AKP EKONOMİK VİZYONU

Fırsat buldukça, yurtdışından gelen konferans-bilgilendirme davetlerine katılırım. Katılımcılardan gelen taleplerin başında, “AKP’ nin Ekonomik Vizyonu nedir” sorusu gelir.

Şimdi ben aynı soruyu sizlere, özellikle bu güne kadar suskun kalan ekonomi profesörlerine, ekonomi yazarlarına, okuyan-inceleyen insanlara yöneltmek istiyorum; Sizce AKP’ nin ekonomik vizyonu var mıdır?

Maalesef AKP ve Erdoğan’ın, belirlenmiş-projelendirilmiş bir ekonomik vizyonu yoktur. AKP ve Erdoğan ekonomiye, dünyadan habersiz cahil tüccar gibi,
sağ cep kasa- sol cep muhasebe ve “nasıl yol bulurum” anlayışıyla, kendi Merkez Bankası ve dünya ekonomik gerçekleri ile kavgalı olarak götürülmeye çalışılan bir “Araç” olarak bakıyor.

AKP ve Erdoğan’ın, planladıkları, adım-adım götürdükleri ve asla ödün vermedikleri dış destekli bir “Siyasi Vizyonu” vardır. Bunun adı,
“Federe İslam Devletidir.” Federe İslam Devletinin içinde, “Türkiye-İran-Suriye-Irak’tan” koparılarak kurulacak ve bölgede 2. İsrail olarak görev yapacak,
“Büyük Kürdistan Devleti” vardır.
Bu hedefe gitmek için, demokrasi nasıl araç olarak kullanılıyorsa, ekonomi de araç olarak kullanılmaktadır. Çünkü hedefe gidecek yolda ihtiyaç duyulan birinci öncelik buy Albendazole online “Paradır.” Bulunacak paranın “haram” olması onlar için önemli değildir.

AKP ve Erdoğan, çok ve çabuk kazanılacak parayı, “inşaat-konut işinden” almayı tercih etti. Hazine arazilerini-AKP’li Belediyeleri ve Çevre Bakanlığı vasıtasıyla yapılan İmar Yolsuzluklarını-TOKİ’yi ve bankacılık sistemini kullanarak, bir taşla birkaç kuş vurmayı hedeflediler.
-Yandaş işadamları içinden özel olarak seçtiklerini, zengin ettiler.
-Konut hayali içinde olan insanları hem kendilerine bağladılar, hem de uzun vade ile borçlandırarak kıpırdayamaz hale getirdiler.
-Yabancılara verdikleri finans kuruluşlarının dıştan buldukları paraları, yüksek faizle insanlarımıza satmalarına göz yumarak, uluslararası tefecilerin para kazanmalarına yol verdiler. Bu yüzden Türkiye’nin 11 yılda yapılan dış borcu, tüm Cumhuriyet döneminde (79 yıl) yapılan borcun üç katına yükseldi.

Saadet zinciri geçen seneye kadar böyle sürdü gitti. İnsanlar ev sahibi olma umuduyla mutlu oldular. Erdoğan’ın inşaatçı adamları çok zengin oldular. Bunlar “Haram Havuzuna” 100 er milyon dolarcık para koydular. Havuzdaki avanta paradan gazeteler-televizyonlar alındı ve 7 gün 24 saat Erdoğan’ı methetmeye devam ettiler. Bankalar çok para kazandı. Erdoğan’ın inşaatçı adamları yeni işler aldıkça, kullandıkları banka kredileri de arttı. Çark bu şekilde dönmeye devam etti. Dışardan bakınca herkes memnun, her şey tıkırındaydı!

Fakat son bir senedir, işler ters gitmeye başladı. Akşamdan yenen hesapsız hurmalar, sabah Erdoğan’ın adamlarını tırmalamaya başlamıştı. Ne eskisi gibi ev satılıyor, ne de büyük inşaatlara dış kredi bulunuyordu. Çark durmak üzereydi. Erdoğan, kendi adamlarının dış kredi borçları için “Devlet Hazinesini” kefil yapıp, kendi adamlarını ve havuza para akmasını şimdilik kurtarıp, yükü
Türk Milletinin üstüne attı.
Kurtarmasına kurtardı ama şişirilen konut fiyatları ve halkın alım gücünün tükenmesi, ödenemeyen tüketici ve kredi kart borçları eldeki konut stoklarını taşınamaz seviyeye getirdi. Yakında balon patlayacak ve çok insanın canı yanacak.

AKP ve Erdoğan, her zamanki gibi suçu ya “Ergenekonculara” ya “Paralellere” ya da “Darbecilere” atarak kurtulmayı deneyecek.
Özellikle Erdoğan;
Eyy Paraleller, Eyy Darbeciler, Türkiye’nin büyümesini çekemediniz. Önümüzü kesip, arkamızı tıkamak için türlü-türlü oyunlar oynadınız. Milli İradeye oyun ettiniz. Ama biz her şeyi biliriz. Bunun üstünden de geliriz. Severiz yaratılanı, yaratandan ötürü. Mahremimize girdiler, inlerine gireceğiz, inlerine, diye bağırmaya başlayacak.

buy Dapoxetine on line Bu yazıyı, bu palavraların önünü şimdiden kesmek üzere yazdım.
Ekonomik gerçeklere aldırmaz, küçücük ve sığ bilginizle ekonomiye yön vermeye kalkarsanız, işte karnınız yıldızları böyle görür.

Değerli Okurlar;
Bir Türk Vatandaşı olarak, Erdoğan’ın en nefret ettiğim söylemi şudur;
“Biz biliriz. Kimse bizim sabrımızı ve gücümüzü test etmesin. B ve C planlarımızı devreye sokarız.”
Eyy çakma delikanlı; Şu gücün ne ise, hadi önce Türk Bayrağını indirenlere, sonra da Türk Toprağını basıp vatandaşlarımızı kaçıran sapık katillere göster. Göster şu delikanlılığını…

Yunus Emre asırlar evvel bu tipler için şunları söylemiş;
Natrexone order Bir sinek bir kartalı salladı vurdu yere,
Yalan değil gerçektir, ben de gördüm tozunu!
Balık kavağa çıkmış, zift turşusu yemeğe,
Leylek koduk (sıpa) doğurmuş, baka şunun sözüne…

Biz biliriiiz. Bilirsin, bilirsin! Behzat Ç’ ye sor da, ne bildiğini sana söylesin…

Sağlık ve başarı dileklerimle 13 Haziran 2014
Rifat Serdaroğlu