Bodrum Gündem

Dikkat Dikkat Susuz Kalacağız…

2 Şubat Dünya Sulak Alanları günü nedeni ile Oasis Kültür Merkezinde bir panel düzenlendi.

Dikkat Dikkat Susuz Kalacağız…
02.02.2011
0
A+
A-

 


 


generic Retin-A  


 


 


Yakında 3 Kişiden 2’si Susuz Kalacak…


 


2 Şubat Dünya Sulak Alanları günü nedeni ile Oasis Kültür Merkezinde bir panel düzenlendi.


 


Fatih Bozoğlu/Bodrum Gündem


Peyzaj Mimarları Odası Muğla Temsilciliği tarafından düzenlenen panele ilgi oldukça düşüktü. Yaklaşık 40 kişinin katıldığı panelde çok önemli noktalara vurgular yapıldı. Sulak Alanlar ve kuşlar ile ilgili fotoğrafların yer aldığı slayt gösterisi ile sulak alanların önemi anlatıldı.


Peyzaj Mimarları Odası Muğla İl Temsilcisi Ahu Duran, etkinliğe katılımın az olmasını ilgisiz bir toplum olmaya ve özellikle çevre konusunda gerekli şekilde kamuoyu yaratılamamasına bağladı. Duran “Basında da hep magazinel şeyler yer aldığı için, insanlara gerekli önem hissettirilemiyor. Bunun etkisi var. Prime time da doğa ile ilgili gösterimler, bilgilendirmeler yer alsa, kesinlikle inanıyorum ki insanların bakış açısı farklılaşacak” dedi.


Gölköy “magazinel” olarak değil, korunması gereken “Doğal Yapısı” ile anılmalıdır…


Her sene bu etkinliği, 2 Şubat dünya Sulak Alanlar gününde panel şeklinde düzenlediklerini kaydeden Ahu Duran “Bu sene 2 konuya dikkat çekmek istedik. Birincisi; Bildiğiniz gibi Bodrum’da 2 sulak alanımız var. Biri Tuzla sulak alanı, diğeri ise Göltürkbükü’nde Akdeniz Gölü. Bizim uygulamaya çalıştığımız birkaç kota var. Bu sulak alanın korunması amaçlı planlamasının mutlaka yapılması gerekiyor. Bunun için çeşitli çevre örgütlerini, bazı meslek odaları, bizim meslek odamızı, belediye başkanı, kaymakamı ve Tarım İlçe Müdürlüğü ile beraber oluşturduğumuz ve başkanlığını da sulak alanlar konusunda uzman peyzaj mimarlarından Yrd.Doç.Dr. Alpay Tırıl’ın üstlendiği bir dizi projeyi başlattık. Projemizde amacımız bu sulak alanın korunması, aynı zamanda çevreye tanıtılması, hatta Avrupa düzeyinde bu alanın Gölköy’ün bir magazin olayından çıkıp, Gölköy’ün doğal değerlerini koruyarak, dünyaya tanıtmak. Bu konuda Denizli il temsilcimiz sağ olsun hiçbir şey talep etmeden bir proje tasarladı. Peyzaj projesi tasarımı yaptı. Bundan sonra bu konu üzerinde gerekli bütün çalışmaları yaparak kaymakamımızın da desteği ile Bodrum çapında suyun canlı için önemini vurgulamak, ticari meta haline getirilmemesi için de gereken bütün önlemleri almak için bir dizi çalışmalara devam edeceğiz” şeklinde açıkladı.


Yaşadığımız sel felaketi bize ders olması gerekir…


Önümüzdeki yıllarda Bodrum’da susuzluk tehlikesi olduğunu da vurgulayan Duran “Kaynaklar gösteriyor ki 2025 yılında dünya nüfusunun 3 kişiden 2 si kuraklıkla karşı karşıya olacak. Geçen hafta başımıza gelen bir sel felaketi sulan alanların önemini daha fazla ortaya çıkarmıştır. Çünkü taşkını önlemede, sel felaketini önlemede sulak alanlarımızın önemi çok büyük” dedi.


Flamingolar çok azaldı…


Tuzla Sulak alanına gelen kuşlarda artış görülmesine karşın Filamingolar’da büyük oranda azalma tespit edildiğini söyleyen Ahu Duran su ve sulak alanlar konusunda herkesin duyarlı olması, koruması ve önemini anlatması gerektiğinin altını çizdi.


Su konusunda belirsizlik var…


Su konusunda görüşünü aldığımız TMMOB-İKK Sekreteri Semayi Yaman su konusunda gönüllü olarak çalıştığını söyledi. Bu işin uzmanlarının henüz konuşmadığını fakat yavaş yavaş konuşacaklarını ifade eden Semayi Yaman “Biraz önce panelde de izledik. Yaşamın devam etmesi, yaşam süreçlerinin devam etmesi adına su çok önemli. 3 Mart Dünya Su Günü biliyorsunuz. 3 Mart’ta da inşallah bu tür çalışmalar organize edilir. Su Bodrum için de önemli Bodrum yarımadası şu an susuz.  Ne olacağı belirsiz. Temmuz 2010 da akacak suyun ne zaman akacağı konusunda yetkililer tarafından söylenmedi.  Bu suyun nasıl akacağı da belirsiz. Kirli mi akacak, temiz mi akacak, Bodrum’lu zehirlenecek mi?  Bunu da bilmiyoruz. İnşallah birileri çıkar da bizi aydınlatır.  Biz de kamuoyunu aydınlanmış sayarız. Daha bilinçli bir aktarım yapılabilir.  Bu konuda henüz daha bilinçli bir aktarım yapılmıyor. Biz meraktayız Bodrum’a gelecek sudan” diyerek Bodrum’da yapılan içme ve kullanma suyu projesine eleştirel ve belirsiz olarak baktığını söyledi.


Su siyasi malzeme yapılmasın…


Su konusunda siyasi propogandalar yapılmasını doğru bulmadığını belirten Semayi Yaman meslek alanlarına girerek bu konuda yapılan söylemleri “siyasi düstur olarak gördüğünü söyledi.


Bodrum su konusunda tereddüt içinde…


Semayi Yaman su projesi konusundaki kaygılarını şu şekilde dile getirdi; Yaman tedirginliğini şöyle anlattı; “Geyik barajında da gider dediler. Geyik barajının  suyu çok kirli. Çamköy yer altı suyu kaynakları dediler, Çamköy ‘deki yöre halkı tereddütlü. Şu anda bilmiyorum sizin de bilginiz var mı? Karaova tarafından yeni bir tespit yaptılar. Burada acaba kuyu mu açacaklar? Suyu buradan mı alacakla? O da bir muamma. Ne olacağını biz de bilmiyoruz. Tereddüt içerisindeyiz”


Suyun gelip gelmemesi turizm anlamında da bir belirsizlik getirecektir.


generic Propranolol Bodrum’da su tankerlerinin katliam yaptığını, çevreye, yollara her yere zarar verdiğini iddia eden Semayi Yaman “Dolayısıyla suyun Bodrum’a bir an önce gelmesi lazım. Ama doğru yerden, doğru kaynaklardan, doğru yolla gelmesi lazım. Bunu için biz de elimizden gelen çabaları sarf ediyoruz. Doğru yollar gösteriyoruz. Ama maalesef bizlerin dediği farklı algılanıyor. Doğru algılanacağını umut ediyoruz. Yardımcı olmaya, her türlü katkı sunmaya da hazırız” dedi.  


Turizm için kullanılan havuz sularında da sorunlar yaşanıyor…


Yer altı kaynak suları çok çekilerek suların kalitesinin düştüğünü ve tuzlandığını kaydeden Semayi Yaman, Bodrum’da bilinçsizce ve yüzlerce havuz yapılmış durumda olduğunu söyleyerek; “Bu havuzlarda bilinçsizce kimyasal dezenfektanlar kullanılmakta. Bunlar çevreye de zarar veriyor, yer altına da gidiyor. Yer altı suları kirleniyor. Bunun bir an önce yasasının dahi çıkartılması gerekiyor. Denizden su elde etme yoluna giden bir çok işletme var. Denizden su elde etmenin henüz yasasını oluşturulması gerekir. Bunların bir an önce çıkması lazım” dedi.  


Hazırlanan proje yanlış, sulak alanlar sosyal tesislere dönüştürülmüş…


Mavi Yol Girişimi üyelerinden Cüneyt Karaloğlu ise yapılan planlamaların sosyal tesis olarak yapıldığını ve bunun çok yanlış olduğuna dikkat çekti. Katılımcıların az olmasının sorun olmadığını duyarlı entelektüellerin bu kadar sayıda bile olmasının çok önemli olduğunu ifade etti. Karaloğlu; “Toplumda küçük de olsa bir duyarlılık var. Yaklaşık kırk kişiyiz burada. Sulak alanlara, çevreye ve insanlığın geleceğine duyarlı insanlar var. Söz konusu olan Göltürkbükü bu havzadaki küçük bir sulak alan. Hazırlanan projede bir çok sosyal alan oluşturulmuş. Doğru olan sulak alanlardaki insan müdahalesinin en aza indirilmesidir. Burada koruma adı altında bir at çiftliği, meydanlar, çay evleri, yaz okulları gibi alanlar oluşturulmuş. Bu alanda Akdeniz Hurması var. Fakat insan müdahaleleriniz az olması gerekliliği düşünülmeden bir planlama yapılmış. Sulak alanlarda bu planlamanın bu çapta olması doğru değildir. Sulak alanların işlevleri göz ardı edilerek yapılmış bir planlama yapılmış. Bu yanlıştır. Bu alanlar elbette kullanılabilmeli, tanıtılabilmeli ama mutlaka sulak alan olarak kullanılmaya devam edilerek yapılmalıdır. Bu çok hassas bir konudur. Burayı tamamen sıradan sosyal bir alan gibi planlamışlar, bu olmaz” Nexium online diyerek planlamalara dikkat çekti.


Panel sonunda katılımcılar konu ile ilgili olarak merak ettikleri soruları sordular, bilgilerini ve dileklerini paylaştılar.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.