Bodrum Gündem

Süresiz Yayınlar – Gökçen’e

Süresiz Yayınlar – Gökçen’e

1974 yılındayız. Şu an yerinde olmayan tamamen izleri silinmiş bir ilkokuldayız. Şehrin en iyi eğitim veren okulu diye herkes oraya kaydolmak istiyor.

Öğretmenimizin adı Suna…

Sınıfta bir çocuk var adı Gökçen. Siyah saçları var. Çenesinde çukur bir gamze. Üst dişlerinden iki tanesi çıkmış ama hala aşağıya inmemiş.

Öğretmen soru sorunca kalkar ellerini de biraz fazla kullanarak cevaplar. Hep güler yüzlü. Cin gibi.

Adı klasik erkek çocuğu isimlerinden değil Gökçen.

Haberlerdeki fotoğrafını görünce onu hemen tanıdım hiç değişmemiş. İnsan yedisinde neyse yetmişinde de o derler. Ne yazık yetmişini göremedi.

Aradaki yıllarda ünlü bir kalp damar cerrahı olmuş. Aile kurmuş…

14 Mart  tıp bayramında sosyal medyasında şunları yazmış:

“Tıp bayramı mı? !!!

Meslek hayatımın 29. yılını tamamladım. Bu süreçte ciddi sayıda hastaya dokundum, hasta yakınlarıyla iletişim kurdum. Doktorluk mesleğini yaparken hastalarımı ön planda tutarak etik ve doğru olmaya çalıştım. Asla bilimsellikten uzak yaklaşımlarım olmamasına özen gösterdim. Bana canlarını emanet eden hastalarımın yanında oldum. Hasta yakınlarına da doğru medikal bilgiyle süreç hakkında bilgi verdim. Ancak son yıllarda özellikle hasta yakınlarının ben merkezci, hastalarından ziyade kendilerini düşünen, hastalarından çok kendileri etrafında dönmesini istedikleri ilgi, istek ve beklentilerinden çok yoruldum. Yakınlarının hastalık süreçlerinde aynı tarafta olduğumuzu anlamak istemeyip hekime saygısızlık, fiili ya da psikolojik saldırı çabalarından bıktım.

Ancak ettiğim yeminden dönmemek ve etik doğru meslek anlayışımdan asla taviz vermeyeceğim.

Bir eğitim görevlisi olarak da genç meslektaşlarımı bu yönde teşvik etmeye devam edeceğim.

Eski Foça’daki bu kahvenin girişindeki güler yüz, samimiyet ve teşekkür uyarısı yapan levhayı keşke beyinlerimize asabilsek.

Buruk hissetsem de iyi ki doktorum, iyi ki cerrahım, iyi ki hastalarıma tüm zorluklara rağmen 30 yıldır tababet icra edebiliyorum. Ama artık her tür şiddet ve tacizin tüm doktorları yorduğunu da görüyorum. Hekim, hasta, hasta yakını ilişkilerinin çok daha iyi olacağı günlere ulaşmak dileğiyle.”

Dünya hassas kalpler için iyi bir yer değil sanırım. Ülkemizde eğitimli insanların bir değeri yok  ne kadar cahil o kadar iyi.. Ailesine ve sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum.

Ben bunları yazarken Gaziantep’te bir doktor ve görevliler  20 kişilik hasta yakını bir grup tarafından darp edilmiş doktor yoğun bakıma alınmış.

Yorumlar

  1. Mualla dedi ki:

    Bravo çok güzel bir kalem