Bodrum Gündem

25 Şubat Tarihli Günün Kitapları  

25 Şubat Tarihli Günün Kitapları  

Kitapçıların raflarında yer alan  6 kitabı sizler için yorumladım.

İLKYAZ ÖLÜMLERİ: Uzak şehirlerde dostları şairler var, yazarlar var. Yazışıyorlar sık sık. Ne zaman yatsalar Heybeliada ya da Validebağ sanatoryumuna genç şairler, görüşme umudu yeşeriyor, yaşam sevinci gibi. Hastalar, çok: “Ama ölmeyeceğiz.” Kendileri gibi hasta yazar arkadaşları da acılardan üretiyor yaşama sevincini, hiç ölmeyeceğini biliyor. Bir dördüncüsü, gazeteci olanı, tanık oluyor yaşama tutunuşlarına.

GECELERİM: Yazarlık mesleğini hayatının sonuna kadar sürdüren Ahmet Rasim hikâye, roman ve hatıra türlerinden gazete yazılarına, tarih ve okul kitaplarına kadar çok çeşitli alanlarda eserler ortaya koydu. Herhangi bir edebi akıma girmemiş, siyasi ve edebi tartışmalardan uzak, halkı bilgilendirmeyi amaç edinmiş yazarlardandır.

KARGA:  1994’te beyaz perdeye uyarlanan ve Brandon Lee’nin setteki trajik ölümünden sonra yazar tarafından ona ithaf edilen kült çizgi roman. “…“Öylesine gri ve yitirmiş ümidini, çelik gibi güçlü ama içeriden çöküp gitmiş, kahkahalarla gülüyor karga bir sokak lambasının altında, yaşamış, ölmüş ve hâlâ yaşayan birinin  güzel gülüşüyle…”

MAL SAYIMI: Kitabın başkarakteri Nina Faber, coşkulu bir Erlend Loe karakteri. Boğaziçi’ni izlerken şiirine yeni kelimelerle sarılmış bir şair. İstanbul seyahatinden Oslo’ya dönüp yeni şiir kitabını çıkarıyor ama olaylar beklediği gibi ilerlemiyor. Şiirlerinin aksı gibi, önce dağılıyor, azalıyor, yankılarla çoğalıp sonra bir doruk noktasında uçuşa geçiyor.

ANNA KARENİNA’NIN GERÇEK HİKÂYESİ: Yazarın kişisel deneyimlerini, dönemin yasalarını ve yazarın çevresinin mektuplarını, günümüz yorumlarıyla bir araya getirerek bu şaşırtıcı, zaman zaman rahatsız edici ve kuşkusuz trajik hikâyeye yeni bir bakış açısı sunuyor. Belki defalarca okuduğunuz romana farklı gözlerle bakmaya hazır mısınız? “Bu romanın ne kadar okuru varsa, o kadar da Anna Karenina var. Yüz binlerce Anna…

LÜGAT365: Gündelik hayatta ne kadar az kelime kullanıldığının farkında mısınız? Pek çok insan birbirini tekrarlayan kelime seçimleriyle sınırlı bir düşünce alanının içinde iletişim kuruyor. Oysa Türkçe, bizi bu döngüden çıkarabilecek kadar güçlü ve zengin bir dil.

İşte o kitaplar;

Birbirinin dizelerini beğenmeyen iki şair

 

İRFAN Yalçın’dan İLKYAZ ÖLÜMLERİ. İki genç. Ortasından kömür yüklü trenlerin geçtiği bir şehir. Birbirinin dizelerini beğenmeyen iki şair. Yaşamı betimliyorlar, henüz ürkek adımlar atarak öğrenmeye başladıkları o çekici, o güzel kargaşayı. Bir ustaları var şehirlerinde, şehrin büyük okulunda öğretmen. Uzak ülkelerde yaşıtları gençler “Yaşasın Ölüm” sloganları atıyor. Savaş yakın kılıyor uzağı. Karartma geceleri yaklaşan savaşın gölgeleri. “Ölmeyeceğiz, biz ölmeyeceğiz” diye bağırıyor iki genç şair pencereleri açıp açıp. Dünyaya gelmemizin tek nedeni yaşamak, diyorlar o uğursuz sloganlara karşı; haykırıyorlar: “Yaşasın Yaşamak.” 104 SAYFA.
(h2o KİTAP)

 

Siyasi ve edebi tartışmalardan uzak bir yazar

AHMET Rasim’den GECELERİM. Bu kitap küçüktür fakat mazimin sönmeye yüz tutmuş hatıralarından bence en kıymetlilerini içerdiği için benim gözümde yeri ayrıdır. Hayatta dönüp geçmişe bakmanın ne derece kıymetli olduğunu bilenler ifademi onaylar. Gecelerim, fikir mahsulü değildir, yaşanmıştır. Zaten içeriği bunu açıkça ispat edecektir. Şu kitap hayatımdaki gecelerin en masum parçalarını içerir. Onun için diğerlerinden ayırdım.  Yazarlık mesleğini hayatının sonuna kadar sürdüren Ahmet Rasim hikâye, roman ve hatıra türlerinden gazete yazılarına, tarih ve okul kitaplarına kadar çok çeşitli alanlarda eserler ortaya koydu. Herhangi bir edebi akıma girmemiş, siyasi ve edebi tartışmalardan uzak, halkı bilgilendirmeyi amaç edinmiş yazarlardandır. 64 SAYFA.
(İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI)

Karganın yardımıyla ölümden geri döner

JAMES O’Barr’dan KARGA. Kız arkadaşıyla birlikte bir sokak çetesi tarafından öldürülen Eric Draven bir karganın yardımıyla ölümden geri döner ve karanlık sokaklarda intikam peşine düşer. 1994’te beyaz perdeye uyarlanan ve Brandon Lee’nin setteki trajik ölümünden sonra yazar tarafından ona ithaf edilen kült çizgi roman. 2011 yılında yazarın orijinal niyetini yansıtan otuz sayfalık ek çizimler ve sanatçının orijinal tekniği kullanılarak restore edilen kayıp sekanslar da bu genişletilmiş özel edisyonda yer buluyor. “KARGA olmasaydı bağımsız çizgi roman dünyası çorak bir yer olurdu.” -Steve Niles. 272 SAYFA.
(İTHAKİ YAYINLARI)

Kitap dünyanın sonu gibi kült bir metne dönüşüyor

ERLEND Loe’den MAL SAYIMI. Boğaziçi’ni izlerken şiirine yeni kelimelerle sarılmış bir şair Nina Faber. İstanbul seyahatinden Oslo’ya dönüp yeni şiir kitabını çıkarıyor ama olaylar beklediği gibi ilerlemiyor. Şiirlerinin aksı gibi, önce dağılıyor, azalıyor, yankılarla çoğalıp sonra bir doruk noktasında uçuşa geçiyor. Eserleri pek çok ülkede yayımlanan Norveçli yazar, 2013’te kaleme aldığı kitabında son derece akıcı üslubuyla bir yürek çarpıntısına, bir yaşlı şaire dünyada bir nefeslik alan açıyor. 112 SAYFA.
(YAPI KREDİ YAYINLARI)

Trajik hikâyeye yeni bir bakış

PAVEL Basinski’den ANNA KARENİNA’NIN GERÇEK HİKÂYESİ. “Romanda ifade etmeyi düşündüğüm her şeyi sözcüklerle söylemek isteseydim, yazdığım romanı yeniden yazmak zorunda kalırdım.” L. N. Tolstoy. Tolstoy’un en gizemli eserlerinden biri olarak kabul edilen Anna Karenina hâlâ incelenmekte ve tartışılmaktadır. Vronski’nin prototipi kimdi? Levin, Tolstoy’un kendisi mi? Bunun gibi birçok soru, büyük olasılıkla tam anlamıyla hiçbir zaman yanıtlanmayacaktır. Tolstoy araştırmacısı ve Anna Karenina hayranı yazar, kişisel deneyimlerini, dönemin yasalarını ve yazarın çevresinin mektuplarını, günümüz yorumlarıyla bir araya getirerek bu şaşırtıcı, zaman zaman rahatsız edici ve kuşkusuz trajik hikâyeye yeni bir bakış açısı sunuyor. 368 SAYFA.
(ALFA YAYINCILIK)

Türkçemizden tadımlık tâbirler

BANU Ertuğrul, Onur Ertuğrul’dan LÜGAT365- Bazı Tabirler Çok Güzel. Şimdi bu güzel kelimelerin yanına güzel tâbirler de ekliyoruz. Hem Türkçenin eski dönemlerinden bugüne taptaze ulaşmış tâbirler hem farklı dillerden aktarma kelimelerin bir araya gelmesiyle oluşanlar. Güllük gülistanlık, cim karnında bir nokta, zehir zemberek, pupa yelken ve daha yüzlercesi. Köklü, zengin, tadına doyulmayan Türkçemizden tadımlık tâbirler. Ne kadar gerekli oldukları ise “îzahtan vâreste!” 304  SAYFA.
(CAN YAYINLARI)

 

//

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.