Bodrum Gündem

Kocadon, BODTO’da Konuştu “Bodrum’da Çözülmeyecek Sorun Yok”…

Kocadon, BODTO’da Konuştu “Bodrum’da Çözülmeyecek Sorun Yok”…
08.11.2014
0
A+
A-

SLIDE
Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Bodrum Ticaret Odası (BODTO) Meclis Toplantısına konuşmacı olarak katıldı.

Bodrum Gündem Haber 08/11/2014
Bodrum Ticaret Odasının meclis toplantısına katılan Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, meclis üyelerine, Bodrum Belediyesinin çalışmalarından bahsederek büyükşehir sürecini de değerlendirdi. Toplantıya Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Serdar Kocadon, Bodrum Ticaret Odası Meclis Başkanı İlhan Ersan başta olmak üzere BODTO Meclis Üyeleri katıldı. Konuşmasına Bodrum Ticaret Odasında uzun yıllar görev aldığını hatırlatarak başlayan Başkan Kocadon, “Ticaret Odamızda 1992 yılından 2000 yıllarına kadar hem meclis üyeliği, hem yönetim kurulu, hem de meclis başkan vekilliğini yapmış biri olarak ve şu anda Bodrum Belediye Başkanı olarak konuşuyorum. Yani Ticaret Odasının bizi bu günlere getirmesinde büyük emeği vardır.” dedi.
“Bodrum’un Gerçek Anlamları Sizlersiniz”
Bodrum Ticaret Odası Hizmet Binasının yetersizliği ile ilgili konuşmaların üzerine değerlendirmelerde bulunan Başkan Kocadon; “Ben hep şunu savunmuşumdur -özellikle yurt dışına gittiğimde çok incelemişimdir- bütün kamu binalarına, sivil toplum kuruluşlarına baktığımızda hepsi büyük ve gösterişli binalardır. Bize döndüğümüzde ise bunun tam tersi. Onun için ben dikkat ettiyseniz gelir gelmez belediye binamızı yeniledim. Bu aynı zamanda bu bölgenin gücünü de temsil eder, arkadaşlar. Buradaki halkın ekonomisinin ve gücünün göstergesidir bu binalar. Onun için ben sizlere katılıyorum. Bugün Türkiye ekonomisine bu kadar katkı sağlayan Bodrum tüccarlarının böyle ufak binalarla kısıtlanması gerçekten çok hoş gözükmedi. Bu binanın temelini atanlardan bir tanesi de biziz. O zamanın şartlarında ancak yer bulabilmiştik ve bu binayı da yapmıştık. Ama bu süreçte Bodrum’a baktığımızda, gerçekten Bodrum Belediyesiyle birçok belde belediyemizin de birleşmesinden sonra oluşan mahallelerimizde Bodrum Ticaret Odasının gerçek değerini göreceği bir arsa bulunabilir. Diğer şartları oturur masanın başında konuşuruz ama hep ‘kazan kazan’ oynayacağız konuşurken de. Buna göre hazırlıklı gelin. Sizdeki parayı biliyoruz, paranızın gücünü de biliyoruz, onun için çok rahat konuşabiliyorsunuz. Ama siz yine de hazırlıklı gelin, biz Bodrum Belediyesi olarak sizlerle el ele yürümekten gayet mutlu olan bir kurumuz. Çünkü biliyoruz ki Bodrum’un gerçek anlamları sizlersiniz. Biliyoruz ki perdenin arkasında olanlar, Bodrum’u bu günlere taşıyanlar sizlersiniz. Onun için sizlerle beraber çalışmak, bizi gerçekten son derece mutlu eder. Çok da seviniriz.” şeklinde konuştu.

kocadon bodto (1)

“Herkes Hakkı Neyse Onu Alacak; Konutsa Konut, Turizmse Turizm Ruhsatı…”

Konuşmasına seçimin ardından yaşanan süreci anlatarak devam eden Kocadon,

“Ben buraya gelirken Mahmut Başkan’a: ‘Ben ne konuşayım?’ diye sorduğumda, ‘Son 6-7 aydır Bodrum Belediyesinin yapmış olduğu çalışmalar hakkında bize biraz bilgi verirsen seviniriz.’ dedi. Şimdi, biliyorsunuz birçok meslek grubunu da ilgilendiren, ilk geldiğimizde 18 Nisan’da biliyorsunuz, imarla ilgili bir çalışma başlattık ve bütün Bodrum Yarımadası’nda imar bütçelerini durdurduk, karşımıza nasıl bir tablo çıkacak diye. Gerçekten de çıkan sonuçları paylaştık. 11 tane belde olmasına rağmen 51 tane plan çıktı. Onların bir kısmını topladık, düzelttik ama 3 tane bölümümüzde; Turgutreis, Gündoğan ve Konacık’ta daha bu çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle Turgutreis’te alan çalışmalarımızı bitirdik. Yakında çalışmalar tamamlandıktan sonra büyük ihtimalle Turgutreis’in bir kısmına imar vermeye devam edeceğiz. Burada arkadaşlar amaç şu: alınan meclis kararları var, paftaya işlenmemiş kararlar var; paftaya işlenmiş, gözükmeyen kararlar var. Onun için bu karmaşada kimsenin canı yanmasın. Paftaya baktığımızda yol ona göre belirlenir, ruhsat ona göre belirlenir ama diğer taraftan meclis kararında da daha önce orada plan tadilatı yapılmış. Plan tadilatını da teklif eden şahsın da kendi binalarını elindeki teklife göre yapmış durumdalar. Mağduriyeti ortadan kaldırmamız lazım. Mağdur olan insanlar var. Diyor ki: ‘Ben imar planıma göre evi oturttum, esası bu’. Öbür arkadaş da diyor ki: ‘Hayır, ben burada tadilat yaptım, esası bu.’ Böyle çok karışık şeyler var; paftalar birbiriyle uyuşmuyor, örtüşmüyor. Arsam var zannediyorsun, gelen yollarla kesiştiği zaman oysa ki arsanız yok oluyor. Bunlara çare üreterek, bu imar ile ilgili çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ama şunu her zaman söylemek istiyorum: herkes hakkı neyse Bodrum Belediyesi’nden onu alacak. Konut yapmak istiyorsa konut ruhsatı alacak, turizm yapmak istiyorsa turizm ruhsatı alacak. Eskiden biliyorsunuz turizm ruhsatı alarak villalar yapıldı. Bunun sonucunda da insanlar bu evleri aldıklarında her şeyi ticarethaneden kullanıyorlardı. Elektriği de ticarethaneden kullanıyorlar, suyu da…
Ve bu birçok karmaşaya da sebep oluyor, aynı zamanda da turizm alanında konutların olmasına yol açıyor. Bir çok güzel bölgelerimizde bu konutlar oldu. Onun için bunlara artık bir çeki düzen veriyoruz.” dedi.

“Bodrum’un Caddesine, Meydanına Güvenerek Kimse İşyeri Kiralamasın!”

İşgaliye konusunda da ciddi tedbirler aldıklarını ifade ederek, “Bunun yanında özellikle işgaliye konusunda çok hassasız. Her gittiğim yerde de söylüyorum: Bodrum’un sokağına, caddesine, meydanına güvenerek kimse artık işyeri kiralamasın. Hakkı neyse o! Bizim amacımız kimsenin ekmeğiyle oynamak değil ama Bodrum markasına da yakışır bir Bodrum yaratmak, bizim görevimiz. Bugün şöyle bir baktığımızda 42 tane mahalleden oluşan Bodrum Yarımadamıza baktığımızda en büyük problemlerden bir tanesi de işgaliye. Sonuçta bu alanlar kamunun menfaati için terk edilmiş alanlar, birilerine verilsin diye değil. Onun için bunların hepsine sürdürülebilir bir turizm için bu düzeltmeleri yapmak zorundayız.” diye konuştu.

“Şehirler Bir Alan Üzerine, Bodrum İse Bir Coğrafya Üzerine Kurulmuştur”

Başkan Kocadon, belediye bünyesinde yapılan çalışmaları ise şöyle değerlendirdi:
“Tüm bunların yanında 20 tane de müdürlük kurduk, arkadaşlar. Bu müdürlüklerin isimlerini şimdi tek tek sayamayız, uzun sürer. Bir de dikkat ettiyseniz Bodrum Belediyesinin içindeki birçok kurumu da Bodrum’un dışına taşıdık. İmar ve Şehircilik Müdürlüğümüz Ortakent’te, Zabıtamız Konacık’ta, Destek Hizmetlerimiz Turgutreis’te, Fen İşlerimiz Yalıkavak’ta çalışmalarına devam ediyor. Buradaki esas amaç; hem Bodrum’un içindeki trafiği ve yükü azaltmak, hem bu mahallelere de ekonomik bir katkı sağlamak. Çünkü sonuçta vatandaş işini görebilmek için bu bölgelerimize gittiğinde, orada bir şey lazım olduğu anda oranın esnafında öğle yemeğini yiyor. Dolayısıyla ekonomik anlamda da katkı sağlayacağını düşündüğümüz bir şey yaptık. Sonuçta göreceksiniz, uzun yıllar sürmez, Bodrum içindeki bir çok resmi daireler de yarımadamızda dağılır. Artık Bodrum deyince bütün yarımada geliyor aklımıza. Ben de bir belde belediye başkanlığından geldim ama artık hepimiz mahalleli olduk. Hiç kimse ne Yalıkavak, ne Gündoğan, ne de Turgutreis’te tatil yaptığı zaman, ‘Tatilimi Yalıkavak’ta geçirdim’ demiyor; ‘Bodrum’da geçirdim’ diyor. Onun için bütün çalışmalarımızı mahallelerimizde eşit bir şekilde yapmak durumundayız. Güvercinlik, Bodrum’un bir mahallesi oldu, Akyarlar da… 178 km kıyı bandına sahibiz arkadaşlar. Tabii bizi en çok yoran ki biliyorsunuz; şehirler bir alan üzerine kurulmuştur, Bodrum ise bir coğrafya üzerine kurulmuştur. Şuradan çıktığınız zaman 20 km gidiyorsunuz Güvercinlik diye bir yerleşimimiz geliyor, yani 20 km’lik boşluk bir alan var. Sonra dönüyorsunuz bir 10 km gidiyorsunuz, Mumcularımız geliyor. Büyük bir coğrafya üzerine kurulduğumuz için hem takip etmesi zorlaşıyor hem de birçok yatırımlarda zorlanıyorsunuz. Ama bunlardan hiçbiri bahane değil. Önemli olan sivil toplum örgütlerimizle, halkımızla beraber, gerçekten el ele verirsek Bodrum’un çözülmeyecek sorunu yok.”

kocadon bodto (6)

“Bodrum Pırlanta!”

Büyükşehir süreci ile ilgili yaptığı açıklamada ise Başkan Kocadon, “Şu anda büyükşehir statüsüne geçtiğimiz için birçok yatırımları Muğla Büyükşehirle beraber yapmak zorundayız. Özellikle alan takibini Büyükşehirle götürmek zorundayız. Birçok yetkiler onlarda; otogar işletmeleri, ulaşım ve itfaiye gibi ama biz şu anda en büyük sıkıntıyı Bodrum’un gayrimenkulleri üzerinde yaşıyoruz. Çünkü Bodrum’un taşı toprağı pırlanta. Kapanmış belde belediyelerinde ise; tamam, hakkımız neyse büyükşehirle paylaşalım ama kapanmayan Bodrum Belediyesinin mülklerini de kimseye vermek gibi bir düşüncemiz yok! Özellikle geçenlerde büyükşehrin tanıtımlarını izlediyseniz gayrimenkullerin paylaşımında Bodrum birinci sırada. Şimdi diğer ilçelerle de bu duruma farklı bakmak lazım. Bu gün taşı toprağı pırlanta olan Bodrum’la diğer ilçelerdeki mülkleri kıyaslamamak lazım. Diğer ilçelerin bütün mülklerini satsanız Bodrum’un merkezindeki 12 dönümlük arsayı alamazsınız, arkadaşlar. Bodrum Belediye Başkanı olarak benim en büyük görevlerimden bir tanesi: Bodrum’un mülklerine sahip çıkmak. Ben ‘Tamam, burası otogar. Hadi al, verdim.’ diyemem. Bunun bedelini istemek zorundayım. Korumak da zorundayım. Çünkü otogarın arsası Bodrum Belediyesinin, işletme Muğla Büyükşehir Belediyesinin. İşletmesini alsın, Bodrum’un herhangi bir yerine taşıyabilirsin ama benim arsamı alamazsın. İşte bundan dolayı böyle ufak tefek sıkıntılar yaşıyoruz. Olacak bunlar; ölüm hak, miras helal. Onların da tabii kendilerine göre bir düşünceleri var, kendilerine göre kalkınma çalışmaları var. Onlar da tabii bunları istiyorlar. Ama dediğim gibi kapanan belediyelerde zaten bütün problemlerimizi çözdük, meclisimizden de geçirdik, onlar da geçirdi. Ama Bodrum Belediyesi kapanmadığı için mülklerimizde sıkıntı yaşıyoruz. Bunun yanında Milli Eğitime giden, Diyanete giden yerlerimiz de var. Tabii, onlara şu an fırsat bulamadık daha. Özellikle kapanan beldelerdeki camilerin birçok mülkü belediyelere aitti. Kapanınca bunlar Diyanete verilmiş. Milli Eğitimin özellikle bütün arazileri belediyelere aitti. İyi olmuş. Eğitimin olsun, diyanetin olsun; onların sorunlarını da biz çözüyorduk. Şimdi onlar da kendi Natrexone order yağıyla kavrulmayı öğrenecekler.” ifadelerini kullandı.

“Parayla Herkes Yapar, Önemli Olan Parasız Yapabilmek”

Başkan, belediyesi personeliyle ilgili yapılan planlama konusunda da şunları söyledi:
“Bodrum Belediyesinin, Bodrum’un resmi kurumlarında baya bir miktarda çalışanı var. Aşağı yukarı her ay biz Bodrum Belediyesi olarak 100 bin liranın üzerinde maaş ödüyoruz. Şimdi tabii bunlar nereden geldi? Belde belediyelerimiz zamanında eğitim kurumuna olsun, kaymakamlığa olsun görevlendirme yapmışlar. Şimdi hepsi kapanınca bize geçti ve baktığımızda liste baya bir kabarık. E tabii şimdi bunlar da Bodrum için hizmet yapan beldelerdi. Bir kere de ‘Bana ne Milli Eğitimde çalışandan’ mantığında bir düşüncemiz yok. Yardım ediyoruz. Artık Bodrum Belediyesinin çalışana ihtiyacı var. Onun için siz de bir ucundan tutun da bu işleri çözelim. Ama bu güne kadar biz hala bu maaşları ödemeye devam ediyoruz, bütün hesaplarımıza da haciz konulmasına rağmen. Bunun dışında yarımadadaki kapanan bütün belde personelinin hepsini bünyemize kabul ettik. Çünkü vicdanım ne benim, ne meclis üyelerimin, bu insanları torbaya koymaya elvermedi. Çünkü en eski belediyemiz 50 yıllık, en yeni belediyemiz 15 yıllıktı. Bu insanlar kendilerine göre bir yaşam tarzı oluşturmuşlar bu bölgelerde. Evlenmişler, çoluk çocuk sahibi olmuşlar. Şimdi sen bu insanın yaşam tarzını alıp bir anda yok ediyorsun. Benim vicdanım buna elvermedi. Bu nedenle arkadaşlarımızla toplandık ve bu işin altından nasıl kalkarız? diye düşündüğümüzde dedik ki: Hep beraber fedakarlık yapacağız. Mesai mefhumunu ortadan kaldırdık. Mesaiye artık para vermiyor Bodrum Belediyesi. Ve bundan kaynaklanan gelir ile de bu arkadaşların maaşını oluşturduk. Sadece mesaiye yönelik çalışma ile 1 milyon liraya yakın Bodrum Belediyesinin bir kazancı oldu, sırf bu arkadaşların maaşlarını ödeyebilmek için. Vardiyalı sisteme geçtik artık vardiyalı çalışıyoruz. Şu anda kendi istekleri dışında hiç kimseyi ne torbaya koyduk, ne de büyükşehre yolladık. Elimizden geldiği kadar personelimizi kucakladık, kucaklamaya da devam ediyoruz. Ama kendilerine de şunu söyledim: ‘Çalışmayanı da burada tutmam.’ dedim. Şimdi herkes elinden geldiği kadar çalışıyor, koşturuyor, bir şeyler yapmaya çalışıyor. Pekala şimdi, bu hacizler nereden geldi? diye soracaksınız. Kapanan belediyelerimizin sigorta ve vergi borçları bizim üzerimize kaldı. Gelir, yani para devreden pek belediyemiz olmadı. Hep borç devreden belediyemiz oldu. Zaten biz bunu bilerek bu işe soyunduk. -Size burada hesap kitap ya da rakamları çok iyi bildiğim için bahsediyorum, ağladığımdan falan değil, ters olarak anlamayın.- Ben Bodrum Belediye Başkanlığına aday olurken, belde belediyelerinin borcu olduğunu bilmiyor muydum? Biliyordum. Bana para devredilmeyeceğini bilmiyor muydum, biliyordum. Çünkü aynı zamanda ben Belediyeler Birliği Başkanlığı da yapıyordum, orada durum belliydi zaten. Onun için bilgi amaçlı anlatıyorum bunu size ağladığım için değil. Borcumdan falan da korkmuyorum çünkü borç yiğidin kamçısıdır. Parayla herkes yapar, arkadaşlar. Önemli olan parasız yapabilmek. Bakın, 7 aydır bu işleri yapıyoruz ve önemli olan iyi niyetli olmak. Eğer bu geçiş sürecinde hoşgörülü davranmayıp art niyetli davranırsak bunlar sadece bizi birbirimize gerer. Ama bugün şöyle bir baktığımda hem Bodrum Belediyesinden alacaklı olan firmalar olsun, hem Bodrum halkı olsun hoşgörüsünü gerçekten bizden esirgemiyorlar. Bugün beldelerin birçoğuna yatırım yapmış müteahhit arkadaşlarımız gelip bizle konuştuklarında hiç kimse bu güne kadar yargı yoluna intikal dahi etmedi. Adam yapmış, bitirmiş, teslim etmiş, alacak parasını ama derdimizi anlattığımızda herkes ucundan tutmaya çalışıyor. Bu da bizi mutlu ediyor”

kocadon bodto (3)

“Bütün Plajlar Zaten Halkın”

Yaz sezonunda gerçekleştirilen çalışmalar ve yaşanan sıkıntılar ile ilgili en kısa sürede tedbirler alındığını da ifade eden Başkan Kocadon, “Tabii ki birden bire 10 belediyenin kapanmasıyla yaz sezonunun başlaması ufak da olsa çöp sorununda bir karmaşa yarattı bize ama çabuk topladık. get Diflucan Sonra gelen şikayetlere şöyle bir baktığımızda; gerçekten çöp değil. Tam bahçeleri temizleme mevsimi olduğundan sitelerde geri dönüşümün olduğu bir dönemde yapılan temizlik çalışmalarından çıkan birikintilerin, çöp bidonlarının kenarına atıldığını fotoğraflarla gördük. Onlar için de tedbir aldık. Seneye daha iyi bir şekilde bu temizliğin de üstesinden geleceğiz. Bunun yanında yazın bize gelen en büyük şikayet; gürültü ve plajlarımız oldu, biliyorsunuz. Plajlar konusunda bir çalışma yapıyoruz. Özellikle bugün hep ‘halk plajı’ diyoruz ama halk plajı diye bir kavram yok. Bütün plajlar zaten halkın. Bu plajların güzel olduğu bölgelerde Milli Emlak ile işbirliğine gidip bu plajların kiralamasını Bodrum Belediyesi olarak biz talep edeceğiz. Orada Bodrum’a yakışır şezlong ve şemsiyeleri koyacağız ki otelci arkadaşımızın müşterisi de gelsin kullansın ama dışarıdan halk da gelsin kullansın. Ancak şunu hiçbir zaman unutmayalım: plajlar piknik yeri değil, arkadaşlar! Piknik yapacak olanlar, piknik alanlarına gitsin; denize girmek isteyenler de gelsin plajlara. Plajlar aynı zamanda restoran sahibi arkadaşın servis açabileceği bir alan da değildir. Bu gün baktığımızda plajların bir kısmının restoran sahibi arkadaşlar tarafından işgal edilmiş olduğunu görüyorsunuz. Biz onlara da yardımcı olacağız. Ama önce plajların denize girilebilir, güneşlenilen bir alan olduğunu herkesin bilmesi lazım. Artan bir kısım olursa tabii ki onları da restorancı arkadaşlara verebiliriz, hiç sorun değil. Çünkü önemli olan kurallara uymaktır. Bizim sıkıntımız bu. Başta kurallara hep beraber uyuyoruz sonra o kuralları nasıl deleriz diye bunun çabasına giriyoruz. Halbuki, bu düşünce içinde olacağımıza, ‘bundan daha fazla nasıl kazanç elde ederiz?, diye düşünmemiz lazım. Kendi koyduğumuz kuralları, kendimiz delmeye çalışıyoruz. Ve gürültü konusuna gelince de bu sene en büyük şikayet yine Gümbet bölgemizden geldi. Bütün işletmeci arkadaşlarımıza yazılarını yazıp yolluyoruz. Artık seneye bir çeki düzen verin, ses izolasyonlarını yapın çünkü bizim korkumuz şu: cezalar çok arttı günümüzde. 21 bin liraya kadar ilk etapta yazıyorsunuz sonra 80 binleri, 100 binleri buluyor ve sonra da ruhsat iptal! Şu anda yetki, Bodrum Belediyesinde. Ben sizlerin içinden geldiğim için para kazanmanın ne kadar zor olduğunu bilen bir insanım. Ve bütün işletmeci arkadaşlarıma da sahip çıkıyorum bu konuda. İkaz yazıları yazıyoruz, ‘Tedbirinizi alın’ diyoruz ama bizden habersiz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da bu denetimleri yapabiliyor. İşte onların yazdığı tutanaklara bir şey yapma şansımız yok. Ve bu sene belediyenin tutmuş olduğu tutanakların sadece bir ikisine ceza yazdık, bakanlığın tuttuklarının ise hepsine ceza yazdık. Kimi işletmelerimiz gürültüden 70 – 80 bin lira hatta 100 bini geçen durumda borçlular. Bu gün baktığımızda gerçekten o işletmenin, ben, bu sezon, 100 bin lira para kazandığına inanmıyorum. Ama belediyeye bu kadar borcu var.” diye konuştu.

“Bodrum Tanıtımı İçin 30 Ülkeye Çıkartma Yapıyoruz”

Başkan konuşmasının devamında turizm sezonunda en büyük desteğin yine Anadolu halkından geldiğini belirterek, “Bodrumumuzun bu sene turizmine baktığımızda yine en büyük destek Anadolu halkından geldi. Bu bir gerçek. Anadolu halkının Bodrum’a müthiş bir sevgisi var, merakı var. Bodrum ibaresi geçen her haberi okuyorlar. Bunu haberci arkadaşlarımız da bildiği için konu bulamadıkları zaman köşe yazılarında Bodrum’u yazarlar. Ya bir otelin balkonunu beğendik der, ya denize girerken ayağına poşet değmiştir, ya da gittiği bir restoranda fiyat almış, hesap ödemiştir; hemen onunla ilgili yazı yazarlar. Bunlar aynı zamanda bize, Bodrum’da sezonun açıldığını gösteren haberlerdir, güzel haberlerdir de aslında. Çünkü Bodrum’da sezon açılıyor demektir. Bir de giderken yazarlar, Bodrum’un eksikliklerini. Eğer gerçekten eksiklikler mantıklı ise biz bunları alıp kendimize not ediyoruz. Olumlu eleştiriler olarak bakıyoruz purchase Naltrexone buna. Çünkü biz, yazılan her yazıyı okuyup olumlu eleştiriyi kendimize ders olarak alıyoruz. Ama karalama olanları da kendilerine iade ediyoruz. Ve bunun yanında yurt dışından gelen turistlere baktığımızda kimi ülkelerden gelenlerde düşüş varken, kimi ülkelerde de yükselme var. Geçen seneye göre aşağı yukarı yurt dışından gelişlerde %5 gibi bir kaybımız var. Bunun da çeşitli nedenleri var. Bu nedenleri de hiç bir zaman mazeret olarak görmememiz lazım. Bu sene Bodrum’un tanıtımı için 30 ülkeye çıkartma yapıyoruz. İlk Hindistan’a, Çin’e ve Japonya’ya gittiğimizde kimse inanmamıştı ama bugün Bodrum sokaklarında Çinli ve Japon turistleri gördüğümüzde mutlu oluyoruz. Hindistan’dan da gelen oldu. Ama en büyük desteği Türki Cumhuriyetler veriyor, Bodrum’a çok meraklılar ve büyük yatırımlar da yapıyorlar. En pahalı villaları da onlar alıyorlar ve ortalama 1500 dolara varan bir para harcıyorlar. Yani Bodrum’a şöyle bir baktığımızda diğer turistlerin 450 ile 650 dolar olan harcama fiyatlarını bunlar üçe katlıyor neredeyse. Bu nedenle o bölgelere aynı çıkartmaları yapmaya devam edeceğiz.” dedi.

Toplantıda Bodrumspor’dan da kısaca bahseden Başkan Kocadon şu bilgiyi verdi:

“Bodrumsporumuz son 3 maçı arka arkaya kazandı. Şu anda liderler arasında 1 puan var. Bodrumspor, mücadelesine devam ediyor.”

“TBMM’ye Bir Çok Tasarı Sunacağım”

Geçiş sürecinde gösterilen hoşgörü için de teşekkür eden Kocadon, “Alt yapı olsun ve diğer bazı çalışmalar artık büyükşehirde. Büyükşehir, bunlarla ilgili bizimle uyumlu bir şekilde çalışmalarına devam ediyor. Esas kalıcı eserleri bundan sonraki yıllarda bırakacağımıza inanıyoruz. Çünkü bu yapılaşma süreci, büyükşehirde iki-iki buçuk yıldan önce, bizde de 1-1.5 yıldan önce tamamlanamaz. Biz yine de ilk hedefte Güvercinlik’te, Turgutreis, Bitez ve Mumcular gibi bölgelerimizde bir çalışma yapma aşamasındayız. Özellikle Mumcular’daki meydan projemiz tamamlandı. Yakında icraata geçecek. Güvercinlik’te bütün kaçak yapılarla ilgili yazılarımızı yolladık, anonslarımızı yaptık. Aynı şekilde Turgutreis’te de yapıldı. Onlara da yolladık. En kısa zamanda özellikle işgaliye konusunda -kaldırımları işgal etmiş işletmelerin pergolası ya da çıkıntıları olsun- bir çalışma yapacağız. Bu sezon eksikliklerimizi, yanlışlarımızı ve doğrularımızı gördük. Tüm bunlarla beraber önümüzdeki sezonu daha iyi yöneteceğimize eminim. Ama benim sizden ricam özellikle bu geçiş sürecinde, hoşgörünüzü hiç eksik etmeyin. Çünkü moral çok önemli, her şeyin başı moral: çalışanlarımızın, meclis üyelerimizin ve benim. Bizim şevkimiz ve moralimiz bozulmaya başlarsa bundan sonra çok şey başarısız olur. Onun için Bodrum’un gerçekten geleceği çok parlak ve önü açık. Yeter ki birlik ve beraberlik içinde Bodrumumuza sahip çıkalım. İyi niyetli olan bütün yatırımcılara kapımız sonuna açıktır. Ama daha önce de söylediğim gibi ‘Bu Bodrum, benim için ranttır. Bu rant biterse ben başka Bodrum bulurum’ diyenlere de kapımız sonuna kadar kapalıdır. Amacımız, her zaman söylüyorum: çocuklarımızdan, torunlarımızdan miras aldığımız bu güzel Bodrum’u tekrar onlara teslim etmek. Bu şu demek değil: tabii ki Bodrum’un ihtiyacı olan her güzel yatırımın önünü kapatmaya niyetimiz yok ama örfümüze, adetimize, kültürümüze, doğamıza ve çevremize sahip çıkacak her türlü yatırımı da omzumuzda taşımaya hazırız. Bizim sevdamız budur. Çünkü sürdürülebilir bir Bodrum ve turizm için bunları yapmak zorundayız. Özellikle imar konusundaki katı tutumumda hiç kimse art niyet aramasın. Şu anda 50 bin tane yapılmış ve satılmaya hazır bekleyen konut var yarımadada. Az bir rakam değil bu. Her toplantıda da iş yeri fazlalığından konuşuluyor. Şimdi artık bunları bir düzene sokmanın zamanının geldiğine inanıyorum. Bakın, imarla ilgili çalışmayı yaparken bütün Bodrum sivil toplum örgütleri buna sahip çıktı, Muğla Büyükşehir ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ve Turizm Bakanlığımız da buna sahip çıktı. Çünkü onlar da görüyor ve farkındalar. Onun için bizim çok az bir çalışmamız kaldı imar konusunda. Bu çalışmamız bittikten sonra yine sizlerle birlikte, bakanlık ile birlikte büyük bir çalıştay yapacağız burada. Eteğimizdeki tüm taşları dökeceğiz. Sürdürülebilir turizm için, çocuklarımıza bırakılabilir bir Bodrum için almamız gereken tedbirler neyse, tüm radikal kararları da sizlerle birlikte almak zorundayız. Eğer sizler bu işin içine girmezseniz benim tek başıma alacağım bütün radikal kararların bir bacağı eksik kalır. Çünkü sizler bu desteği vermek zorundasınız. Çünkü sizler; Bodrum’dan ekmek yiyen, Bodrum’dan para kazanan arkadaşlarsınız ve kazandığınız bu paralar ile Bodrum ekonomisine büyük katkı sağlıyorsunuz. Peki bunun karşılığını Bodrum olarak alabiliyor muyuz şu anda? 15 yıllık belediye başkanlığım bitti. Devletten daha hiç bir şey alamadım, hiç yardım alamadım. Tabii, bu bir bahane değil, pek derdimiz de değil. Çünkü Bodrum’un gücü Bodrum’a yetiyor. Yeter ki gölge etmesinler. İleride TBMM’ye bir çok tasarı da sunacağım; özellikle bu büyükşehir statüsünden sonra bizim gibi Türkiye’de isim yapmış, marka yapmış ilçe belediyelerinin sıkıntıları ile ilgili. Meclis bunu değerlendirir mi bilmem ama ben bu önergeleri Bodrum Belediye Başkanı olarak kendilerine götüreceğim. Bunların içerisinde en azından bir tanesi de; Bodrum’da kesilen faturaların KDV’sinden %1’ini bize bıraksalar, biz Bodrum olarak bu işin hepsini alır gideriz. Biz bunu da hak ediyoruz. Çünkü şöyle bir baktığımızda bakanın gururla söylediği bir laf gazete manşetlerinde, hiç unutmuyorum -ilin ismi önemli değil- ‘Elektrik faturasının %33’ünü tahsil ettik” diye bir ifade kullanmıştı. Bodrum’da %99’unu ödüyoruz. Sadece bu elektrik faturalarından bahsediyoruz ama diğer şeylerde de, vergilerimizde de böyle. Her şeyde böyleyiz biz. Onun için bizim bunu hak ettiğimize inanıyorum. Özellikle sizlerin de gücüyle bizim bu hakkımızı da alacağımıza inanıyorum.” diye konuştu.

“İşletme Enflasyonu…”

Aynı işi yapan esnafın birbirlerine çok yakın olması ve şu anda daha da çoğalması konusunda sorulan soruya cevap veren Bodrum Belediye Başkanı, “İşyeri açtırmama konusunda belediyenin bir gücü yoktur. Vatandaş belediye ile karşı karşıya gelmemek için ‘Bu işyerini açma!’ dediğimizde açmıyor. Aksi takdirde biz izin vermezsek mahkeme yoluyla o işyeri açılır. Ticari kanunumuzda işyeri açtırmama gibi bir kanun yok. Onun için Bodrum Belediyesi ve sizlerle beraber Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yeni bir ticari kanun ile ilgili önerge sunacağız. Bu ticari kanun önergemiz özellikle turizm bölgeleri için olacak.” dedi.

kocadon bodto (2)

“Çarşıda Kepenk İstemiyoruz!”

Bodrum çarşı merkezinden bir esnaf, kış aylarında dükkanların kepenkler ile tamamen kapatılması sonucu çarşının, karanlık ve girilmesi zor bir bölgeye dönüştüğünü söylemesi üzerine ise Başkan Kocadon, şu açıklamayı yaptı:
“Bodrum Belediyesi olarak geçen sene çarşımızda çok kapsamlı bir çalışmamız olacaktı. Fakat çıkan Büyükşehir Yasası ile köylerin sorumluluğu da Bodrum Belediyesine geçti ve bütçemizi köylerimize aktardık ama çarşımızda yapacağımız çalışmalarımıza en kısa sürede başlayacağız. Bildiğiniz gibi biz kepenk konusunda çok hassas davrandık ve bu hassasiyetimiz bu sene de devam edecek. Bu konuda tedbirlerimizi alıp yazılarımızı çıkartacağız. Bodrum Belediyesi olarak Bodrum’daki esnafımızın her zaman yanındayız ama ‘Ben Bodrum’un yaz mevsiminden, güneşinden, havasından, suyundan faydalanayım; kışın da yağmurundan çamurundan kaçıyım gideyim…’ mantığı güden esnafımıza da bunu yakıştıramayız. Bazı şeyler zorlama ile değil, gönülden yapılmalıdır. Bodrum çarşısına baktığınızda, Türkiye’nin hiç bir yerinde görmediğiniz mermer döşemeler yaptık oraya. Bodrum’da mermer sokaklar yarattık. Mermeri sadece ya hamamda görebilirsiniz, ya da musalla taşında… Bu kadar güzel mermerler ile döşediğimiz Bodrum sokaklarında kendisine saygısı olan esnafımızın dükkanının önüne baktığımızda bir adet çiklet bile göremezsiniz. Çünkü o esnaf, gönüllü olarak çikleti bile kazıyor, dükkanının önünü tertemiz ve pırıl pırıl yapıyor. Esnafımız kendi yaptığı işe de, iş yerine de saygı duyacak; dükkanının önüne de sahip çıkacak. Yazın yiyelim, içelim, eğlenelim; kışın ise ‘Biz yokuz!’ demek olamaz! Böyle bir şey yok! Hep beraber yapmalıyız, hep beraber sahip çıkmalıyız.”

“Tui Bodrum’u Terk Etmişti, Geri Döndü”
Başkan Kocadon ayrıca çarşıda yapılan alt yapı ve çevre düzenleme çalışmaları ile ilgili de, “Geçtiğimiz yıllarda Bodrum merkezde yapmış olduğumuz düzenleme çalışmalarından sonra o kadar güzel şeylere rastladım ki; esnafım çarşıda dükkanının önünü süpürmeye, vitrinini düzenlemeye başladı. Sonuçta bir süreçten geçiyoruz. Yatırım yapmadan, güzelleştirmeden kimse Bodrum’a kolay kolay gelmez. Geçen sene turizm konusunda çok enteresan bir olay yaşadık: dünyanın en büyük seyahat acentelerinden biri olan Tui, Bodrum’u terk etmiş, buraya gelmek istemiyordu. Ama geçtiğimiz yıl bir fuarda randevu talep edip benimle görüştüler. Yaptığımız görüşmede Tui yetkilileri, Bodrum’a tekrar girmek istediklerini söylediler. Ben de onlara: ‘Neden terk ettiğiniz Bodrum’a tekrar geri dönmek istiyorsunuz? diye sordum. Onlar da: ‘Son olarak yapılan altyapı, üst yapı ve çevre düzenlemesi, çarşının güzelleştirilmesi, otellerin iyileştirilmesi bizim dikkatimizi çekti’ dediler. Antalya’dakilerden daha fazla geliri olan ve en üst düzeydeki turistlerden Bodrum için talepler gelmeye başlamış. 2015 yılı için de büyük otellerde rezervasyonlar başlamış durumda. Bodrum’a Alman turistlerin gelmesinde dikkat çekici bir artış var. Bunun sebebi de yapmış olduğumuz çalışmalarımızdır. Belediye, alt yapı ve çevre düzenlemesini yaparsa esnaf da kendiliğinden dükkanına, oteline bir çeki-düzen veriyor.” dedi.

“Bizi En Çok Yoran: ‘Yetki Karmaşası’dır.”
Yetki karmaşasının ise özellikle planlar konusunda yaşandığının altını çizen Başkan Kocadon, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ‘Yetki bende!’ diyor, Turizm Bakanlığı ‘Yetki bende!’ diyor, Büyükşehir ‘Ben onaylamazsam devreye giremezsin!’ diyor ama esas olan; Bodrum olarak biz ise sadece seyrediyoruz. Peki bizim yetkimiz nerede? Bodrum Belediyesi Meclisinden geçiriyorsun ama bir şey yapamıyorsun. Mesela plajlarımıza gelelim: ecremisil konusunda vatandaş, şezlong ve şemsiyeden para istenince belediyenin kapısını çalıyor. Belediye müdahale ettiği zaman da Milli Emlak diyor ki: ‘Kıyı kenar benim kardeşim, sana ne oluyor?’ Tekne sintine basıyor, vatandaş bize şikayet ediyor. Sahil Güvenlik ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ceza kesebiliyor. Biz diyoruz ki bu şehir kime emanet edildiyse, o kişilerin yetkisi de tam olmalı. Bu gün turizmde bize rakip olarak gördüğümüz Avrupa şehirlerine baktığımızda belediyeye bağlı polis ekiplerini görüyoruz. Ayrıca yurt dışında ziyaret ettiğimiz bir şehirdeki belediye başkanı da bütün yetkilerin belediyede olduğunu bize anlattı. Otuz üç marinası, otuz golf sahası olanlara da sordum: ‘Sizin bunlara itiraz eden hiç mi çevreciniz yok?’ diye. Onlar da: ‘Başkanım biz çevreyi korurken, halkımızın gelir seviyesini yükseltmek, onları zenginleştirmek zorundayız. Bunları yaparken de çevremize, doğamıza sahip çıkıyoruz.’ dediler bana. İşte bu nedenlerle ve kısacası bizleri en çok yoran bu gibi konularda ‘Yetki Karmaşası’dır.” şeklinde konuştu.

kocadon bodto (4)

“Devletimizin Gözünde 150 Bin Nüfuslu Bir İlçeyiz”

Başkan ayrıca Bodrum’un kış nüfusuna göre pay aldığına da vurgu yaparak şöyle dedi:
“Bugün baktığımızda devletimizin gözünde Bodrum, 150 bin nüfuslu bir ilçe durumunda. Büyük Millet Meclisi’ne götüreceğimiz bir diğer konu da budur ama Bodrum Belediyesi altı ay boyunca bir milyona yakın insana hizmet ediyor, bu da bir gerçek. Yaklaşık bir milyonun üstüne çıkan insanlara temizliği, alt ve üst yapısı ile hizmet etmek büyük bir gider. İşte yetki karmaşası nedeniyle de gelir elde edemiyoruz. Ama bir yasa ile bizim gibi bölgelerin haklarını alması lazım. Bodrum Belediyesine 150 bin kişilik gelir geliyor ama ben bir milyonun üzerinde insana hizmet ediyorum. En büyük giderimiz temizlik ile olan giderlerimiz. Bunu da yapmak zorundayız, çöpü toplamak zorundayız. Avrupa’nın birçok turizm kenti ve özellikle Yunan adalarının belediye başkanları temizlik konusunda beni her gördüklerinde tebrik ediyorlar. ‘Bu şehri nasıl bu kadar temiz tutabiliyorsunuz’ diye bana soruyorlar. Temizlik İşleri Müdürlüğümüze akülü araçlar aldık ve Bodrumumuzun dar sokaklarını bu sayede egzoz dumanından uzak tutuyoruz, çevreyi kirletmiyoruz.”

“Bodrum Mimarisini Bozdurmayacağız!”
Konuşmasında son olarak, Bodrum’un kendine has mimari dokusunu bozdurmamak için elinden gelen çabayı göstereceğini de ifade eden Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon sözlerini şöyle noktaladı:
“1960’lı yıllarda Bodrum’un önünde olan, popüler bir çok ilçe vardı. Fakat bu ilçeler zamanla geriye gitmeye başladı. Bunun en büyük sebebi de kentsel kimliğini koruyamaması olmuştur. Turizm yükselirken binaları da yükseldi. Bodrum’u Bodrum yapan en önemli özelliği kentsel kimliğinden kopmaması ve bunun sürdürebilir olmasıdır. Bodrum Belediye Başkanı olarak diyorum ki: Bodrum, hiç bir kimsenin kendisini tatmin etme yeri değildir. O modern projelerini, Bodrum hariç her yerde çizebilirler. Bodrum mimarisinin özelliklerini taşıyan esnetilmiş projelere varız ama Bodrum mimarisinin dışına çıkan projelere hayır diyoruz.”

kocadon bodto (7)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.