Muğla Borsa ve Odaları 35’inci ortak toplantısı gerçekleşti

​​​​​​​Muğla Odaları ve Borsa ortak toplantısı, Muğla Ticaret Borsası ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Bodrum Gündem Haber

Toplantının başlıca gündemini, yaşanan deprem felaketi, iklim değişikliği ve kuraklık, pandemi sonrası yapılaşma ve düzensiz göç ile birinci derece deprem bölgesi olan Muğla’nın depreme yönelik hazırlıkları oluşturdu.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bünyesinde faaliyet gösteren Muğla Ticaret Borsası (MTB), Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO) Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası (FTSO), Milas Ticaret ve Sanayi Odası (MİTSO), Bodrum Ticaret Odası (BODTO), Marmaris Ticaret Odası (MTO) ve İMEAK Deniz Ticaret Odaları Bodrum, Fethiye ve Marmaris Şubelerinin katılımıyla Muğla Borsa ve Odaları ortak toplantısı gerçekleştirildi. Muğla Ticaret Borsası ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya Muğla Valisi Orhan Tavlı konuk oldu. Toplantıya ayrıca Gebze Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler konuk olarak katıldı. Borsa ve Oda Meclis Başkanları, Yönetim Kurulu Başkanları ve Genel Sekreterlerin katılım sağladığı toplantıya MUTSO adına Meclis Başkanı H. Koray Özcan, Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Karakuş, Meclis Başkan Yardımcıları Deniz Dakikoğlu ve Ali Çorlu, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Ferudun Öztürk ve Mehmet Çahan, Yönetim Kurulu Üyeleri Selma Ünal, Hasan Şahin,  Ömer Öcal, N. Fatih Dağdelen, Menaf Kıyanç, 3’üncü Meslek Komitesi adına Abdullah Eskihisarlı, 12’nci Meslek Komitesi adına Ayten Arslan ve Genel Sekreter Mehmet Çüçen iştirak etti.

“Yapı Güvenliği” komisyonları kurmayı öneriyorum…

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren MTB Meclis Başkanı Uğur Özen toplantıyı Yüzyılın felaketi” olarak adlandırılan Kahramanmaraş depreminin ay dönümünde gerçekleştirdiklerini belirtti.   Özen’in açılış konuşması “Allah’tan ölenlerimize rahmet, yaralı yurttaşlarımıza da şifalar diliyorum. Kalbim ve ruhum yaşanan bu yıkımın tekrarlanmaması için yakarsa da, ne yazık ki, inşaat mühendisliği eğitimim ile sonrasında sahada gördüğüm uygulamalar arasındaki çelişki, bana nedenli büyük bir tehlike içinde yaşadığımız gerçeğini sürekli olarak hatırlatıyor. İşte tam da bu nedenle, siz Muğla Odalarımıza, ülkemizde bir ilki gerçekleştirerek, ilçelerimizde, Belediyelerimize ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğümüze önerilerde bulunmak üzere yetkin üyelerimizden oluşan “Yapı Güvenliği” komisyonları kurmayı öneriyorum.” Dedi.

Konut ve işyeri yapımı mesleği sadece müteahhitlere bırakılmayacak kadar hayati bir konu…

Odalara bağlı meslek faaliyetlerinden olan “Konut ve işyeri yapımı” mesleği, herkesin çok acı biçimde şahit olduğu gibi, sadece müteahhitlere bırakılmayacak kadar hayati bir konu olduğunu belirten MTB Meclis Başkanı Uğur Özen açıklamasına şu ifadeler ile devam etti; “5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Kanunu, 12. Madde, e bendinde, odalara “Meslek faaliyetlerine ait konularda resmi makamlara teklif, dilek ve başvurularda bulunmak” görevini vermektedir. Odalarımıza bağlı meslek faaliyetlerinden olan “Konut ve işyeri yapımı” mesleği, hepimizin çok acı biçimde şahit olduğu gibi, sadece müteahhitlere bırakılmayacak kadar hayati bir konudur. Odalarımızca oluşturulacak bu komisyonlar, Devlet kurumlarımızla iş birliği içerisinde, eğer yoksa, ilçelerimizin hızlıca jeolojik ve jeofizik haritalarının çıkartılmasını sağlamalı, ilimizde çok sayıda mevcut olan fay kırıklarının üzerinde yapılaşmış konut, okul ve hastaneleri tespit etmeli, zemin sıvılaşması riski taşıyan zeminlerde hatalı bina yüksekliği ile yapılaşan mahalleleri belirlemeli, bunları ve varsa az sonra dile getireceğim gibi uygulama hatalarını, Belediyelerimiz ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne çözüm önerileri ile birlikte iletmelidir.”

Muğla’nın turizm yoğun ilçelerinde Yapı Denetim Sistemi doğru işlememektedir…

Nitelikli ve yönetmeliklere uygun yapılar inşa edilmesi amacıyla çok doğru bir yaklaşımla oluşturulan “Yapı Denetim Sistemi”, ne yazık ki Muğla’nın turizm yoğun ilçelerinde doğru işlemediğini ifade eden Başkan Özen “Bu bölgelerde ancak turizm sezonu dışında inşaat yapımına izin verilmesinden kaynaklı olarak yapım süresi kısa ve inşaat sayısı fazladır. Turizm sezonunun bitimiyle bir anda yoğunlaşan sektörde, yapı denetim firmaları ve yapı laboratuvarlarının personel sayısı yetersiz kalmakta, inşaatlar yapımları sırasında denetlenmeden “Habersiz beton döküm tutanakları” düzenlenerek, inşaat sonrasında betondan tahribatlı numune alımı olan karot numunesi alma yöntemiyle yapı denetimi göstermelik olarak yapılmaya çalışılmaktadır. Kalıbı, demir işçiliği ve miktarı, beton döküm aşamaları denetlenmediği için gerçekliği olmayan bu doğayı kandırma çabasının önlenmesi ve bu durumda inşa edilen yapıların yapı güvenlikleri açısından tekrar kontrol edilmeleri hayati önem taşımaktadır.” Dedi.

Muğla ülkedeki en donanımlı ve dinamik denizci illerden…

Muğla sahip olduğu askeri deniz üssü, tersaneleri, marinaları ve limanları ile ülkemizdeki en donanımlı ve dinamik denizci illerden olduğunu belirten Uğur Özen açıklamasına şu cümleler ile devam etti; “Sayın Valim, hatırlarsanız deprem sonrası Hatay ve İskendurun’a hava ve karayolu ile ulaşım sağlanamadığını duyduğumda, günün ilk saatlerinde size ulaşarak Aksaz Deniz Üssümüzden hızla deniz yoluyla bu şehirlerimize yardım ulaştırmayı önermiştim. Bugün bu önerimi daha da geliştirerek, ilimizin denizcilik altyapısını olası bir İzmir ve İstanbul depreminin lojistik üssü olacak şekilde yapılandırmayı teklif ediyorum. Muğlamız sahip olduğu askeri deniz üssü, tersaneleri, marinaları ve limanları ile ülkemizdeki en donanımlı ve dinamik denizci illerdendir. Artık kaçınılmaz olduğu ortaya çıkan İzmir ve İstanbul depremlerinde, deprem bölgesine sevk edilecek malzemelerin havayolu ile ilimizde toplanıp oralara ulaşımının muhtemelen tek yolu olacak deniz yolu ile sevkini gerçekleştirecek altyapı, Muğlamızda kolaylıkla kurulabilir. Mevcut sistem, Milas-Bodrum Havalimanı ile Güllük limanı arasına inşa edilecek bir raylı sistem gibi, akılcı çözümlerle desteklenerek acil ulaşım ağımız sağlamlaştırılabilir.”

MTB Meclis Başkanı Uğur Özen’in konuşması “Ben bugün İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu ve mesleğini çok ciddiye alan bir inşaat mühendisi olmanın verdiği sorumlulukla sizlerle deprem konusundaki fikirlerimi paylaşmak istedim. Ortak toplantılarımızda sizlerle bir araya gelmek her zaman büyük keyif olmuştur benim için. Bundan sonraki etkinliklerimizde hiçbir konuşmacımızın bir daha “felaket” sözcüğünü kullanmak zorunda kalmaması dileğiyle, katılımınız için hepinize çok teşekkür ederim.” Cümleleri ile sona erdi.