Bodrum Gündem

BEYAZ PROPAGANDA YAPMIŞLAR

07.07.2010
0
A+
A-

Terörün her geçen gün biraz daha canımızı acıttığı, 30 yıldır denenmiş yöntemlere rağmen çözülemeyen bu sorun üzerinden politika yapanların savaş çığırtkanlığı yaptığı şu günlerde görülen ilginç bir davaya dikkat çekmek istedim.

Gündem öylesine yoğun ve kafalar öylesine karışık ki, kimi çok önemli konular arada kayboluyor, gereken ilgiyi çekemiyor. Demokrasiye Müdahale Planı’ nın altında ıslak imzası bulunan Albay Dursun Çiçek’ in İstanbul 13. Ağır Ceza mahkemesinde süren davası ve yapılan çapraz sorgusunda söyledikleri de bunlardan birisi. AKP nin kapatılma davasına konu gerekçelerin üretildiği sitelerin Genel Kurmay tarafından işletildiğini itiraf eden Albay Çiçek, bu siteler aracılığıyla halkı bilinçlendirdiklerini, beyaz propaganda yaptıklarını iddia ediyor. Propranolol 80mg
Aslında bir anlamda kendi şahsında darbecileri ele veriyor. Halka gerçekleri anlatıyoruz dediği beyaz propagandaya esas olan bilgiler de bir anlamda yapılması planlanan darbelerin alt yapısını hazırlamak, daha doğrusu halk desteği sağlamaya yönelik. Açıkçası yaptıkları medya aracığıyla maniplasyon, halkı kendi istekleri ve amaçları doğrultusunda yönlendirmek. Gerçekten halkı bilgilendirmek niyeti olan kurum açık açık kendi adıyla kurduğu bir sitede bu işi yapar, bunun için farklı isimlerle site kurma ihtiyacı duyarsanız bunu kimseye anlatamaz, kimseyi inandıramazsınız. Millete ağır hakaretler ederek, kutsal değerleriyle alay eden, kendi çocuklarına “bu ülkeyi terk edin, gidin kendinizi kurtarın.” Telkininde bulunan, “değer ve inanç, senin sistemine rakip oluyorsa ne yapacaksın? Bunun hesaplaşması güçle olur, başka şeyle olmaz….Şimdi bu Türk halkı öyle karaktersiz ki, Kandil oldu mu bin tane mesaj gelir….”diyebilen generallerin verdiği bilgilerle mi halkı bilinçlendireceksiniz? Artık cin şişeden çıktı, geri dönüşü yok. Gerek TSK içerisinde, gerekse devletin diğer kurumları içerisinde derinlerde pusu kurmuş darbecilerin ipliği pazara çıktı. Darbeciler bir yana, asıl anlaşılmaz olan, bu darbecileri araştırmadan, soruşturmadan, anlamsız bir önyargıyla savunan; AKP karşıtlığı temelinde muhalefeti tarz olarak benimseyenler.

Aciclovir without prescription BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR SAHİBİ OLANLAR
treat breast cancer
Aynı önyargı, demokratik açılım ve yapılmak istenen tüm değişimlerde de kendini gösteriyor. Yeterli olmasa da 12 Eylül vesayet anayasasında bir gedik açabilecek, yeni, demokratik, sivil bir anayasa yapabilmenin yolunu açacak anayasa değişikliklerine, salt AKP gündeme getirdi diye karşı çıkan kesimlerin bir çoğuna sorsanız, değişikliklerle ilgili ne kadar bilgi sahibisiniz, eskisiyle yenisi arasındaki fark nedir? İnanın büyük bölümü bilgi sahibi değil, ama aslanlar gibi fikir sahibiler ve hiçbir gerekçeye dayandırmadan savunabiliyorlar. Kuşkusuz bunda AKP nin demokratik açılımı yeterince anlatamamasının, içini dolduramamasının, oluşan tepki ve itirazlara karşı kararlı bir duruş sergileyememesinin de büyük payı var.  Ancak, her şeye rağmen- sıradan vatandaş için demiyorum- kendisini bu ülkenin sahibi, cumhuriyetin yılmaz savunucusu, devletin koruyucusu gibi gören sözde ulusalcı aydınların bu gülünç durumdan kurtulmak için en azından bilgi sahibi olmaya çalışmaları gerekmez mi? Düşünebiliyor musunuz, tek referansı AKP ye karşı olmak noktasındaki bir hukukçuya soruyorsunuz; HSYK nun yapısında yapılacak yeni değişiklikle, eskiye göre kabul etmediğiniz nedir? Ya da yeni durumda bu kurulun kaç üyesini bizzat mesleğin sahipleri seçecek? Çok ilginçtir, araştırma gereği bile duymamış. Nasıl olsa onun adına devletimizin ali menfaatlerini koruyan büyükleri en iyisini düşünür!.. Çünkü onların gözünde AKP; düşmandır ve bu ülkeyi İran’ a benzetmeye çalışan, şeriat düzenini getirmeye çalışan bir partidir. Bu partiye oy veren % 47 lik halk kitlesi de cahil, söz hakkı olmayan, yönetilmesi gereken vatandaşlardır. Hangi hakla ülkeyi yönetmeye talip olurlar?Halk iradesi deyince statükonun devamını anlayan, demokratik yöntemlerle iktidara gelme onuru yerine, darbelerle ülkeyi yönetme onursuzluğuna razı olan siyasilerin yönettiği bir ülkede ne terör sorununu çözebilirsiniz, ne de demokrasiyi tüm kurum ve kurullarıyla yerleştirebilirsiniz. Çözüm, AKP iktidarından kurtulmaksa, bunun yolu sandıktan geçer, demokrasiyi işletmekten, halk iradesine inanmaktan geçer. Üyelerinin yapısı üzerinde tartışmalar süren Anayasa Mahkemesi iktidar dağıtma merci değildir. İktidar isteyenler halka gitmek ve projeleriyle, politikalarıyla en geniş halk kesimlerinin oyunu almak zorundadır. Üye tabanı demokrasiye inanan CHP, uzun yıllar muhalefet yapmış olma alışkanlığından belki de iktidar adayı bir partinin söylemlerinden hayli uzak görünüyor. Oysa Türkiye de iktidara en yakın; yöneticileri pek istemese de toplumun büyük bölümünün iktidarda görmek istediği bir parti olarak CHP; en kısa sürede değişime direnen kadrolarından kurtulmak, ideolojik kodlarını yeniden ayarlamak, değişimi savunan parti olma önceliğini AKP nin elinden almak zorundadır. Aksi halde statükocu anlayışla, Ergenekonda yapılan hukuksal yanlışlıklar ve adil yargılama konusundaki kimi hataları öne çıkararak, ülkedeki derin devlet yapılanmasının dağıtılmasına karşıymış izleminden kurtulmak, demokratik değişim ve dönüşümlere karşı pozitif bir duruş sergilemek, bu konuda da samimi çaba göstermek CHP nin önündeki en acil görev olmalıdır.
Kemal Kılıçdaroğlu’ nun Genel Başkanlığıyla oluşan olumlu sinerjiyi gerçek anlamda bir enerjiye dönüştüremezse, CHP yönetimi tarihi bir sorumluluk altına girer ve bunu ne kendi tabanına ne de ülke kamuoyuna izah edemez. Ne Kılıçdaroğlu’ nun ne Önder Sav’ ın ne de diğer yöneticilerin böyle bir lüksü yoktur ve değişime direnmenin vebali çok büyüktür. CHP yönetimi bu vebal altında ezilmek istemiyorsa, halkın beklentilerine uygun politika değişikliklerini yapmalı, gereksiz inatlaşmalarla zaman geçirmek yerine, barış ve demokrasiyi esas alan, insan hakları ve özgürlükleri genişletmeyi hedefleyen, AB eksenli bir dış politikayı savunan, 12 Eylül askeri yönetiminin tüm uygulamalarını ortadan kaldırarak, gerçek anlamda bir demokrat bir partinin olması gereken evrensel değerlerini kendine rehber edinmeli, kendi tabanının da beklediği gibi sosyal demokrat bir siyasi parti olarak; Türkiye siyaset sahnesinde asıl yerini almalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.