Bodrum Gündem

ERMENİ SOYKIRIMI YALANI…

ERMENİ SOYKIRIMI YALANI…
02.05.2015
0
A+
A-

buy Retin-A online Valtrex online Dr.Bedriye Gürkan yazdıDr.Bedriye Gürkan Cialis Soft online

Yine bir 24 Nisan, yine “soykırım“ tartışmaları… “Obama ne diyecek”, “Avrupa Parlamentosu ne karar alacak?”. Emperyalist Ülkelerin, ülkelerinde oylarını arttırmak, dışarda bize dayatmak istedikleri politikalarında (1 Mart Tezkeresi, AB girişimizde pazarlık gibi) baskı unsuru olarak kullanmak istedikleri, Ermeni Diasporası’nın erimekte, asimilasyona uğramakta olan varlığını korumak için sarıldığı bu büyük yalan ısıtılıp ısıtılıp önümüze getirilecek. Bu yazıda, bizi şaşırtan, neredeyse dehşete düşüren bir konudan söz edeceğiz.

1915 yılı Emperyalist ülkelerin arasındaki çelişkilerin iyice derinleştiği, bu nedenle azgınlaştıkları, halkları birbirine karşı kışkırttığı, insanları birbirine boğazlattırdığı yıllardan biriydi.     Bunun içinde binlerce yıldır süregelen ve insanlığın gördüğü en kanlı çatışmalara neden olan “dinsel farklılıklardan” o yılların popüler akımı “milliyetçilikten” yararlandı.

Aynı oyun ülkemizin en karanlık, en zorlu sınavlardan geçtiği zamanlarda da oynandı. Ermenilerle (Ki Hıristiyanlığı kimliklerinin başat ögesi olarak görüyorlardı) Türk, Kürt, Çerkez, Çeçen vb. Anadolu’nun Müslüman halkı arasında da aynı çatışma çıkarıldı. Bu çatışmayı bahane ederek, bunun emperyalizmin bilinen taktiği “böl ve yönet” in ‘icabı’ olarak Anadolu Halkının bütünlüğüne indirilmiş olağanüstü kanlı bir balta olduğunu, bir “tuzak”, bir emperyalist tezgâh olduğunu görmeden, görmek ve öğrenmek için hiçbir gayret göstermeden, 1915’lerin Anadolu’sunu yeterince tahlil etmeden, anlamadan, bilmeden “Türk” Ulusuna karşı alçakça bir kampanya yürütülüyor. Ağaca sormuşlar: “Bu baltanın sapı bendendir, o nedenle canım çok yanıyor” demiş. Bu haince kampanyanın önde gelen sözcüleri de “bu millettendir”.

Bunları bir anlayabilsem… Ne istiyorlardı? Ne oldu? Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliği olmasaydı, cumhuriyet kurulmasaydı, devrimler yapılmasaydı, cumhuriyeti kuran ve daha önce Dünya’nın ilk muzaffer anti-emperyalist milli kurtuluş savaşını zaferle sonuçlandırıp, Türkiye’nin; bağımsız, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletine doğru evrimleşmesini hazırlayan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu babalarını anarken, “kin” ve “öfke” ile titreyen bu insanlar var olabilirler miydi? Tarihin gördüğü insani yönden en zalim, en vahşi, toplumsal bakımdan en gerici, ekonomik bakımdan en sömürücü gücü olan ABD emperyalizmi ve işbirlikçisi bağnaz-yobaz gericilik bugün kol kola yürüyorlarsa, ülkemizin gerçek sahipleri, Anadolu’yu hakkıyla kendisine vatan yapmış ve çeşitli yörelerden göçüp Anadolu’ya sığınmış olanlar da dahil, her soydan ve her inançtan insanlarımız binlerce yıldır kardeşçe yaşarken, ulusumuzun onuru “Gazi Mustafa Kemal Atatürk” yurdumuzun en kuytu köşelerinde, en sarp dağ başlarına kadar her yerinde ve her zaman saygı ve sevgiyle anılıyorken, bu çok bilmiş, fiyakalı sıfatları olan, “hainler”, “aslımız” olan ne varsa, müthiş bir inkar ve karalama çabasındalar. Aslını inkar edene “haramzade “ derler. Elbette layık oldukları cevabı ulusça vereceğiz.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.