Bodrum Gündem

Rembrandt Trio Gümüşlük’te sahnenin son konuğu olacak

Rembrandt Trio Gümüşlük’te sahnenin son konuğu olacak

20.Uluslararası Gümüşlük Müzik Festivali, kapanış konserinde Hollanda’nın en bilinen ve sevilen caz grubu Rembrandt Trio’yu konuk edecek.

Bodrum Gündem Haber

20.yılında birbirinden değerli konserlerle izleyiciyi Gümüşlük’te buluşturan Uluslararası Gümüşlük Müzik Festivali, SUDA konserleri kapsamında 28 Ağustos Pazartesi akşamı, saat 20.30 ‘da başlayacak Hollandalı caz grubu Rembrandt Trio konseriyle kapılarını bir sonraki yıla kadar kapamaya hazırlanıyor.

Davulda Vinsent Plajer, basgitarda Tony Overwater ve piyanoda Rembrandt Frerichs’ten oluşan Rembrandt Trio, on beş yıl önce kurulmuş ve kurulduğundan bu yana Hollanda’nın en ünlü caz gruplarından biri haline gelmiş. Trio, sanatsal merakları ve cazın geleceğine yönelik yenilikçi girişimleriyle uluslararası alanda tanınırlığa sahip olmuş. Caz, klasik ve Orta Doğu müziğine olan tutkularını kullanarak derinlemesine yenilikçi ve evrensel çekicilikte formlar ve sesler oluşturmuş olan Rembrandt Trio, çoğunlukla ülkeleri Hollanda dışında performans sergilemiş. Grubun özel ve anlamlı konserlerinden biri, efsanevi Ronnie Scott caz kulübünde Chick Corea’nın triosu ile konser vermek ve 25 bin caz tutkununun izlediği Taichung Caz Festivali’nde Tayvan’da açılış konserini gerçekleştirmek olmuş.

Tarihi çalgılar müziklerinin değişmez unsuru

Rembrandt Trio’nun diğer bir ilginç yanı ise tarihi enstrümanları, yaptıkları müziğe adapte etmek. Grup, dönemin enstrümanlarının güncel müzik formları arasında kaybolup gitmesini de bu yolla engellemiş oluyor… 2014 yılında Hollanda Ulusal Müzik Aletleri Vakfı, 1790 yılına tarihlenen ve dönemin meşhur piyano yapımcısı Anton Walter’ın, W.A. Mozart’a yaptığı erken bir piyano olan “fortepiano”nun replikasının yapımını Rembrandt Frerichs için piyano yapımcısı Chris Maene’ye sipariş etmiş. Kısa bir süre sonra Tony Overwater viyola da gamba ailesine ait 16. yy’dan kalma “violone” adlı enstrümanı çalmaya başlamış. Davulcu Vinsent Planjer ise “whisper kit” adlı tarihi ve kültürel farklılıkların bir araya geldiği bir vurmalı enstrüman koleksiyonu inşa etmeye girişmiş. Böylelikle trio, cazın alışıldık ‘sound’una farklı bir ses ekleyerek dikkat çekmiş.

Mevlana’dan aldıkları ilhamla albüm yapmışlar

Trio yarattığı enstrümantasyonla, sesleri daha yumuşak ve daha saydam hale getirdiğini ifade ediyor. Erken Dönem müzik icracıları ve Orta Doğu müzisyenleri ile ortak projelere imza atan trio, “A Wind Invisible Sweeps Us Through The World” adlı albümlerinin adını Mevlana Celaleddin Rumi’den aldıkları ilhamla koymuşlar. Müziğin büyüsüne ve evrenselliğini yakalamaya çalışan ekip, İran ve Batı kültürünü bir araya getiren bir de albüm yayınlamış. İranlı şarkıcı Mohammad Motamedi ile geliştirdikleri özel dostluğun ürünü olarak ortaya çıkan “İntizâr” adlı bu çalışma, usta doğaçlamacı Motamedi’nin, ruhani Farsça ve Türkçe şiirlere yaptığı doğaçlamalar ve Rembrandt Trio’nun batı enstrümanlarıyla yaptığı eşlikle dikkat çekmiş.

Türk müziği ve müzisyeni ile sıkı bağlar kurmuşlar

Rembrandt Trio ayrıca Paolo Fresu, Vincent Peirani, Norma Winstone, Verneri Pohjola, Sylvain Rifflet ve Perico Sambeat gibi Avrupalı müzisyenlerle iş birliği içinde önemli konser ve projelere de dahil olmuş. Trio, Akbank festivali, Ankara Piyano festivali ve İstanbul’daki Borusan Sanat gibi çeşitli etkinliklerde Türkiye’de birçok kez sahne almış. Kutsi Erguner ile daha önce aynı sahneyi paylaşan Rembrandt Trio’nun, Erdal Erzincan ve Türk dinleyicilerinin çok yakından tanıdığı Kayhan Kalhor ile de projeleri bulunuyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.