al bayrağımızı aradı. Ne ki aradığım görüntüyü bulamadım. İçim acıdı! Neden mi? Tarihi iyi okumak gerekir. İngilizler, Ermenilerin “Yaşasın İngilizler, Yaşasın Ermeniler, Kahrolsun Türkler, Türkler’e ölüm!” türü naralarla 22 Şubat 1919’da kente girdiler. 15 Eylül’de İngilizlerle Fransızların imzalamış oldukları “Suriye İtilafnamesi” gereği İngilizler, Kahramanmaraş’ı terk ettiler.

Bir başka önemli ve acı kırım: Maraş’tan da yüzlerce askerimiz Yemen’e savaş gönderildi. Oradan dönünce yazlık giysileriyle Sarıkamış’a sevk edildiler.  O soğukta donarak öldüler! Bunlardan birisi olan Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış; memleketinden, sevdiğinden ayrılalı on yıl olmuştur ve ailesi muhtemelen öldüğünü düşünüyordur. Yemen’den döndüğü için üzerinde kışlık elbisesi bile yoktur. Sevk edildiği Sarıkamış’ın o soğuğunda hastalanır. Savaş bittikten sonra köyüne, anne ve babasına dönmek için yola çıkar, ancak vereme yakalanmıştır. Ulukışla taraflarında kaldığı bir handa, köyüne ulaşamadan ölür! Ölmeden önce hanın duvarlarına aşağıdaki dörtlükleri yazar.

Garibim namıma Kerem diyorlar.
Aslı’mı el almış harem diyorlar.
Hastayım derdime verem diyorlar.
Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış’ım ben…

Böylesi tarihsel nedenlerle halkımızın Atatürk’e, Cumhuriyete ve Bayrağımıza karşı daha duyarlı olması gerekir, kanısındayım.

Şair Devlet Adamı Rahmetli Bülent Ecevit’in özgün özdeyişi, kimi zaman belleğime hücum eder! Ben umudumu insanlığı küçülten çıkar hesaplarına bağlamıyorum. Ben umudumu insanlığı yücelten duygulara bağlıyorum!” Buradan devinimle şiirimize dönüş yaparak ve içselleştirerek okuyalım.

Kahramanmaraş Türküsü

İlgiyle gezmeli her yöresini,
Bilimdeki yeri, hep nakışlandı.
Yedi güzel adam hikâyesini,
Duyup okudukça çok alkışlandı!

Tarihi önemi elbet bilinir
Halkı kahramanca durup direnir
Onur sıfatını meclis gönderir
Hakkıyla madalya alansın Maraş.

Ulaşımı kolay, enerjisi bol
İnsanı çalışkan apayrı ekol
Çağdaşlık yoluna uzanan önkol
Gönülleri mutlu kılansın Maraş.

Sütçü İmam ile öğretim verir
Tekstili, metali, gıdası zincir
Dört yüz elli tesis üretimdedir
Gelişmeye isim bulansın Maraş.

On sekiz bin yıllık geçmişi durur
Leyla Mecnun aşkı anlamın bulur
Özlem sevdaların yaprağı olur
Akdeniz’e cennet olansın Maraş.

Kahramanmaraş’ta olduğun her an,
Germanicia Otel en seçkin mekân,
Gökhan Dereli’yi bulduğun zaman,
Durucanca zirve yapansın Maraş.

Muhsin Durucan

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.