Bir döneme damgasını vuran Fatsa’nın Efsane Belediye Başkanı Fikri Sönmez’in oğlu, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi eş sözcüsü Naci Sönmez ise yaptığımız özel röportajda önemli noktalara vurgu yaptı.

Röportaj: Fatih Bozoğlu/bodrum Gündem-3 Şubat 2014

“Ben ne yaptıysam, halkım için, halkımla birlikte yaptım” Bu sözleri söyleyen ve bir döneme damgasını vuran Fatsa’nın efsane Başkanı Fikri Sönmez, nam-ı diğer Terzi Fikri.

1979 yılında yapılan Belediye seçimlerine bağımsız aday olarak katıldı. Fikri Sönmez’in Belediye başkanı seçilmesinin neredeyse kesinleşmesi üzerine, 15 Eylül 1979 günü kendisine yapılan suikasttan bacağından yaralanarak kurtuldu. Fikri Sönmez, daha önce CHP, AP ve MSP’ye oy verenlerin de büyük bir bölümünün oyunu alarak Fatsa Belediye Başkanlığı seçimini, diğer tüm partilerin adaylarının aldığı toplam oy oranının toplamından daha fazla oy alarak kazandı.

Halk Komiteleri…

Fatsa’da ilk iş olarak Halk Komiteleri’nin oluşturulmasına girişildi. Fatsa, sorunları, nüfusu ve toplanabilme özellikleri bakımından 11 birime ayrıldı.

Yapılan ilk toplantılarda halkın gizli oy, açık sayım esasına göre komite üyeleri seçildi. Seçilen komite üyelerinin görevleri, halkın sorunlarının takipçisi olma, Belediye çalışmalarını denetleme, Belediyece karşılanan ihtiyaç maddelerinin dağıtımı vb. işlerdi. Halkın belediye yönetimine katılımı komite üyeleriyle sınırlı kalmadı. İki ayda bir yapılan halk toplantılarıyla Fatsalıların yönetime doğrudan katılımı sağlanmaya çalışıldı.

“Belediye Çalışma Programı”

Bu toplantılarda tartışılarak son şekli verilen “Belediye Çalışma Programı” doğrultusunda yapılan işler Belediye Başkanı ve görevlilerce halka anlatıldı, yapılan eksiklikler ve yanlışlar açıkça tartışıldı; önemli hataları görülen komite üyeleri halk tarafından görevden alındı. Öte yandan bu toplantılar aynı zamanda ülke sorunlarının tartışıldığı meclisler haline getirilmeye çalışıldı. Yirmi bin nüfuslu Fatsa’da, bu toplantılara beş bin yetişkin insan katılıyordu. Belediye’nin aldığı tüm kararlar halkla tartışılıyor, halkın onayı olmayan hiçbir iş belediye tarafından yapılmıyordu.

“Çamura Son Kampanyası”

Fatsa’da yürütülen ilk büyük belediye çalışmasından biri “Çamura Son Kampanyası”ydı. Fatsa sokakları müteahhitlerin keyfince sürdürülmüş plansız kanalizasyon çalışmaları nedeniyle köstebek yuvasına dönmüştü. Bütün Fatsa’nın sokaklarının temizlenerek yeniden yapılması işine teknik adamların “yıllar sürer” demelerine rağmen halkın gönüllü katılımı ve çevre ilçelerin makine ve ekipman yardımıyla çamur Fatsa’dan 2-3 ay içinde sökülüp atıldı ve ilçeye 4 km.lik yeni bir cadde yapıldı.

“Fatsa Halk Kültür Şenliği” get Naltrexone

“Çamura Son Kampanyası”nın ardından “Fatsa Halk Kültür Şenliği” düzenlendi. Şenlik boyunca her türden sanatsal ya da kültürel etkinlikte doğrudan halkın katılımı gözetildi. Büyük kentlerde yaşayan aydınların, demokratların, sosyalistlerin; sanatçıların da katıldığı şenlik, aynı zamanda bu insanların Fatsa’da olup bitenlere tanıklık etmelerine vesile oldu.

Fatsa’da yol, su, kanalizasyon gibi sorunların halkın katılımı sağlanarak çözülmesi doğrultusunda adımlar atıldı. Geniş köylü kitlesinin katıldığı fındık mitingleri düzenlendi. Arazi anlaşmazlıklarından kan davalarına, köy kavgalarından aile içi sorunlara kadar her türden sorunları halkla birlikte çözmeye çalıştı.

Demirel Hedef Gösterdi…

Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, 50’den fazla insanın öldüğü Çorum olayları sırasında “Siz asıl Fatsa’ya bakın” diyerek hedef gösterdi. 12 Eylül’de cezaevine girdi ve 1985 yılında cezaevinde yaşamını yitirdi.

TERZİ FİKRİ’NİN OĞLU İLE BU GÜNE BAKIŞ…

Kendinizi tanıtırken soyadınız oldukça dikkat çekiyor ve tanıdık geliyor?

NACİ SÖNMEZ:  Evet Fatsa Belediye Başkanı Terzi Fikri’nin oğluyum. Kendimi bildim bileli politikanın içindeyim. Bu dönem HDP’ye kan vermeye çalışıyorum. Yeni bir Türkiye inşa etmek için bu birlikteliği önemsiyorum. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak da, bu sürece sadece bir seçim ittifakı olarak değil, yeni Türkiye’nin inşasında, halkların, ezilenlerin ve ötekileştirilenlerin politik bir adresi olarak görüyorum.

Nostaljik ama hala geçerliliğini sürdüren bir soru sormak istiyorum. Terzi Fikrinin devrimci anlayışı, felsefesine baktığımızda çok bir şey değişmedi. Terzi Fikri İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerden birinde Belediye Başkanı olsa her şey çok farklı olur muydu?  

treatment with Dapoxetine NACİ SÖNMEZ:  Türkiye’nin bu gün tartıştığı katılımcı, sadece sandıkla sınırlı olmayan demokrasi anlayışının çok ötesinde, 35 yıl öncesinde bir işaret fişeğiydi Fatsalı Terzi Fikri. O gün Türkiye’de kimsenin hayal bile edemeyeceği, geleceğin dünyasına ve Türkiye’sine model olabilecek bir anlayış geliştirdi. O yüzden devletin çok acımasız bir saldırısına uğradı. Keşke Fatsa yaşayabilseydi ve çoğalabilseydi. Ama bu gün Kürt illerinde, doğuda 106 belediye sanıyorum, ayakta duruyorsa bana göre Fatsa’nın anlayışı bir nebze yaşıyor. Önemli olan Türkiye’nin batısına da egemen kılmak. Bu yerel seçimlerde inşallah bunu da başarırız. Fatsa’yı baz alarak yolumuza devam ederiz.

order Indocin online Bir çok kişinin de benimle aynı fikirde olacağı bir soru daha sormak istiyorum. Kürtlerin yoğun olduğu yerlerdeki belediyecilikle, karşılaştırdığımızda;  Fatsa’da evrensel bir anlayış vardı, lakin bahsi geçen yerlerde ise daha ulusalcı, daha ırkçı bir anlayış söz konusu. Çünkü sadece Kürt kimliği öne çıktığı için özellikle bu şekilde soruyorum. Bu sizin söyledikleriniz ile çelişki gibi gelmiyor mu?

NACİ SÖNMEZ:  Ben pek öyle görmüyorum. Kimlik mücadelesi ile başlayan bir süreçtir Kürt hareketi. Bu gün için Kürt hareketi Türk Soluna bir şeyler öğretiyor gibi geliyor. Kürt hareketi bu gün kendini aşmış bir hareket. Evet bir kimlik mücadelesi, bir ulusal mücadele ile başladı ama bu gün onlar artık ulus devlet değil daha küresel bir mücadele tarif ediyorlar. Türkiye’nin demokrasisine oynamayı düşünüyorlar. Kürtlerin tek başına devlet bile olsalar değiştiremeyeceklerini düşündükleri için o yüzden HDP’ye çok önem veriyorlar. Ben Kürt hareketinin de değişim ve dönüşüm yaşadığını düşünüyorum. Daha az milliyetçilik yapıyorlar. Dediğiniz doğru Fatsa daha evrensel bir şeydi. Çok kimlikli, çok birlikli toplumsal dayanışmanın örneğiydi. Sağcısı ve solcusu ile dindarıyla hep birlikte bir seçim kampanyası yürümüştü Fatsa’da. Bir halkın kendi kendini nasıl yönetebileceği orada görmüştü. Fatsa bu günün AB kriterlerinden daha önde bir demokratik kriter yaratmıştı.

Son olarak bir soru daha sormak isterim. Fatsa ve Terzi Fikri denildiğinde Devrimci Yol geleneği akla geliyor. Sizde oğlu olarak ÖDP ile hareket etmeniz daha mı doğru olurdu? Şeklinde bir eleştiri geliyor mu?

NACİ SÖNMEZ: 15 yıl boyunca ÖDP’deydim. Ama ÖDP’nin bu günkü aklı Fatsa’nın aklından uzaktır. Demokratikleşme mücadelesinde aldığı tutumu Kürt meselesinde farklıdır. Yeni dünya ve siyaseti yorumlamakta farklılıklarımız oluştu. O yüzden dünün Devrimci Yolu, ÖDP’nin çizgisi değildir diye düşünüyorum.

Fikri Sönmez fotoğrafları Saim Tokaçoğlu tarafından çekilmiştir ve telif hakkı Saim Tokaçoğlu’na aittir.