Bodrum Gündem

KİNİK, SEPTİK, MİSTİK?

06.11.2013
0
A+
A-

Üniversitede ders verdim, Çağdaş Sanat, dinleyen arkadaşlar bilir; kinik-septik-mistik. Bunlar lineer değildir, döngüseldir. Mistik olmak bilim dışıdır. Zaten Güzel Sanatlar Fakültesi’nde bilim eğitimi vermiyoruz, sanat üzerine bilimsel yaklaşımla çalışma yapıyoruz, “teori” veriyoruz, “metot” veriyoruz.

Elimizdeki tek metot “diyalektik”tir.

Sanatta tümdengelim düşünme de vardır, mizah. Dualist bir bakış açısıyla, Apollonyan x Dionizyan çatışması, modern x postmodern gibi görünüyor. Mistik ise monistdir. Hem ateist hem monist olunur mu? diye soranlar, müracaatlarını Jan Sol Partre’a yapsınlar diyor Boris. “Felsefe” öğrenmeyi öğrenmektir. Aslında sayısız tanımından biridir bu. Ve felsefede “Tanrı var mıdır yok mudur?” konu dışıdır. Felsefenin aradığı yanıt, bilim ve sanat ile aynıdır: acaba evrende bir doku, bir düzen var mıdır, yoksa kaos mudur? Kaos diyenler dualist, düzen vardır diyenler monisttir. Biz ortadan bakıyoruz, bilinememezci-bilinemezci değiliz, nokta koymadığımız gibi, beni aşar deyip çubuğumuzu da tüttürmüyoruz, merak ediyoruz, araştırıyoruz, gözlem yapıyoruz, karşılaştırıyoruz, analiz ediyoruz ve tez oluşturuyoruz, sentez, sonra o tezi yanlışlamaya, eksikse tamamlamaya, yetersiz ise aşmaya çalışıyoruz ki anlayabilelim, acaba bu gerçekten tekerrür eden ?helix? gibi doğada temel bir geometrik form mudur, “yasa” mıdır diye, sonuç, sanat. Bir çocuğun neşesi. Gülüş ve an. Mistiğiz sanatta. Sonra yine kiniğiz ve septiğiz. Bu üç hal dönüyor dolaşıyor üzerimizde, böyle idare ediyoruz, yaşıyoruz. İşimiz orjinalledir. Din tartışmıyoruz. Ayağımızı sağlamca yere basıyoruz, diyalektik materyalistiz orada, doğayı incelediğimiz gibi insan toplumlarını inceliyoruz ve görüyoruz ki çocuklar öldürülüyor. Duyduğumuz acı bizi yeniden mistik yapıyor evrenle bir ve iç içe olduğumuzu yeniden idrak ediyoruz. Anda beraberiz. Bu bütünlük bizi sağaltıyor. ?Parantezliyoruz?, ?uzay gemisi dünya?ya uzaktan bakıyoruz, ?soluk mavi bir nokta? olduğunu idrak ediyoruz.

İşte yine kiniğiz ve septiğiz.

Çocuklar için çalışmalıyız.

O zaman yine sanattayız ve gülmece yapıyoruz.

Çocuklar gülsün diye.

Ve öğrensinler diye.

Yine kiniğiz.

Kinik ve septik bakışımız ki bize armağandır, bizi başımızı eğip sürü olmaktan koruyan ve birer “survivor” yapan. Yeşilçam’a bakıyoruz, “kiç”e bulanmış milliyetçilik, ırkçılık, yobazlık tüten filmlerin yıllarca çocuklara, aptal yerine konarak pompalandığını görüyoruz. Aklın, zekanın, yeteneğin ve hünerin yok sayıldığı, egoist ve narsist bir kısırdöngünün içinde tutulduğunu görüyoruz “eğlence ve sanat” aleminin. Ya da kopyalar var. Hele şimdi televizyonlarda pompalanan yerli dizileri düşünelim, plastikten yapılmış meyvelere benziyorlar, kötü kötü kokuyorlar. Çalıyorlar bir de meydan okuyorlar üzerine.

Bütünü ele aldığımızda, inceleyeceksek eğer, şüphesiz yine septik olmak zorundayız, dualizm doğuyor kendiliğinden, hemen majör ve minör diye ayırıveriyoruz. Büyü ve bilim, makrokozmos ve mikrokozmos, boşluk ve madde, eril ve dişil. Bilim zekâların tür tür olduğunu kabul ediyor. Çocuk matematikte üstünse minör, şair ruhluysa majör oluyor. Majör büyüye tekabül ediyor, buna göre propagandistler, kolektif zekâyı kullanan “kara büyücüler”, aç sanatçı ise “ak büyücü”. Majör bütüne karşılık gelmiyor, minörü kapsamayabiliyor, sanat, tümdengelim ya da rastlantısal deha. Bütün hem majör hem minörü kapsıyor, bu yüzden ?yukarıda ne ise aşağıdaki de odur? deyişi, hermetik, yerine oturuyor.

Burada transandantal matematik giriyor devreye, bu matematikte limitler yok ve yalnızca üç eleman var, sıfır, sonsuz ve alfa. Alfaya “bir” dediğimizde yine monist oluyoruz.

İkiyi koyduğumuzda, dualistiz gider o öyle, ucu açık. O yüzden matematik limitlerle çalışılıyor. Mistik süblimedir, o yüzden birbiriyle ilintisizmiş gibi görünen kavramları birleştirir sonsuz çağrışımla, limitsiz, sonuçta ortaya ?opus? yani ?iş? çıkar ve bu iş evrensel uyumun kanıtı olma çabasıdır.

Şimdi, girelim Zigismund Şolomo’nun bahçesine ve buna göre egoizmin zirvesi mistisizm. Mistik olduğunda yani monist, sen tanrısın ve tanrı sen işte o zaman büyük narsizm doğuyor. Sezgicilik burada bitiyormuş gibi görünüyor. Kapitalizm bu ?felsefe?den, New age’de ucuz biletle seyirlik otuzbir satıyor.

Evet, monizmde büyük bir “tuzak” var. Eğer monistsen, ve evrenin birliğini ve birliğin evrenini benimsemişsen, tanrısın ve tanrıysan dilediğini yaparsın, hoşgeldin Aleister Crowley ve Ayn  Rand. Kapitalizm bunu çok sevdi ve sattı. Sınırları var elbette, sınırlar hapishanelerde, tımarhanelerde ve parlamentolarda bitiyor.

Cevap veriyoruz : “herşey birdir ve bir herşeydir”, Avrupa Toplululuğu’nun kurucu aklı Comenius : “Omnia ab uno, omnia ad unum” diyor. Nokta koymuşlar, sanki sırrı biliyorlarmış gibi, mistik olmakta büyük “tuzak” var, tekrar ediyorum, egoizm.

Nihilistler mi? Big Lebowski?nin dediği gibi morondurlar.

Soruya cevap, kahramanlardır. Fedakarlık yapanlardır. Çocuklar için yaşamlarından vaz geçenlerdir. Devrimcilerdir. Mistik mi arıyorsun, devrimcilere bak. Onlar tuzağa düşmemeye çalışırlar ve canavarla el sıkışmazlar. Uyarı burada,  ?devrim ve devrimci? için kapitalizmin çizdiği elinde makinalı tüfek olan gerilla stereotipi propagandasının, kavramın algılanmasında akla ilk gelen imge oldurulması üzerinedir. Hastalıklara deva bulmak için yaşamını adayan hekim, gerçeği ve erdemi sorgulayan düşünür, kavramın içini yeniden dolduran sanatçı devrimcidir, devrimci deyince bunlar akla gelmelidir oysa.

dali ve franco serdar anlağanSon olarak; ?kinik durum? sanatın temel içgüdüsüdür ?ars comedia?, ?mistik durum? sanatın yücelişidir ?süblime? ve artık ?iş? değil işi yapan ?sanatçı?nın kendisi işinin ayrıştırılamaz bir parçası olduğundan yani ?sanatçı, sanatının bizatihi kendisi? olduğundan, o sanatçının toplumsal durumu ?septik durum? dur, şöyle ki Picasso ezilenlerden yana bir devrimcidir, Dali ise faşist diktatör Franko?nun yalakasıdır, tarih böyle yazıyor.

Ve tarih bilimdir.

.

ETİKETLER: ,
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Palmiye yayınları dedi ki:

    Palmiye yayınları olarak gazeteci, yazar, şair arkadaşlarımıza bir imkân sunuyoruz. Destekli yayıncılık kapsamında yazılarınızı kitaba dönüştürebiliriz. Siz yazın biz basalım yayınlayalım. Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi için lütfen iletişime geçiniz.
    İletişim bilgilerimiz:
    [email protected]
    https://www.facebook.com/palmiyeyayinlari
    Tel: 0555 2915061-0539 3602045