Bodrum Gündem

“Yorgunluk Yok, Yılgınlık Yok, Enseyi Kararmak Yok” ÖZEL RÖPORTAJ

02.02.2014
0
A+
A-

Osman Gürün, Muğla siyasetinin son 15 yılına damga vurmuş olan ismi. Fakat Muğlalılar Osman Gürün’ü önce hekim olarak tanıdı.  1948 Muğla doğumlu Gürün, İzmir Ege Üniversitesi’nde tıp eğitimi aldıktan sonra 1979 yılında Muğla’da Sosyal Sigorta Hastanesinde ortapedi ve travmatoloji uzmanı olarak göreve başlar. Gürün “59 da eğitimim için gittim, 79 da işimi ve eşimi alarak tekrar Muğlama döndüm” diyor.

Röportaj: Fatih Bozoğlu-Editoryal: Çiçek Bozoğlu- Video Kurgu: Onur Ercan

buy Plavix online

osman gürün (9)“Muğla’mdan Vazgeçemedim”…

Muğla’dan yalnız ayrılan Osman Gürün, çok sevdiği memleketinden kopamadığı için eşini de alarak çok sevdiği şehrine hekim olarak hizmet etmeye döner. Politik hayata geçinceye kadar iki yüz binin üzerinde hasta muayene ettiği gibi yaklaşık on iki bin de ameliyat gerçekleştirir. Osman Gürün o yılları şöyle anlatıyor “79 yılından itibaren iki buçuk sene tüm Muğla ilinde tek ortopedi ve travmatoloji uzmanı olarak çalıştım. Bütün hastamız köylü,  kentli,  memur işçi kim olursa olsun bütün ortopedi vakalarına baktım. Yaptığım tespite göre istatistiki  olarak iki yüz bin hasta muayene etmişim. Yılda altı yüz ameliyat yapmışım. Dolayısı ile on iki bin ameliyat oluyor ve nitekim şimdi görüyorum Fethiye den Milas’a, Marmaris’e nereye gidersem gideyim mutlak surette küçük köyde bile sen benim kolumu yaptın, bacağımı yaptın, anamın kalçası kırıldıydı, çocuğumun dirseği kırıldıydı, benim hala içimde demirim duruyor diyen hastalarım karşılıyor. Çok güzel bir şey. Öğretmenlik mesleği gibi. Öğretmenler de yetiştirdikleri çocukları hiç ummadık yerde karşısına çıkar eline sarılır öper, siz benim öğretmenimizsiniz der. Bu çok büyük bir keyif, çok şükür benden bir şikayetleri yok. Siz de severek yaptığınız için başarılı bir gazetecisiniz.  Her şeyi severek yapmanız gerekiyor,  gönülden vermek gerekiyor. Ben mesleğimi severek yaptım ve çok zor çıkardım o beyaz gömleği üzerimden. Bana belediye başkanı olmanız lazım dediklerinde o da bir kamu görevi diye düşündüm.  Yani ben belediye başkanlığı yaparken mesleğimi yapıyormuş gibi yaptım.  Hep insana hizmet adına yaptığım için ve başka bir beklentim de olmadığı için gerçekten bunun karşılığını da alıyorsunuz”.

osman gürün 6“Çocuklarımın Nasıl Büyüdüğünü Anlamadım”…

Ama görevini hakkıyla yapan diğer siyasetçiler gibi Osman Gürün de görev 15 yıllık siyasi dönemde en çok eşini ve çocuklarını ihmal etmiş. Çocuklarımın nasıl büyüdüğünü bilmiyorum diyor ve devam ediyor Gürün “Yirmi yıl hekimlik, on beş yıl da belediye başkanlığı. Biraz ailemden, eşimden ve çocuklarımdan özür dileyerek bunları izin alarak yaptım. Ama çocuklarımın nasıl büyüdüğünü, kızımın evlenip nasıl torun sahibi olduğumu tam yaşayamadım. Şu an torunum var, tam okşanacak zamanı dört yaşını yeni geçiyor.  Mıncıklanacak zamanı ama onunla da maalesef yeteri kadar ilgilenemiyorum. Eşim ve çocuklarıma çok teşekkür ediyorum, anlayış gösteriyorlar sağ olsunlar. Mutsuz değilim, memnunum.  İnsan topluma hizmet ettikçe çok büyük enerji ve keyif alıyor”.

osman gürün 5“Malzemen  insan  ve  Onun  Mutluluğu”…

Sahip olduğu Sol ideolojisinin ve ailesinden aldığı kültürün de etkisiyle fakülte yıllarında içinde yer aldığı kulüplerin yanı sıra hareketlerin etkili olduğunu aktaran Osman Gürün “1960 ihtilalini gördüğümde Orta okulda ikinci sınıftaydım.  Daha sonra seksenleri gördüm ve bütün o olayların içindeydik.  Tıp fakültesi ağır bir fakülte ve eğitim oldukça yüklü ders programı var, ama ona rağmen düşüncemizi fikir kulüpleri ve diğer etkinliklerin ve özel bazı hareketlerin içinde yer alarak hem okulumuzu aksatmadık hem de duruşumuzu uygun davrandık. O fikirlerle kendimizi ifade ettik ve o fikirler doğrultusunda da mücadele ettik. Bana o dönemin en önemli artısı aileden aldığımız kültürün yanında, sol kültürün de katkısıyla toplumsal sorumluluk açısından belediye başkanlığı teklif edilince doğru düzgün insan odaklı hizmete hazır olduğumu düşündüm. Hekimlikte de belediye başkanlığında da hizmet aynı; sıkıntısı olan insanlara hizmet ediyorsunuz. Bana belediye başkanlığı mı yoksa  doktorluk mu diye sorsalar ikisinde malzemem insan ve onun mutluluğu. İkisinde de insanların günlük yaşantısındaki problemlerini çözmek ve onların daha rahat daha huzurlu daha konforlu yaşamasını temin etmek görevi  var .  Onun için ben doktorluktan belediye başkanlığına geçtiğimde mesleğimde başka branşa geçmişim gibi hissettim” diyor.

Viagra Gold no prescription osman gürün 4 buy Aciclovir “Siyasi Partilere Üye Olun, Siyasette Nitelikli İnsanlara İhtiyaç Var”…

Memur olduğu dönemlerde siyasete giremediğini kaydeden Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün, çevresindeki herkesi görüşlerine uygun siyasi partilere üye olmalarını tavsiye ve teşvik etmiş. Gürün “Nitelikli insanların siyasetin içinde yer almasına toplumun ihtiyacı var.  Emekli olduktan sonra hemen partiye üye olmak için müracaat ettim.  Üye olduktan sonra da hiçbir şekilde benim hayatımda, kurgulamamda belediye başkanı olmak, siyasetin içine aktif olarak girmek, bir makama yönelik talebim olmadı. Ben hiçbir makam talep etmedim. Bana görev alman gerekiyor dediler ve aldığımız o son terbiye gereği mademki bana görev düşüyor o zaman ben görev alabilirim dedim.  Bu arada  tabip odası başkanlığı yaptım. Görev verildiği için burada bulunman lazım denildi,  ben de o terbiyemiz gereği toplumsal sorumluluğumuz gereği yer aldım. Mesela yayla Karabağlar Güzelleştirme Derneğinin kurucu başkanlığını yaptım. Hem ortopedist olarak hem de tabip odası başkanı olarak görev yaptım .Siyasette de  belediye başkanı olman gerekiyor dediler . Önce eşim itiraz etti. Çünkü bizim yaşam kurgulamamızda böyle bir siyaset yoktu. Peki dedim eşime ama 3-4 ay sonra kendisi geldi ben pes ettim, sokağa çıkamıyorum. Eşim sokağa çıktığında hangi dükkana gitse tamam dimi doktor aday dimi’ dedikleri için   pes etti.  Öylece aday oldum, ön seçime girdim.  Daha önceden  partinin içerisinde yer almadığım için delegeydi şuydu buydu kimseye tanımıyorum. Sadece aday oldum ön seçimde. Orada bana katkı sağlamak isteyen, benim olmamı isteyen arkadaşlara da sadece  ‘benim olmamı istiyorsanız liste orda gerekli çalışmayı siz yapın ne çıkarsa biz ona razıyız’. Ardından ön seçimde bana görev tevdi ettiler” diyerek siyasetteki ilk zamanlarını özetliyor.

osman gürün 3Belediye Başkanı Seçildiğinde İlk Yaptığı Parti Rozetini Çıkartmak Oldu…

Şimdilerden hangi partiden seçilirse seçilsin başkanlık koltuğuna oturan her aday önce Parti rozetini çıkarıyor. Bundan on beş yıl önce bu uygulamanın ilk temsilcilerinden olan Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün durumu şöyle özetliyor “Belediye başkanlığı sertifikasını aldıktan itibaren ben parti rozetimi çıkarıyorum, yakamın arkasına takıyorum dedim. Benim söylemek istediğim belediye başkanının partili partisiz şehri emin olarak herkese ihtiyaçları ve problemleri doğrultusunda hizmet etmesi gerektiği idi. O zamanlar bu söylediklerimden dolayı tepki toplamıştım. Yönetim tarzı  itibarı ile bakıldığında  ya bu adam fena değil ben bu sefer buna vereceğim  dedirten bir tarzımız var. İlk göreve geldiğimde televizyon programında şunu söylemiştim ve o zaman pek söylenen bir laf değildi bu. Ben CHP belediye başkanı olarak seçime girdim. CHP adayı olarak  seçimi kazandım, vatandaş bize teveccüh gösterdi ama şu andan itibaren hepinizin belediye başkanıyım. Bence Türkiye’de büyük bir kurtuluş savaşı yapılmış ama  felsefemize uygun olarak daha siyasal kurtuluş hareketi bitmemiştir. Bence Kuvayi Milliye ruhunun bu yönüyle devam etmesi lazım. Halk adına, halk için ve onun menfaatleri doğrultusunda hizmet etmek, yani bir takım kişilerin, grupların, kuruluşların menfaatine değil herkesin ve kamunun hizmetine olmak ve kamunun hizmetini karşılamak adına hizmettir. Bunu oturtmak lazım. Diğerlerinin yanında farklı ve öteki gibi hissetmediği herkesin kendisini eşit hissettiği kimseye eksik veya fazla hizmet edilmediği, ihtiyaç sahiplerinin taleplerine göre herkese eşit mesafede bakıldığı olay. Biz belli kesimlerin, belli grupların, belli güç sahipleri olanların değil, en sade vatandaşın dahi taleplerini göz önüne alıp onlara da hizmet etmemiz lazım”.

osman gürün“Başkanın Adamları ve Etrafı Mantığına Karşıyım”…

Özellikle ülkemizin klasiğidir kraldan çok kralcılar.  Başkandan daha fazla başkanlık taslayanlar ve onun bulunduğu makamdan nemalanmaya çalışanlar. Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün bu konuda kendini şanslı buluyor. Nedenini de şu cümleleri ile açıklıyor “Başkan ve etrafı diye bir şey vardır. Başkanın yakınları vardır. Ben şanslı bir adamım, benim arkadaşım dediğim kişiler kendilerine gidip ‘Osman Gürün’le çok samimisin bir işimiz var, sen bunu Osman beye söylesen’ dediğiniz zaman onların verdiği cevap benim için onur vericidir ‘ Benim söylememe gerek yok, git çal kapısını söyle, olacak bir şeyse zaten yapar. Olmayacaksa zaten yapmaz, bunu da sana söyler. Bizim araya girmemize gerek yok. Bunun için Osman Gürün’e telefon edemem’ demişlerdi. Çünkü ben vatandaşla arama aracı ya da başkanın yakınları, başkanın adamları gibi bir bariyer koymadan herkesin sorunun direk olarak bize aracı kullanmadan getirmelerini rica ettim. Benim dostlarımda, arkadaşlarım da benim huyumu bildiği için bu şekilde telkinde bulundular. Birilerini aracı koyarak torpil koyarak bir iş yapmadık”.

osman gürün 7“Büyükşehir Yasasında Köylerin  ve Belli Beldelerin  Kapatılmasına Karşıyım”…

Muğla’nın büyükşehir olmasına tamamen karşı olmadığının altını çizen Osman Gürün, Muğla’ya uyarlanmak istenen büyükşehir yasasında bölgenin özelliklerine uygun düzenlemelerin yapılması gerektiğini aktarıyor. Gürün “Büyük şehir yasası tümüyle reddettiğimiz bir yasa değil. İçinden eksiklikleri olan, ikaz etmemize rağmen düzeltilemeyen tarafları var. Özellikle köylerin ve beldelerin kapatılmasının yanlış olduğunu söyledik. Hatta belediyeler birliği encümen üyesiyim uzun yıllardır. Orada Anayasa Mahkemesi çeşitli partilerden olmak kaydıyla duruşmaya çağırdı bizi. Bütün yargıçların CHP’nin itirazına katkı sağlamak için neden büyük şehrin bazı maddelerine karşıyız orada anlattım. Biraz da umutlandım. Özellikle köylerin kaldırılmasının yanlış olduğunu düşünüyoruz. Ekonomik olarak yanlış, köyler daha baskı altında kalacak. Ama bununla birlikte onlara getireceği yükün dışında da Türkiye’yi millet yapan en önemli ögelerden birisi köy ve köy kültürünün yaşamasıdır. Aile yapımızla, düğünümüz, bayramımız ve cenazemizle bir köyde o kültürümüzü yaşatabiliyoruz. Şehirlerde maalesef dejenere oluyor. Büyükşehir yasası ile Köyün mutlak surette korunması, köy yaşamanın ve köy tüzel kişiliğinin devam ederek, ama köyün sosyal ve diğer fiziksel ihtiyaçlarını da karşılayarak orada yaşamı zenginleştirmek ve yüceltmek durumundayız. Köyden kente değil, kentten köye göçüşü orada yaşamayı teşvik etmemiz gerekiyordu. Onun için de köy tüzel kişiliği kalsın, büyükşehir belediyesi nasıl özel il idaresi köy muhtarlıkları ile temas kuruyorsa büyük şehir belediyesi de köy muhtarları ile ilişkiyi kursun. Beldelerde ise referandum yapılmalıydı. Böylece merkeze katılmak isteyen katılır, ayrı kalmak isteyen kendini muhafaza ederdi. Muğla’da örneğin Turgutreis, Yalıkavak ve Göcek’in kapanmasını düşünün. Bunlar kendi kendine yetebilen, alt yapısını yapabilen belediyecilik anlayışı ile her türlü hizmeti verebilen yerler. Bunların kesinlikle olmaması gerekli, buna inanıyoruz.  Ayrıca yerel özerklik şartnamesinin bize emrettiği bu. Onun altına imza atmışız ve devlet olarak eğer siz bir yerel tüzel kişiliği yerel yönetimi ortadan kaldırmak istiyorsanız veya onun devamını veya yok edilmesi ile ilgili bir karar vermek istiyorsanız mutlaka referandum yapmak durumundasınız. Dolayısı ile onlara sorulmadan bir padişah fermanı ile bu kadar belediye ve muhtarlık kapatıldı.”

osman gürün 8“CHP İktidarında Beldelerde Tekrar Referandum Yapılmasını Sağlayacağız”…

Muğla’nın büyükşehir olması ile kapatılan bazı ilçelerde CHP’nin iktidar olması durumunda tekrar referandum yapılmasının sağlanacağına değinen Osman Gürün “Çünkü yerel birimler kendi kendini seçtiği kişilerle yönetmeyle ilgili birimlerin oluşması, hem hizmetin yerelden çok yakın mesafede görülmesi, hem de demokrasi açısından çok önemli. Ama biz bu kanunun getirdiği bir takım sıkıntıları en aza indirmek adına kanunun bize vermiş olduğu esneyebileceğimiz alan içerisinde kanunsuzluk yapamayacağımıza göre o katkıyı yapmaya ve köy yaşamanın daha nitelikli ve kaliteli olarak devamını sağlamaya çalışacağız.” dedi.

“Artık 13 +1 Aileyiz”…

Osman Gürün seçimlere kadar Muğla’daki on üç ilçeyi de gezerek oradaki sivil toplum kuruluşları ile bir araya geldikleri söyledi. Gürün, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya gelerek bölgelerindeki sorunları ve onlarla ilgili çözüm önerilerini rapor haline getirdiklerini kaydetti. Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün şunları söyledi; “Çünkü öncelikle her ilçede biz sorun ve çözüm önerilerini alacağız. Bu sorunların hangi belediyeye ait bir konu olduğunu ayıklayacağız. İlçe belediyesinin yapacağı işler, büyük şehrin yapacağı işleri ayıracağız. Onun için kendilerinden şunu rica ettim; hassasiyetleriniz ve endişelerinizi sektörün ve buradaki bütün sektörlerin gelişimi için yapılması gerekenleri bize bildirin. Biz onları ilçe başkanımız ve ilçe belediye başkanımız ile değerlendirelim. Büyük şehre gelecek olanları toparlayalım. Bir aile olarak her şeyi değerlendirmemiz gerekiyor. Biz artık on üç artı bir aileyiz. Ailenin on üç ilçesinin ayrı sorunları ve talep ettikleri çözümleri var. Evladı birbirinden ayırmak da, bütçeyi bölerek işte şu kadarı senin eşit böldüm demek mümkün değil. Bazen oğlunuz  üniversiteye gidecektir onun o ihtiyaçları diğer ihtiyaçların önüne geçer. İlçe ve büyükşehir belediyesi hizmeti en çabuk ve en hızlı, kaliteli olarak yürütmek adına birimler kuracağız.  Dolayısı ile onlardan gelen talepleri seçilmişlerle birlikte ortaya koyup ona göre hizmeti aktarmaya çalışacağız.”

 osman gürün (10)“Yeniliği Ortaya Koyabilmek İçin Kalıplardan Çıkmamız Gerekiyor”…

Sosyal belediyeciliğin gereği olarak gençlerin eğitimi dışında kalan zamanlarını değerlendirebilecekleri gerekli altyapı çalışmalarının her ilçede var olması için çaba harcayacaklarını dile getiren  Osman Gürün “Şu anda eğitim sisteminin getirildiği  nokta hepimizi üzüyor. Gençlerin innovasyon dediğimiz olaya katılabilmesi için fikri hür vicdanı hür insanlar yetiştirmek ve ekip çalışmasına onları pratiğini yaptırmak lazım. Yani yeniliği ortaya koyabilmek için kalıplardan çıkmamız gerekiyor. Bunlarda gençlerin olaylara gözünü açarak daha geniş açıdan görmesini  ve  gördüğü şeylerle ilgili sorumluluklar yüklenmesini sağlayacak hale getirecektir. Biz ancak toplumu geleceğe bu tür gençler yetiştirerek geleceğe karşı çok daha donanımlı olabiliriz. Genç nüfusumuzun fazla oluşu ile öğünüyoruz ve bunu zenginlik olarak görüyoruz ama siz onu iyi eğitemezseniz o zaman elinizdeki malzeme çok yararlı doğru iken yanlış yerlere gidebilir ve tehlike haline dönüşebilir. Örneğin bizim üniversitenin kurulduğu yer Kötekli. Kötekli bir köydü. Geçen seçimde yaptığı referandumla Muğla belediyesine katılma iradesini gösterdi ve biz bu dönemin başında seçimlerden sonra mahalle muhtarlığı haline geldi. Muğla’da en büyük yatırımı üniversite öğrencilerinin bulunduğu Kötekli’de yaptık.  Bütün alt yapı, kanalizasyon ishale hatları, su ishale hatları. Mobese güvenlikle, elektrikle, ulaşımla ve yeşil alanla   ilgili  yatırımlar  yapıldı.  Kötekli Köyden  çağdaş bir kent dilimi haline geldi. Öğrencilerle ilgili son olarak bu günlerde hayata geçireceğimiz  bisiklet yollarını yaptık. Benim en çok hayal ettiğim şey öğrencilerin küçük bir fiş ya da para atarak bisikletleri ile Muğla’dan Kötekli’ye gidip gelmeleridir”  dedi.  İnsanların merhaba deyişi, kentdaşlık, hemşerilik duygusunun da  çocukların eğitimlerine çok katkı sağladığını gözlemlediğini açıklayan Osman Gürün,  çeşitli seyahatler sırasında gençlerin kendisini tanıyarak Muğla’da üniversiteyi okuduklarını ir imkanı olması halinde tekrar Muğla’ya dönmek istediklerini dile getiriyor.

Osman Gürün Bodrum ziyareti (5)“Aday Olan Tüm Arkadaşlarla Çok İyi Bir Takım Kuracağımız Kesin”…

Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün, gelecek dönem için ilçelerde başkanlığa aday olanlarla çok iyi bir takım kuracaklarının kesin olduğunu söyledi. Gürün sözlerine şöyle devam etti “Mehmet Kocadan özelinde ve genel olarak da bütün belediye başkanlarımız ve adaylarımızla bizim çok yakın ilişkilerimiz var. Ben Muğla belediye başkanı olduğum süre içerisinde belli  aralıklarla eşli olarak bir araya geliyoruz. Bir aileyiz. Ortak dertlerimiz, ortak keyiflerimiz var. Ders çalışıp uzmanlarla problemlerimizi ortaya koyuyoruz. Yeni oluşacak olan takımı ortaya koyuyoruz. Bu takımın birbirine ayrılmaz şekilde bağlıkları var. O takımı oluşturabilmek için de o takımın genel yapısına ve oyun taktiğine uyan oyuncular olması lazım. Ben yine şanslıyım onu da belirtmek durumundayım. Şimdiye kadar adaylığı açıklayan on bir ilçede aday olan arkadaşlarımız ile çok rahatlıkla iyi bir takım kuracağımız kesin. Hepsi birbirinden değerli arkadaşlarımız. Muğlalı insanını yapısı zaten buna hazır. Partisi ne olursa olsun Seçilecek tüm adaylarla birlikte yol alacağımıza inanıyorum. Muğla’da çöp depo alanını AKP’li ve MHP’li arkadaşlarla birlikte kurduk. Muğla’ya hizmet için herkesle birlikte yol alacağız.  Tabii biz CHP olarak Muğla’da 13+1 e talibiz, onu da belirtmek isterim.”

Osman Gürün Bodrum ziyareti (14) “İlçeler Büyükşehir Yasasından İmar Nedeni İle Korkmasınlar. Asıl Korkulacak Yer Şehircilik Bakanlığı”…

Büyükşehir yasası ile ilçelerin imar konusunda korku yaşamaması gerektiğine vurgu yapan Osman Gürün, asıl korkulacak makamın şehircilik bakanlığı olduğunun altını çizdi. Gürün konuşmasının devamında “Korkunun nereden kaynaklandığını bilemiyorum. Aksine şu andaki yasa büyükşehir yasası çıkmadan önce şehircilik bakanlığı bir yasa çıkardı. Bu yasada şehircilik bakanlığı resen istediği yeri imara açabilme,  orayı kat emsal olarak istediği emsalde oraya imar durumunu verme, ruhsat verme,  oturma ve işletme ruhsatı verme hakkını aldı. Esas korkulması gereken bu. Muğla’da bizim yaptığımıza, diğer belediye arkadaşların da yaptığına baktığınızda Muğla’da beş kattan yüksek bina yoktur. Benden önceki dönemde yapılmış üç tane vardır bunlar da resmi binadır. TOKİ Muğla’da inşaat yaptığında Erdoğan beyle o zaman TOKİ başkanıydı. Üç defa ısrarla aman dikkat edin diyerek on bir katlı olan şeyi dört kata indirdim. Muğla’nın girişinde solda Menteşe mahallesinde dört katlı inşaat yaptırdım. TOKİ’de Menteşe’de dört katlı var. Onun dışında da iki katlı yerler var. Bunu muhafaza etmeliyiz biz. Bunu düşünen ve on beş yıldır yaptığı işlem bu olan kişinin ve yeşil alanları 63 bin metre kareden 500 bin metre kareye çıkarmış birisinin alanla ilgili böyle bir şey düşünmesi mümkün değil. Bizim süratle nazım imar planını bir bölü yüz binlikleri, bir bölü yirmi beş binlikleri, beş binlikleri yapmamız gerekiyor. Kolay bir olay değil ama biz bunları yaparak bakanlığın yetki kullanması karşısında dur kardeşim öyle diyorsun ama buradaki planımız bu dememiz gerekiyor. Onun için süratle benim ilk dönemde yaptığım gibi planı yenilememiz lazım ve turizm master planı yapmak sureti ile hangi bölgenin hangi turizme açılacağı ve bunları yapılaşmanın ne olacağını tespit edip recanta işlememiz lazım. O zaman ancak Muğla’yı geleceğe doğru bir şekilde her konuda taşıyabiliriz diye düşünüyorum.” dedi.

Osman Gürün Bodrum ziyareti (8)“Yorgunluk Yok, Yılgınlık Yok, Enseyi Kararmak Yok”…

Osman Gürün, son olarak yıllara meydan okuyarak “Ben yorulmak için yola çıkmadım her seçimde böyledir. Görev aldığım seçimde yorulmak için zaman dahi ayıramam. Benim için ilçe başkanımın hazırladığı program yorulmadan uygulanacak programdır. Yorgunluk yok, yılgınlık yok, enseyi kararmak yok her şeye umutla bakacağız. İnsanı ilişkilerimizle gönül gönüle, birbirimizle konuşabilmeli, paylaşabilmeliyiz. İsteklerimizi medeni bir şekilde birbirimize iletebilmeliyiz. Buradaki programdan gördüğüm ilgiden gerçekten çok mutluyum. Onun için de öncelikle bu programı hazırlayan ilçe başkanıma, belediye başkanıma ve bütün o sivil toplum örgütlerinin yöneticilerine üyelerine çok teşekkür ediyorum. Çok keyifliyim onun için yorulamıyorum, yorulmaya müsaade etmiyorlar” diyor.

ETİKETLER: ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.