BODRUM VE TURİZM…

Türkiye ve özellikle Bodrum ekonomisine en büyük katkıyı sağlayan “bacasız sanayi turizm“ yapılanlarla/yapılmayanlarla diplere doğru gidiyor.

Sokakta hepimiz aynı şeyleri söyleyip duruyoruz, “Sezon kötü gidiyor, seneye daha da kötü olacak, ne olacak bu Bodrum’un hali”. order Viagra

Peki biz Bodrum’lular Bodrum’un bu halini düzeltecek bir şeyler yapıyor muyuz? Ne yazık ki hayır.

Devlet, millet, işadamları ve esnaf birileri bir şey yapsın diye bekleşip duruyoruz.

Kimimiz devleti, esnafı, otelcileri, acenteleri suçluyoruz.

Kimimiz belediyelerden bir şeyler beklerken, belediyelerde devletten ve turizmcilerden bir şeyler yapmasını bekliyor.

Bodrum’da şöyle bir tur atsak, neler çıkıyor karşımıza?

Bodrum’a girişte bir sorun var. Torba kavşağının adı tüyler ürpertici. İmaja bakar mısınız, “BARIŞ AKARSU’nun trafik kazasında öldüğü yer. Üstelik kör göze parmak misali “Barış AKARSU Kavşağı” adını verdik.

Sonra Jandarma kontrol noktası. Bazıları beğenmiyor ama turistler açısından çok önemli bir imaj oluşuyor.Çünkü, Bodrum’a gelenler güvenlikte olduklarını hissediyorlar.

Yokuşbaşı’na geliyoruz. Muhteşem bir manzara ile karşılaşıyor gelenler. İşte Bodrum.

Otagara gelene kadar gelenlerin kafası biraz karışıyor. İstanbul benzeri trafik, bir türlü şehir dışına taşınamayan cezaevi. “Biz Bodrum’a mı geldik yoksa burası başka bir yer mi?”

Önce nereye gidelim? Çarşıya, elbette barlar sokağına.

Otogardan aşağıya doğru yürüyoruz. Sağ tarafta derme çatma işporta tezgahları kalitesiz Çin işi incik boncuklar satılıyor, üstelik Bodrum’u anlatan hediyeliklerde yok. Sanki Eminönü. Yine içimizdeki ses, “Biz Bodrum’a mı geldik, yoksa başka bir yer mi burası.”

Bedesten’in oraya geldiğimizde, biraz rahatlıyoruz. Güzel bir çarşı, el yapımı hediyelikler güzellik katmış. Tamam tamam, burası Bodrum.

  Plavix online

Belediye binasının oraya geldiğimizde denizi görmeye çalışıyoruz. Neyse teknelerin arasından biraz görünüyor. Sahilden yürüyoruz. Denizciler Derneğinin orada çarşı içine doğru yöneliyoruz, sağlı sollu hediyelikçiler çantacılar, çantacılar, çantacılar… Acaba Bodrum ÇANTA’sı ile ünlü bir turizm beldesi mi?

Ünlü sandalet üstadı Ali GÜVEN’in dükkanında bile çanta satılıyor. Barlar caddesine girdiğimizde hala çantacılar. Barlar caddesinde bar gördüğümüzde durup fotoğraf çekmeliyiz. Barlar tarihi eser gibi olmuş gibi. Azmakbaşı’na kadar bu çanta ve tekstil girdabı devam ediyor. Satılanlar Çin malı kalitesiz ve sahte ürünler.

Atatürk Caddesi boş veya aynı işi yapan bir çok dükkandan meydana gelen atıl bir cadde oldu. Turist niye gitsin ki o caddeye?

Çarşı cazibe merkezi olmaktan çıkmış. O zaman turistler niye otellerinden çıkmıyor diye kızmaya gerek yok.

Neden çıksın ki sahte tekstil ürünleri almak için mi?

Artık hepimiz birilerinden bir şeyler yapmasını beklemek yerine, her birimiz bir şeyler yapmalıyız. Bodrum Ticaret Odası tarafından yaptırılan “ENVANTER RAPORU’nu incelemenizi öneriyorum. Orada sektör dağılımına baktığınızda hatalarımızı daha iyi göreceğiz.