GENÇ OLMAK…

order Viagra Gold Cytotec online misoprostol online Genç olmak her şeyden önce diri olmaktır. Açık bir zihne ve çevik bir zekaya sahip olmaktır. Anlamaya yeltenmek, anladığını uygulamaya yönelmek, uygulamanın sonuçları üzerine yorulmak demektir. Genç olmak anlaşılmazı anlamayı, uygulanması imkansızı uygulamayı ve sonuçları tahmin edilenin dışında dahi olsa göğsünü siper etmeyi gerektirir.

Dolmabahçe sarayında son günlerini yaşayan Atatürk’ü türkülerle selamlamak, ama vakti zamanı geldiğinde dava arkadaşı ve Kurtuluş Savaşı kahramanı İnönü’yü koltuğundan indirmek demektir. Demokrasiye inanmak bu uğurda tek partili rejimin bitişini bayraklarla şölenlerle kutlamak, İzmir’in Ankara’nın İstanbul’un meydanlarını yeni parti nidalarıyla doldurmaktır. Nidalarla karşıladığın partinin yöneticilerinin ve felsefesinin vaad edilenin tersine evrildiğini görünce, bu sefer aynı meydanları onu değiştirmek için doldurmak demektir.

Genç olmak baskıya zulme gelememek, imtina edememek ve içinden geleni seslendirmek demektir. Tarihsel süreç içinde genç olmak, 68 sokaklarını sağıyla soluyla doldurmak, özerk üniversiteyi savunmak; hakkın, hukukun ve halkın çıkarının üzerine inen kılıca boynunu uzatmak demektir. Ne sebeple çıkarılmış olursan ol o sehpaya, idam sehpasını tekmeleyebilmek, yaşın büyültülerek sehpaya giderken o son bakışı atabilmektir.

Akranların meydanlarda darp edilirken evde duramamak ve sokağa çıkmaktır. Genç olmak Nihal Atsız’dan, Nikitin’e, Reis’ten, Bizim Deniz’e, Felsefenin Temel İlkeleri’nden, Risale-i Nur’a kadar okumaktır. Bilmeye ve idrak etmeye aşık olmak demektir. En büyük servetin devasa bir kitaplık olduğunu hissetmektir.

Kuvvetin tanrısal bir vergi olduğunu herkese eşit dağıtılmadığını asıl geçer akçenin bir olgunun oluş sürecini ve gelişimini bitişine kadar takip etmek, öze inmek, özü içselleştirmek olduğunu saptayabilmektir.

Genç olmak, renkler yan yana sıralandığında, biri olmasaydı diğerleri bu kadar güzel görünmezdi diyebilmek, bütün insanlığı gökkuşağını izler gibi izleyebilmek, 72 millete tek nazarla bakabilmektir. Ortak paydanın düşünebilen, düşündüğünü harekete geçirebilen tek dünya milleti olmak olduğunu kavramaktır.

Genç olmak, yaratanı, yaratılandan ötürü sevmektir.

Müzik genç olmaktır. Her hali ve şekliyle. Tasavvuftan, Bob Marley’e kadar, Müzeyyen Senar’dan Arif Sağ’a kadar kulak vermektir. Bir enstrüman çalmaya yeltenmektir. En azından bir kez olsun denemek gerekirse bir aylık da olsa kursuna yazılmaktır. Bir gün bir çocuğum olursa kesinlikle bir enstrümanı dört dörtlük çalabilmeli diyebilmektir.

Üretmek, gerekirse bir pazarlama gereksinimi duymadan alıcısını aramadan üretmek genç olmaktır. Çalışmak, garsonluğu Cumhurbaşkanlığı ciddiyetiyle yerine getirmek, çöp toplarken memleketi temizliyorum diye sevinmek, çalışmaktan bitkin düşene bir bardak su yetiştirmektir. Köylünün tarlasına işçinin emeğine omuz vermektir.

Kadını ve erkeği anlamak genç olmaktır.

Ayrı değil ama biraz farklı bu iki bünyenin eşit şartları hak ettiğini, birbirine üstünlüğünün fiziki kuvvetten öteye geçmediğini, kadının her şeyden önce bir anne olduğunu ve her genci bir annenin doğurduğunu, gözünden sakınarak büyüttüğünü bilmektir. Kadına kalkan ele siper olmaktan kaçınmamak, kadını ve erkeği herhangi bir şeyin nesnesi olarak algılayan zihniyete savaş açmaktır.

Genç olmak, yok sayılmayı umursamadan, bir ödül beklemeden, bir çıkar gözetmeden doğruyu işaret etmektir. Yorulmayı aklının ucundan bile geçirmeden ter dökmek demektir.

Her şeyden önce genç olmak vicdanlı olmak, hakkaniyetli olmak ve sabırlı olmaktır. Genç olmak çok şey olmak, ama hiçbir şey olamamaktır.