ÖNYARGILARIMIZ…

Ben buna saplanıp kalmışım doğrusu buymuş dediğiniz mesela. Benim oldu. Dönem dönem yaşadıkça, okudukça, kulaktan kulağa yayılan bilgilerin yerini gerçek bilgiler alınca hayata dair birçok önyargımı, bilgisayarıma gelen gereksiz e postalar gibi en yakın çöp kutularına attım…      

Ben önyargılarımdan kurtulmaya çalışırken yaşadığım toplumu da gözlemlemeye çalışıyorum. Örneğin ülkemize değişim rüzgarları pompalanırken halkın içine inildiğinde özellikle engelliye bakış hiç değişmiyor. Nedense halk bu konuda önyargılarını bir türlü kırmıyor. Gelenekçi ve kulaktan kulağa yayılan bilgilerle yaşamaya devam ediyor. Sokakta gezerken engelli bir kişiyi görenlere dikkat edin. Önce hallerine şükrederler. Dualar, şükür cümleleri yayılır çevreye. Acınası gözlerle bakarlar. Nedense kendilerinin de bir gün engelli olabileceğini düşünenler de olur. Olur ama ben bu arkadaşın eğitimine veya iş bulmasına nasıl yardımcı olabilirim diye düşünmezler. Ne yaparlar, engellinin üzerine yapışan dilenci imajına aldanıp para vermeye kalkışırlar. order Brand Viagra

Halkın engin yargılarından birisi de “engelliler öldükten sonra cennete gider!” düşüncesidir. İnin sokağa 10 kişiye sorun en az 5 veya 6’sı olumlu cevap verecektir. Onlara göre her şey Allah’tandır. Dünyada bir şekilde idare edilebilinirse sonrası “yaşasın özgürlük” Temeli çürük yargılardan birisidir bu. Çalışarak kazanılmamış hiçbir başarının ne bu dünyada ne de diğerinde yeri yoktur aslında. Bilinmez mi bu? Kolaycılığa mı kaçılır, bilemem. Kaldı ki hayatın içinde her şey vardır. Kendimden biliyorum bir engelli karşısına çıkan olayları durum ve davranışları hayatı anlamak için bir fırsat olarak göremezse kendisine ve çevresine yararlı olma ihtimali yok denecek kadar azalır… 

“Senin yerine kendimi koyamam” diyen de var halkın içinde hala “Bu halinle hayata tutunmaya çalışıyorsun” diyen de. Ben bu duruma alışık olduğum için umursamıyorum artık. Ne gururum okşanıyor ne de hayattan soğuyorum. Geçen yıllara baktığımda üzülüyorum yalnız. Çünkü toplumda düşünsel anlamda değişen bir şey yok. Ülkemizin batısı da aynı doğusu da. Mahallemize eğitim, evlerimize kitap giremiyorsa sonuç da kaçınılmaz oluyor aslında biliyorum. Ama kabul edemiyorum bu yapıyı. Hurafelerin, yalan yanlış bilgilerin beslediği önyargıların sokaklarda dolaşmasını dün de istemiyordum bugün de istemiyorum….    Fluoxetine price

Bir tek engellilerle ilgili değil, toplumsal olaylar veya insanlarla ilgili de dinlemeden, düşünmeden, tanımadan sadece bir anlık düşünce ya da çağrışımlarla yargılar ve hükümler veriyoruz. Belki de böylesi daha kolay geliyor bize. Zoru seçmiyoruz… price of Asacol

Çünkü biliyoruz ki, bir insan ya da bir olay hakkında düşünmek, o kişiyi tanımaya, yaşadıklarını anlamaya çalışmak dünyanın en zor ve en fazla zaman alan işlerinden biridir..