Bodrum Gündem

YENİ KURULAN PARTİLERİN, AKP’YE ETKİSİ…

muzaffer_dağgez_bodrum_gundem

Yeni Kurulan Siyasi Partilerin, Seçimlere Ve Mevcut Siyasi Partilere Etkileri ne olabilir?
2014 yılı Kasım ayının  sonlarından başlayan dönem, Türkiye  yeni siyasi parti kuruluşlarına sahne oldu. Önce bağımsız Milletvekili İdris Bal Demokratik Gelişim Partisi’ni, ardından CHP’den istifa eden Emine Ülker Tarhan, Anadolu Partisi’ni ve son olarak bağımsız milletvekili  ve eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’de, Millet ve Adalet Partisi’ni kurdu.
Prof.Dr. Ahmet Kaya bu partilerin kurulmasından daha önce Erzurum’da,  Merkez Partisini kurdu. Hasan Korkmazcan ve eski AP ileri gelenlerinden oluşan geniş bir kadronun da  partileşme aşamasında olduğu da basına yansıdı.

Kim bilir, belki parti kurma furyasına başkaları da katılabilir.
Seçime kısa bir zaman kalmışken, bu girişimler ne anlama gelebilir? Bu konuda sağlıklı bir sonuca varabilmek için kurulan partileri tek tek ele almakta yarar var.
İdris Bal ve bir grup arkadaşlarının kurduğu Demokratik Gelişim Partisi, kamuoyunda Fettullah Gülen hareketinin partileşmesi olarak algılandı. Özellikle son mahalli idareler seçimlerinde AKP’nin başarısı, Gülen Hareketinin pek fazla oy tabanı olmadığını göstermiştir. Bu bakımdan DGP’nin fazla bir şansının bulunmadığı söylenebilir.
Emine Ülker Tarhan ve bir grup eski CHP’li tarafından kurulan Anadolu Partisi, kamuoyunda epey yankı buldu. Ancak, CHP içinde “Ulusalcılar” olarak bilinenlerin katılacağı varsayılan bu hareketin, etkin bir tabana dayandığını söylemek zor olsa gerek. Başta Emine Ülker Tarhan olmak üzere, Anadolu Partisi kadrolarında yer alanlar bilirler ki; bu kadar kısa sürede, hem de CHP’ye tepki olarak ortaya çıkan bir partinin fazlaca bir şansı olamaz. Zira çok partili  Türk siyaset hayatında ana partiden ayrılan, böylesi  tepkisel partilerin yaşamadığı görülmüştür. Üstelik CHP’den kopup, Anadolu Partisine katılacağı söylenen veya beklenen isimler de katılmamışlardır. Bu hareketi başlatanların iyi niyetli olduklarından kuşku duyulmamaktadır . Parti içi çekişmeler veya tahrikler sonunda  bu kadronun, CHP’nin zayıflatılmasından başka bir işe yaramayacaktır. CHP’nin zayıflatılması ise AKP’ye yarayacağı açıktır. Nitekim Emine Ülker Tarhan ve arkadaşlarının girişimleri yandaş veya diğer bir değimle havuz medyasında geniş yer bulmaktadır.

İdris Naim Şahin ve arkadaşlarınca kurulan Millet ve Adalet Partisi, milliyetçi-muhafazaker kesime hitap etme iddiasındadır. Bu yönüyle ilk anda AKP’den oy koparabileceği düşünülebilir. Ancak, hareket içinde yer alanlara ve öne sürdükleri ilkelere bakılırsa, AKP kadar, MHP’yi de rahatsız edeceği, AKP’den daha çok, MHP  oylarını bölebileceği göz ardı edilmemelidir. Gerçek durumun  farkında olan AKP çevreleri, bu nedenle İdris Naim Şahin ve arkadaşlarına pek yüklenmemektedir.  Zaman içinde ve yaşanacak gelişmelere göre daha net yorumlar esomeprazole online yapılabilecektir. Ancak şu anki duruma bakarak MİLAD Partisinin,  AKP’nin MHP’ye yönelik Truva atı rolü oynayabileceği ihtimalini de göz ardı edilmemelidir.

Merkez Partisinin  üzerinde bir değerlendirme yapılması ise şu an için soru işareti niteliğindedir. Çünkü kadroları ve seçmen tabanları hakkında yeterli bir bilgi bulunmamaktadır. Henüz partileşme aşamasında olan eski Adalet Partisi kurmaylarının (ki hemen hepsi geçmişte önemli mevkilerde bulunmuşlardır) durumları netleşmemiştir. Bu bakımdan da hareketin siyasi hayatımıza etkisi konusunda şimdilik bir şey söylemek yanıltıcı olacaktır.
Yeni siyasi partilere kurulması ile ilgili olarak, seçimlere bu kadar az bir sürenin kaldığı göz önüne alındığında, pek sağlıklı bir durum olduğu söylenemez. Çünkü kurulan partilerin bu kadar kısa sürede teşkilatlanmalarını tamamlayarak seçime katılacak yasal statüye sahip olmalarının zorluğu ortadadır. Keza programlarını oluşturup bunu kitlelere mal edecek ve güçlü bir seçmen kitlesi yaratmaları da imkansız denebilecek kadar zordur.

Bir yönüyle  söz konusu partileşme girişimlerini, Anadolu Partisinde, Demokratik Gelişim Partisinde ve Millet ve Adalet Partisinde bu açıkça görüldüğü üzere, küskünler hareketi  ya da tepkisel hareketler olarak nitelemek mümkündür. Ancak gözden kaçırılmaması gereken açık gerçek, ortaya çıkan yeni partilerden hiç birinin AKP den oy kaybına yol açmayacak özellikte olmasıdır. İdris Bal’ın partisinin AKP’ye önemsenecek derece  oy kaybettirme olasılığı,  30 Mart mahalli seçimlerinde ortaya çıkan tabloya da bakıldığında gerçekçi değildir. İdris purchase Fluoxetine Naim Şahin’in partisinin ise eğer etkili oranda oy toplayabilecekse, bunun AKP’den çok MHP’yi zarara sokacağını  söylemek mümkündür. Eski Adalet Partisinin önde gelenlerinin Hasan Korkmazcan başkanlığındaki (görünen lider konumunda o var) hareket daha çok milliyetçi- muhafazakar kesime hitap etmektedir. Bu hareket  içinde yer alanların, geçmişte defalarca parti kurudukları veya kurulan partiler içinde yer aldıkları bilinmektedir. O zamanlar da etkili oy tabanına ulaşamayan bu hareket önderlerinin partileşmeleri halinde de AKP’ye fazla bir etkilerinin olmayacağı açıktır.

Kısacası xenical to buy online sağda  ortaya çıkan partilerin AKP açısından pek fazla önemi yoktur.

Solda ise durum biraz farklı.

Emine Ülker Tarhan’ın partisinin barajı aşamasa bile yüzde üç- beş oy alması CHP’ye zarar vereceği, bunun da AKP ye yaracağı aşikardır.
Sonuç olarak partileşme furyasından AKP’nin zararlı çıkmayacağını, bir kaç puan kaybetse bile asıl zarar görecek partinin CHP olacağını söylemek fazla abartılı olmayacaktır.

Sevgi ve Saygılarımla

Muzaffer Dağgez
[email protected]>
Muzaffer Dağgez geçmiş dönem yazıları: UFUK TURU http://www.bodrumgundem.com/2014/11/18/ufuk-turu

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.