?MUHAFAZAKARLIK?

KADIN HAKLARINI GERİLETİYOR, ŞİDDETİ ARTTIRIYOR

            Ülkemizde, seksenli yıllarda önemli bir ivme kazanan ?kadın hareketi? eşitlik savaşımında epeyce yol almıştı. Ancak son yıllarda, kazandığımız haklarımızın çoğunu yitirdiğimizi, toplumsal, kültürel, ekonomik her alanda gerilere düştüğümüzü, kadına yönelik taciz, tecavüz ve şiddetin arttığını dehşetle görüyoruz.

            Yoksulluk, işsizlik, yolsuzluk ve bunların ardından değer yargılarının aşınarak toplumsal çürüme ve yozlaşmanın ortaya çıkması bu sürecin önemli nedenleri. Bir başka neden ise, bir ABD projesi olarak uygulanan ?Ilımlı İslam Projesi? nin gereği olarak yaygınlaşan ?muhafazakarlık? tır.

            Erkek egemen, cinsiyetçi anlayış ile aslında ?muhafazakarlık? terimiyle  estetize edilmiş olan gericilik,  karşılıklı etkileşim içinde kartopu etkisi yaratarak toplumun, özellikle kadının ve kadın hareketinin üzerinde ağır bir basınç oluşturmaktadır. (*)

            Eşitlikçi, özgürlükçü ve akılcı ?aydınlanma?nın karşısına bir tepki olarak ortaya çıkan ?muhafazakarlık?, yurttaş yerine kulluğu, tartışma ve düşünme yerine biad etmeyi, kutsallaştırdığı kurumlar, gelenekler ve değer yargıları üzerinden gericiliği savunduğu için tutucu, yobaz ve bağnazdır.

• Prof. Dr. Ayşe Buğra, 2009 yılında yaptığı araştırmada, kadın istihdamının azalmasında kültürel muhafazakarlığın doğrudan etkisinin olduğunu gösterdi. Araştırmadan küçük bir örnek: ?Sinop,  yatırımın çok gelişmemiş, ekonominin canlı olmadığı bir il olmasına rağmen kadın istihdamı ülke ortalamasının üstünde. Buna karşılık Gaziantep ve Kayseri”de de ekonomik canlılığa ve sanayideki gelişmeye rağmen kadın istihdam oranı çok düşük.?
• Prof. Dr. Binnaz Toprak?ın ??Türkiye?de Farklı Olmak, Din ve Muhafazakârlık Ekseninde Ötekileştirilenler?  araştırması, Anadolu?nun ünlü ?hoş görüsünün sözde kaldığını ortaya koydu. ?Mahalle baskısı?nın (**) örneklerle anlatıldığı araştırmaya göre büyük kentlerde dışlandığını söyleyen başı kapalı kadınlara karşı Anadolu kentlerinde açık gezen kadınlar tepki çekiyor.
• Prof. Dr. Yılmaz Esmer?in araştırmasına göre ise: 1996 yılında, erkekler birden çok kadınla evlenebilirler  diyenler , 2011 de #. Kadınlar dayağı hak ederler diyenlerin oranı  1996 da , 2010 da 0.
• Muhafazakar Başbakanımız, ?kadın erkek eşit değildir, kadınlarımız üç çocuk doğurup analık görevlerini yapsınlar? diyor. Kadın ve Aileden Sorumlu Bakanlığın adından ?kadın? sözcüğü çıkarılıyor. Aile Planlaması Genel Müdürlüğü kapatılıyor.
• Danıştay, ?ailenin reisi erkektir? anlayışının etkisi altında, ?tapuda aile konutu? şerhini söyleme dayalı olmaktan çıkarıp, mahkeme kararı koşuluna bağlıyor.
• Bir emekli emniyet müdürü, ?kadınlar dayağı dilleri online casinos ve davranışları ile hak ediyorlar? diye makale yazıyor, karakolda kadın öldüresiye dövülüyor.
• Erkek egemen ortaçağ anlayışı hortluyor, kadın cinayetleri 00 artıyor.
• Arabuluculuk Yasa Tasarısı ile ?kadılık? geri geliyor. Kadın, güçlü, egemen ve muktedir erkeğe, yargıç güvencesiz ve avukatsız boyun eğdiriliyor.
• Muhafazakar iktidar, ?başörtülü aday yoksa, oy da yok? diyen, (yine de oylarını veren) yandaşı ?İslamcı Feministler? e bile katlanamıyor, onları gazete köşelerinden atıyor, tv ekranlarından siliyor, seslerini-soluklarını kesiyor.
• Diyanetin fetvalarıyla aile sorunlarını çözecek ?Aile İrşat Merkezleri? ne, ilköğrenim öğrencilerinin umreye götürülmesine, her türlü gericiliğe ve yobazlığa, ?muhafazakarlaştırılması? nedeniyle ses çıkarmayan toplum, yine aynı nedenle, kadınlara uygulanan şiddete, olumsuz ayrımcılığa, hak ihlallerine de suskun kalıyor, hatta onaylıyor.

Doğru tanı konmadan  doğru çözüm üretilemez.  

purchasing Plavix

ABD dayatması ?Ilımlı İslam projesi? ve bunun uzantısı ?muhafazakarlaştırma? politikaları görmezden gelinerek, bağımsızlığı, cumhuriyeti, laikliği, Mustafa Kemal?in devrim ve ilkelerini savunmayı savsaklayarak;  kadınların insan hakları mücadelesi, asla başarıya ulaşamaz.

albuterol price

Cheap Lamisil

 (*) Bu basıncın en önemli olumsuz etkilerinden biri de, kadın hareketinde savrulmalar yaratması, özellikle postmodernist kadın aktivitesinin yaygınlaşmasıdır. Bu tür kadın aktiviteleri egemen sınıfların yönetim merkezleri bakımından ?imtiyazlı kadın aktiviteleridir?

Başka bir zaman da içimizdeki bu yanlış yönelim hakkında yazacağız.

(**) Amerikanofil sosyoloji mektebi ?Mahalle baskısı? terimiyle, genel gericiliğin ayrılmaz parçası olan ?sivil gericiliğe ? adeta hoşgörü ve örtülü kabullenme sağlıyor.