Bodrum Gündem

SIRA EKONOMİYE GELSİN ARTIK ..

24.05.2010
0
A+
A-

Bu hafta, Türkiyenin en önemli sorunu olan ama bir türlü siyasetçilerin önceliğe almadığı ekonomiyi değerlendirelim istedim. İki önemli toplantı vardı, tamam artık sıra geldi denecek konuşmalar yapıldı.

Siyasetçiler son dönemlerde ekonomiyi hep ıska geçtiler. Söylemlerinde ekonomik konulara ya hiç yer vermiyorlar, yada ağızlarında yuvarladıkları birkaç söz ile geçiştiriyorlar. İktidar zaten ekonomi konuşulmasından hiç hoşlanmıyor. Muhalefet ise gündemdeki başka konulara yoğunlaşıyor, ekonomi ile ilgili söylemleri bir türlü sıraya oturtamıyor. Basın bile ekonomi ile ilgili haberlerini bir türlü gündeme taşıyamıyor. Çok hızlı değişen popüler gündemler nedeni ile dikkat çekemiyor. Ekonomideki sıkıntılı durumu, işçisi, işsizi, işvereni, esnafı, emeklisi, halk hepbir ağızdan konuşuyor, ama sesini siyasetçilere duyuramıyor. Üretim durmuş, tüketim durmuş, kredi ve kredi kart borçları ödenemiyor, iflaslar, kapanan işletmeler ortalık toz duman. Siyasetçiler ise bir şeyler söylüyorlar ama ekonominin durumundan ısrarla söz etmiyorlar, yada ağızlarında geveliyorlar.


 


Bu hafta sonu Türkiye için çok önemli iki toplantı vardı. Her ikisinde de ekonomi ön planda idi. En sonunda siyasetçilerde ekonomi konuşulması gerektiğini anladılar galiba.


 


Biri Cumhuriyet Halk Partisi 33.Kurultayı, ikincisi de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel Kurulu.


 


Her iki toplantıda da Türkiye’nin ekonomisi öne çıktı.


 


Her ne kadar CHP Kurultayında Genel Başkanlık ve Parti Meclisi seçimi ön planda görünse de aslında CHP Genel Başkanı seçilen Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşması ve parti meclisine seçilenlerin açıklamalarında hep “Türkiye Ekonomisi” dile getirildi.


 


Bu çok sevindiricidir. En sonunda sadede gelindi siyasette. Çok şükür! Buy Natrexone


  buy Cialis soft tabs


Buda artık siyasette doğru noktaya bakılmaya başlandığının ve çözüm üretilmesi gerektiğinin anlaşıldığının sinyali diye düşünmek istiyorum. Parti Meclisine seçilen isimlere baktığımızda bundan böyle Türkiye ekonomisi üzerinden siyaset yapılacağı ve çözüm üretileceği umudu görünüyor.


 


Kılıçdaroğlu konuşmasının büyük kısmını Türkiye ekonomisindeki sıkıntılara ve işsizlik sorununa ayırmış olması muhalefetin artık gerçek gündemle hareket edeceğinin göstergesidir. Umarım değişmez. CHP uzun zamandır, laiklik ve Atatürk üzerinden yaptığı siyaset ile gerçek gündemden uzaklaşarak halkın tepkisini alıyordu. Ümit ediyorum yeni dönemde işsizlikten, tarıma, küçük işletmelerden, sanayiye, turizme kadar kör düğüm olmuş ekonomik duruma yönelik, çözümler üreten bir siyaset yapacaktır.


 


İkinci önemli toplantı TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğini yaptığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel Kuruluydu.


 


Başbakan Erdoğan, Devlet Bakanı Babacan ve MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin katıldığı genel kurulda, işsizlik ve istihdam yaratılması konuşuldu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, üyelerin de desteğini alarak, 1.3 milyon kişiden daha fazlasına iş vereceğini ifade ederek, “Hep beraber kamu ve özel sektörün el birliğiyle istihdam seferberliğini başlatalım. İşsizliğin sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir meseledir, toplumsal barışı ve sosyal yapıyı tehlikeye sokar. Bizler, sizin de her zaman belirttiğiniz gibi ne aldatan olduk ne de aldanan olduk. Birileri gibi “aslı yok yaylasında bin 500 koyunumuz var” iddiasında bulunmadık. İstihdam sorununun çözümü için arayış içinde olduk.” Diye konuştu birilerine de taş mı attı artık, laf mı, ne derseniz deyin. Üreten ve istihdam sağlayan kesim, yani iş dünyası çözüm arayışında bulunurken, siyasetçiler yine ağızlarında geveledikleri söylemlerle Hisarcıklıoğlu’nun çabalarına destek veriyor(muş) gibi yaptılar.


 


İnanmıyor musunuz?


Babacan’ın sözlerini dikkatli okuyun, çözüm mü içeriyor, çözüm üretenlere destek mi içeriyor, yoksa kendine pay mı çıkarmayı içeriyor?

Ona siz karar verin.



Babacan diyor ki;


“İstihdam sorununu kimse tek başına çözemez. Bunu ne kamu tek başına çözebilir ne özel sektör. Kamu ile özel sektörün beraberce çalışarak ve bu sorumluluğu paylaşarak çözmesi lazım.”


Gerçekten aynen böyle diyor.

 


TOBB Başkanı ve üyeleri çözeriz diyor, ekonomiden sorumlu bakanımız hayır olmaz beraber ancak olur diyor.


İktidar olarak elbette destek vereceksin, itici güç sağlayacaksın. Çok bir şey değil azıcık destek ver zaten özel sektör çözecek, illa kendinize prim çıkartmak mı  lazım. Çözüm üretene yol vermek o kadar zor bir şey mi?

 


Ülkemizde resmi rakamlara göre yüzde 14.1 işsiz varken, Babacan ne diyor biliyor musunuz? “Türkiye ekonomisindeki bu hızlı toparlanmanın işsizlik oranlarındaki düşüşü de beraberinde getiriyor ve buda son derece sevindiricidir. Gittikçe hızlanan bir şekilde istihdam sayısı Türkiye’de artıyor, işsizlik oranı da beklenenden çabuk düşüyor. Biz her sene 500-600 bin kişiye iş bulduğumuzda aslında işsizlik oranını ancak sabit tutmuş oluyoruz.”

purchase misoprostol

 


Hangisi doğru, neye inanalım?


İş dünyası ortada sorun var çözelim diyor, siyasetçiler ise sorun yok, her şey çok iyi diyor.

Anlaşılır gibi değil.


Türkiye artık siyaset yaparken laf üretmek yerine, çözüm üretmek zorundadır. Çözüm üretenlere yol vermek, destek vermek zorundadır.


Bu iktidar içinde muhalefet içinde geçerlidir.

Önce üretim, iş, aş, sonrasında sosyal hayat zaten düzene girmeye başlayacaktır. Kimin işi yaptığı değil, önemli olan o işin yapılmasıdır .


Siyasetçiler artık bunu fark ediniz lütfen!

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.