Bodrum Gündem

DEDİKODU OYUNU KİME NE KAZANDIRIR?

DEDİKODU OYUNU KİME NE KAZANDIRIR?
07.04.2014
0
A+
A-

İyi bir yönetici lider asla kendisini başka bir iş arkadaşıyla kıyaslamaya kalkan çalışanını dinlemez.

Ona da sen daha iyi ne yapabilirsin? Nasıl yapabilirsin ? Hedefin nedir? Bu şikayetle bir yere varamazsın. Türünden konuşmalar yapar.

Bazısı hemen işten çıkartır, bazısı ise o elemanı yakın takibe alır. Sonuç daima kendini konuşmak yerine arkadaşını konuşarak kendine yer edinmeye çalışanın kaybıdır.

Aile içinde birbirini kıskanan kardeşlerden sürekli diğer kardeşini kıyaslayarak hayatından şikayet eden kaybeder. Şikayet edilen mağdur olduğundan ana baba tarafından daha çok korunan kollanan olur.

Ayrılan karı kocalar, verdikleri ayrılma kararını ortak dostları ile detayları ile paylaşırlarsa , çiftlerden  hangisi daha detaylı ve uzun konuşmalar , savunmalar ile ayrılık kararını paylaşırsa o dostlarını kaybeder.  Çünkü diğer eş mağdur olmuştur. Haksız da olsa , hatalı da olsa , en azından tüm aile sırları ortaya diğer eş tarafından döküldüğü için , hiç kimseyi ilgilendirmeyecek, bilindiği zaman kimseye faydası olmayacak detayların paylaşılması derhal olumsuz etkisini ortaya çıkartacaktır.

Siyasette bu çarpıcı gerçek çok daha etkin olarak kendini gösterir.

AK parti bu oyunu çok iyi oynamıştır. Muhalefet partileri kendilerini yolsuzluk sarmalına kaptırıp, seçim kazanmak için şahane bir oyuncak bulduklarını zannederken, karşı taraf bunu kendi tabanına mağduriyet ve iftira olarak göstermeyi muhalefetin dedikoducu tavrı nedeniyle kolayca başarmıştır.

Oysa istikrar ve süreç çok kıymetli iki konu başlığı iken , muhalefet rahatlıkla bu seçimde  oylarını artırarak daha başarılı bir seçim süreci yaşayabilecekken önüne altın tepside sunulan bu şahane fırsatı değerlendirememiştir .

Meydanlarda dedikodu yapacağına gelecek hedeflerini ve projelerini, bunları nasıl gerçekleştireceğini anlatmayı becerebilseydi , ömür boyu muhalefet yaftasından kurtulabilmenin kapısını aralardı. Garip olan bütün muhalefet partileri  aynı kolay davranışı sergilemeyi seçmiştir. Oysa AKP nin lideri tüm Türkiye de diğer bütün partilerin adaylarına karşı tek başına seçim kazanmıştır.

Pazarlama dediğimiz kavramda bugün duygular konuşuluyor.

Duygularımız ve algımızı nasıl daha iyi yönetebilirizi tartışıyoruz.

Bütün işverenlere, sanayicilere, KOBİ patronlarına “Hikayenizi yazın, siz yazın başkasına yazdırmayın ve bunu kendiniz okuyun, hatta kendiniz kürsülere çıkarak çalışanlarına anlatın.” cheap Retin-A Paxil online Cialis Professional online Diyoruz.

Hedefler ve projeler kendi gerçek hikayesinde yer bulmuşsa işte o zaman bir topluluk tarafından sahiplenilip bir noktaya taşınıyor.

Metrobüste iki genç konuşuyor:

Elinde cep telefonu olan yanındaki arkadaşına bir resim göstererek

– Tamam kendisine oy verdik, inandık ama bu oğlu ne iş? Bana ne bunun oğlundan diyor.

Diğeri ise;

– İster misin bu adam kendini cumhurbaşkanı seçince, bu bir parayı bile saklamayı beceremeyen oğlunu başımıza başbakan etsin.

Diyor.

Duyduğum bu konuşma bir gerçeği daha anlamama yardım etti.

Müşteri sadakati bir noktaya kadardır.

Özellikle genç nüfus canı sıkılınca gider.

Nereye ve ne zaman belli değil.

Bunu belirlemek geleceği iyi okuyan ve okutabilenlerin elinde olacak.

ETİKETLER:
Yorumlar

  1. yasemin duran dedi ki:

    Nekadar dogru algi ve yazi yine yureklere dokunmussunuz elinize sagli.