DURDURUN CHPYİ İKTİDAR OLUYOR…

 

 

 

DURDURUN CHP’Yİ İKTİDAR OLUYOR… cheap Viagra Gold buying Viagra

 

Kabuğunu kırdı, zincirlerinden boşanmış gibi, adeta deli çaylar gibi çağlayarak iktidara koşuyor CHP ….
 Eskiden ne güzel “laiklik ve Kemalizm” üstüne siyaset yapar, “Türkiye laiktir, laik kalacak” sloganlarıyla yeri göğü inletir, dün Özal′ın, Demirel′in, Mesut Yılmaz′ın ve bu günde RTE nin peşinde koşup dururdu.. Muhteşem coşkulu mitingler yapar, alkış kıyamet yeri göğü inletir, kampanya biter % 20 ler civarında oy alır, şerefli ikinciliklerle ne güzel “ana muhalefet” olurdu. Alan memnun, veren memnun RTE zevkten dört köşe, hele hele sözüm ona demokratlar, solcu aydınlar bıyık altından güler, ama bu arada olanca hoyratlığıyla CHP ye saldırır, yeni yol haritaları çizer vs…
Bu düzen böyle sürüp giderdi…
Ne zamanki her şey olgunlaşmaya başladı, RTE nin başkanlık yolu iyice ışımaya başladı, artık CHP den kurtulma vakti gelmişti. CHP den kurtulmak ancak CHP′nin içini kurcalamakla mümkün olur, CHP′de yaratılacak bir kaos ortamı, CHP nin sonu olur, yapılacak operasyon öylesine yıkıcı olmalı ki; CHP tamamen tarihin dibine gömülmeliydi. Düğmeye basıldı operasyon başladı. Ama o da ne plan istenildiği sonucu vermiyordu, örgüt inanılmaz bir refleks göstermiş, adeta küllerinden dirilmişti. Kemal KILIÇDAROĞLU diye bir lider çıkarmıştı örgüt…
Türkiye tarihinde görülmemiş bir kurultay, bir kenetlenme yaşanmıştı. Adeta yok oldu denilen örgüt ben buradayım diye ayağa kalkmıştı. Adeta bir dev çıkmıştı ortaya,  “Ülkemi ve Cumhuriyetimi teslim etmem” diye haykıran inançlı bir halk hareketi doğmuştu adeta…
 Evet Kemal KILIÇDAROĞLU sonuçtur, sadece CHP delegasyonunun değil, bizzat halkın seçtiği bir liderdir. Bizzat halkın genel başkan yaptığı bir liderdir. KILIÇDAROĞLU liderliğindeki CHP hedefini ve gözünü iktidara dikti. Ve iktidar olmak için halkın tamamını kucaklayan politikalar geliştirerek, ülkenin bütün sorunlarına çözüm üreten projeler geliştirerek ve en önemlisi bütün örgütüyle iktidara inanmış olarak yollara düşünce panik ve telaş başladı.
 Olur mu canım şimdi, çıkmış bu ülkede 13 milyon insan yatağa aç giriyor. CHP iktidarında hiç kimse yatağa aç girmeyecek diyor, aile sigortası diye bir şey icat etti, eleştirsek çuvallıyoruz, taklit etmek istesek komik oluyoruz, (birileri “hilal kart” ı icat etti biliyorsunuz. 21. yüzyılın en büyük icadıdır.) e biz ne güzel makarnalarını, kömürlerini verip oylarını alıyorduk, milleti ümmet haline getirmek üzereydik, şimdi çıkmış CHP tekerimize çomak sokuyor.
 Seçim barajını düşürelim diyor, siyasi partiler yasasını değiştirelim diyor. Olmadı biz ne güzel CHP de demokrasi yok, parti içi demokrasi yok bak “ön seçim” i her ilde yapmıyor CHP diye eleştirecektik. (RTE biliyorsunuz bütün adaylarını bu güne kadar örgütüne seçtirdi….!!!!) kurultayda “çarşaf” liste yapmadı, böyle demokrasimi olur diye yeri göğü inletiyorduk (RTE biliyorsunuz hep “çarşaf” liste yapar…!!!)
 Çıkmış özgürlükte özgürlük diyor, basın özgürlüğü diye yırtınıyor. Böyle saçmalık mı olur. Bak RTE ne diyor? “maaşını verdiğin adamın, yazdıklarına niye müdahale etmiyorsun kardeşim” “eğer sen müdahale etmezsen ben sana ettirmesini bilirim” (al sana ödemen mümkün olmayan vergi cezası, ayıkla ayıklayabilirsen pirincin taşını)  bundan daha güzel “basın özgürlüğü” olur mu? “benim mal varlığımı soran gazeteci şimdi Ergenekon′dan Silivri′de yatıyor” diyor başbakanımız bundan daha büyük özgürlük, demokrasi olur mu?
 Çıkmış CHP yeni anayasayı “halk” yapacak diyor. Başbakanımız ne dedi referandumdan sonra “Burhan beyyyy başla hazırlıklara, ona göre haaa” demedi mi? Ne yani Burhan beyden daha mı akıllı bu halk? Bak ne güzel darbecilerden hesap soruyor BAŞKAN′ımız, pardon başbakanımız (henüz daha başbakan) Kenan EVREN Silivri′de, BÜYÜKANIT Silivri′de sizin haberiniz yok. Demedi mi başbakanımız “askerlik yan gelip yatma yeri değildir” diye, demedi mi ağlamadan sorumlu başbakan yardımcımız “bu komutanlarla Allah korusun bir savaşa girmemişiz” diye. Bir de çıkmış bir CHP′li orduyu eleştirmiş. Hop hemşerim haddini bil sen orduyu nasıl eleştirirsin, orduyu da biz eleştiririz. “kozmetik odaya bile biz girdik” sen “askeri vesayetçisin” sen sus. 12 Eylül darbesinin ve 28 Şubat post-modern darbesinin yetiştirdiği bir iktidar olarak orduyu “iğdiş” etme hakkı da eleştirme hakkı da bize aittir. Demokraside budur.
 Tanıdığım en büyük demokratlardan olan sayın Ahmet KARATAŞ′ın dediği gibi, CHP “kendi kültürel ve geleneksel değerleriyle de var olmaya devam etmeye çalışmalıdır” iktidar olmak gibi bir hedef koymamalıdır. Ha eğer koyarsa damarlarındaki o kan “boşaltılacaktır” bundan daha güzel bir demokrasi ve demokratlık örneği var mıdır?
 Baskın ORAN ve saz heyeti, Banu AVAR ve diğerleri hakkında yorum yapmanın bile gereksiz olduğu “büyük aydınlar” dır. Onların bilgisine, yeteneğine bizim “damarlarımızdaki sol kan” la ulaşmamız mümkün değildir. Bu kocaman demokratlar ve aydınlar yaşamakta olduğumuz “ileri demokrasi” de ve 13 Hazirandan sonra yaşamayı umdukları “çok ileri demokrasi” de kendilerine uygun pozisyon arayışında oldukları için bizim onları anlama şansımız yok. “çok ileri demokrasi” de pozisyonları, CHP′ye ne kadar saldırırlarsa o kadar parlak olacaktır. Öyle sanıyorlar ( İrandakilerde öyle sanmıştı) o nedenle DURDURUN CHP′Yİ, İKTİDARA GELİYOR…
 Boşuna yormayın kendinizi, “nokta kadar menfaat için, virgül gibi eğilmekten” vazgeçin desem anlamazsınız, yolunuz açık olsun.
Sadece “gölge etmeyin, başka ihsan istemiyoruz” halkın iktidarını, KILIÇDAROĞLU liderliğinde CHP kurmaya geliyor ve kuracak.
Sizler için üzgünüm….