Bodrum Gündem

5 Aralıkta başka ne var ki ?..

04.12.2010
0
A+
A-

Semra Abla, kadınlar matinesine geliyor musun? Bu sözler,

“ Semra Abla, kadınlar matinesine geliyor musun? “ Bu sözler,


Bulunduğum dükkanın kapısından kafasını uzatan kadına ait. Dükkan sahibi ile aralarındaki konuşma sürüyor.


“ Ne zaman ?”


“ Bu Pazar, 5 Aralık’ta”  İster istemez söze giriyorum.


“ 5 Aralık’ta başka ne var peki ?”


“Hiçbir şey. Ne olacak ki?”


“5 Aralık’ta size, bize tüm kadınlara seçme seçilme hakkını  verdi Atatürk. “


”Haa öyle mi” diyor bezgin bir sesle 5 Aralık’taki Kadınlar matinesine bilet satan kadın. Üstelik dükkan sahibi de bilet almak istemiyor. Yanındaki arkadaşıyla birlikte  elindeki biletleri bir an önce tüketmek üzere yola düşen kadın belki de kırk yılda bir yapılan salt kadınlara yönelik bir eğlenceyi onlara çok gördüğümü düşünmüştü.


Gerçekten de çalışsın çalışmasın bir çok kadın kendine zaman ayıramıyor. Biraz da eğlenmeyi hak ediyordur. Buna karşı olmak ya da eleştirmek aklımın ucundan geçmez. Ancak 5 Aralık gibi çok önemli bir günün” kadınlar matinesi” ile çakışması canımı yaktı.


Kim düzenledi? Bu günden haberi var mıydı? Bilmiyorum.


Bildiğim kadınların da seçme ve seçilme hakkı olabilmesi  için TBMM’nde Mustafa Kemal ve arkadaşlarının ciddi bir mücadele verdiği.


Bazılarınca despot hatta diktatör olarak görülen Mustafa Kemal,             egemen olduğu sanılan Meclis’te kadınların siyasi hakları için uzun süre uğraşıyor. Üstelik Kurtuluş Savaşında büyük bir yiğitlikle savaşan, Cumhuriyet’in kuruluşunda her aşamada büyük özveriyle çalışan kadınların tüm yaptıklarına karşın sıra siyasi hayatta var edilmelerine gelince mecliste büyük kavgalar kopuyor.


Mustafa Kemal’in uzun süre uğraşması, bazı yasaların yavaş yavaş uygulamaya konulması gerekiyor. Oysa o başından beri kadının her alanda eşit temsilini düşlüyor, düşünüyor.


 Atatürk, Cumhuriyet’in ilanından dokuz ay önce Şubat 1923’te şöyle diyor:


Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun, bir organı faaliyette bulunurken, diğer bir organı işlemezse, o sosyal toplum felçlidir.”


  Retin-A to sale


5 Aralık 1934 günü kadınlar genel seçimlere katılma ve milletvekili seçme/seçilme hakkına kavuştular. Daha önce kadınların temsil hakkına ilişkin ilk düzenleme 3 Nisan 1930 tarihli “Belediyeler Kanunu” ile yapılmış ve kadınlara yerel seçimlere katılma hakkı sağlanmıştı. Bu önemli atılım, o dönemde daha kapsamlı bir devrimin ilk aşaması olarak değerlendirilmişti. Bu devrim 5 Aralık 1934’te gerçekleşti. Anayasa’nın 10. ve 11. maddelerinde yapılan bir düzenlemeyle 22 yaşını bitiren her Türk kadınına seçme ve 30 yaşını bitiren her kadına milletvekili seçilme hakkı verildi. Bütün yurtta sevinç yaratan bu karar, Türk Kadınlar Birliği’nin 7 Aralık 1934 günü Beyazıt Meydanı’nda düzenlediği büyük bir mitingle kutlandı. Kadınlar oy verme haklarını ilk kez 1935 seçimlerinde kullandılar.


5 Aralık 1934 günü dünyada kadınların yasal olarak milletvekili seçme ve seçilme hakkına sahip olduğu ülke sayısı 28, bu hakkın kullanıldığı ülke sayısı 17 idi. Buy cheap Sildenafil


 


Atatürk Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin ardından halka seslenirken Siyasi hayatla, belediye seçimleriyle tecrübe kazanan Türk kadınının bu sefer de milletvekili seçme ve seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde ettiğini, uygar ülkelerin birçoğunda, kadından esirgenen bu hakkın , Türk kadınının elinde olduğunu ve onu selahiyet ve liyakatla kullanacağını dile getiriyor.  


 


BUGÜN 5 Aralık 2010, kadınlarımızın seçimlerde oy hakkı kazanmasının 76.yıldönümü! 


 


buy Plavix 5 Aralık 1934 tarihli yasa değişikliği ile ilgili olarak Atatürk’ün söyledikleri ne yazık ki gerçekleşememiştir.


 


Mücadele etmeden bir çok ülke kadınından çok önce bu hakkı elde eden kadınların bu konudaki bilgisizliğine, ilgisizliğine mi mi kızalım? Siyaseti yalnızca erkeklere ait bir alan olarak gören ve gösterenlere mi?


 


Bugün kadınlar açısından kutlayacak pek fazla şey olmasa da bu konuda günümüz siyasilerinin hiç birinin yapamadığı yürekli ve bilinçli bir mücadele yürüterek, Cumhuriyet’in  bir kadın devrimi olmasını sağlayan  Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına selam olsun.


 


5 Aralık 2010


 


(Cumhuriyet Gazetesi’nin “Cumhuriyet’in 80 Yılı” ekinden yararlanılmıştır.)


 


 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.