HRANT DİNK TÜRKLÜĞÜ AŞAĞILADI MI?

     Birincisi, döşeme altında ele geçirilen belgelerden de anlaşılıyor ki, darbenin oluşması için kaos planı kapsamında taa 2003 yılında Hrant Dink meğer ölüm listesine alınmış.İkinci ilginç gelişme Muhsin Yazıcıoğlu’nun öldüğü uçak kazası ile ilgili Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla yürütülen D.D.K (Devlet Denetleme Kurulu) araştırması sonucunda açıklanan raporda Yazıcıoğlu’nun uçak kazası ile ilgili bir çok şüpheler ve suikast ihtimalleri ilk defa resmi bir rapora girdi.

     Ancak,Türkiye tarihinin en çetrefilli sorunlarını çözmek üzere iken, pişmiş aşa su katarcasına,Ergenekoncuların ekmeğine yağ sürercesine Hrant Dink vesilesiyle tarihimize çamur atılmasına ve Türkiye’nin köşeye sıkıştırılmaya çalışılmasına asla rıza göstermeyiz.Eğer sağ olsaydı Hrant da bu karanlık oyuna hizmet etmezdi.Bodrum’da Hrant’ı anma programına gönülden katılmama rağmen  şerhimi de koymak zorundayım.Çünkü tarihi belgeler uluslar arası tarafsız bilim adamları tarafından incelendiğinde görülecektir ki,Ermeni tehciri bir soykırım değildir.Osmanlı’nın dağılmasını fırsat bilip,enkazın altından yeni bir Türkiye Cumhuriyeti’nin doğacağını hesap edemeyen ve işgal güçleri tarafından kandırılıp işbirliğine zorlanan Ermeni komitacıların Anadolu’da yaptığı zulüm ve katliamları nasıl görmezden gelebiliriz? Aklı selim sahibi herkesin düşünmesi gereken şu soruya dikkat çekmek istiyorum.Türkler,asırlardır birlikte yaşadığı,lokmasını paylaştığı,kardeş bildiği ve sorunsuz-sadık teba dedikleri Ermenilere durduk yerde,en muktedir oldukları zamanlarda değil de,kendi başının derdine düştüğü 1915’de mi soykırım yaptılar? Türk tarihinde böyle bir kara leke yoktur.Komitacılar işgal güçleriyle birlikte yaptıkları katliamlardan sonra artık Anadolu’da purchase Baclofen   yaşayamayacaklarını anlamışlar ve çareyi göç etmekte bulmuşlardır.Endişe içindeki suça karışmamış masum Ermeni vatandaşlarımızın çoğu da bu göçe iştirak etmiştir.Zaten kendi başının çaresine bile bakamayan,cephelerde savaşmaktan dolayı Osmanlının iç güvenliğinde  oluşan zafiyet sonucunda Ermenilerin can güvenliğinin korunamayacağı endişesiyle başlatılan tehcir (zorunlu göç)  esnasında gelişen fevri ve nahoş olayları bahane ederek bir milleti  ve Türkiye Cumhuriyetini topyekün suçlamak biraz haksızlık olmuyor mu? Gerçek bir Anadolu çocuğu ve Türkiye sevdalısı olan Hrant Dink’in katledilmesi nasıl malum karanlık planın haince bir parçası ise,Ermeni diasporasının maşa olarak kullanılarak Türkiye’yi köşeye sıkıştırılmak istenmesi de malum projenin bir başka parçasıdır.

     Nitekim Dink,”Türkiye’nin AB’ye girmesi yolunda Ermeni soykırımını tanıması doldur-boşalt yöntemi gibi her yıl yaptıkları tartışmalar Avrupa’da da  Türkiye’nin AB’ye üye olmasını istemeyen çevreler var.Onlar taktik olarak Ermeni soykırımını alıyorlar ve siyasal bir meze olarak kullanıyorlar.AB’nin bu tutumu ahlaksız bir durum.Ya da Türkiye’ye şunu hatırlatmak istiyorlar ki bak eninde sonunda biz soykırımı sana kabul ettiririz gibi tavırlar bence AHLAKSIZ duruşlar” diyerek yazılarında bu tuzağa sadece AB boyutunda dikkat çekmişti.

     Ayrıca işte Türklüğü aşağıladığı iddiasıyla onu suçlayanlara tokat gibi cevabı; “Benim için aslolan Türk halkının gönlümdeki yeridir.Türk halkına şunu söylüyorum;söylemlerime burkulun ama bana burkulmayın.Çünkü ben sizden biriyim ve sizi seviyorum.Benim size düşmanlığım yok.Ben aksine ne yaparız da yeniden birlikte dostça yaşayabiliriz diye düşünüyorum”

     “Kedi yaptığıma çok güveniyorum.Ben çünkü Türk milletine o yazımda hiç hakaret etmedim ki.Türkiye’de hukuk varsa o yazımı okur ve burada suç unsuru bulamazdı.Ben kendimden ve yazdıklarımdan eminim.”

     “Türkiyeliyim….Ermeniyim….iliklerime kadar da Anadoluluyum.Bir gün dahi olsa,ülkemi terk edip,geleceğimi  “BATI” denilen o “hazır özgürlükler cenneti”nde kurmayı,başkalarının bedeller ödeyerek yarattıkları demokrasilere,sülük misali yapışmayı düşünmedim.Kendi ülkemizde o türden  özgürlükler cennetine dönüştürmek ise temel kaygım oldu”

     Bu samimi duyguların altına kim imza atmaz ki,bunun için Ermeni olmaya gerek var mı ki?Hepimizin ortak paydası ve özlemi değil mi,özgürlük ve demokrasi?Ama sahiden demokrasi…

     Hrant da tıpkı Uğur Mumcu,Abdi İpekçi,Eşref Bitlis Paşa,Gaffar Okkan gibi içimizden biriydi.Onların kanları demokrasi,özgürlük,hoşgörü ve sevgi meşalesinin yakıtı olarak ülkemizin geleceğini aydınlatmaya başladı bile. order albuterol