FİKRET KARATAŞ YAZDI/3 MAYIS ve 25 NİSAN…

3 Mayıs “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” olarak saptanmış.

Önceki gün 3 Mayıs’tı. UNESCO “Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü” Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 1993 yılında aldığı karar gereği, her yıl 3 Mayıs günü “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” olarak kutlanıyor.

Türkiye, basın özgürlüğünde dünyadaki 180 ülke arasında yapılan sıralamada 154. sıraya oturmuş. Doğrusu, utanmazlar, sıkılmazlar ve benzerleri tarafından bilerek ve isteyerek oturtulmuş.

Geride kalan 26 ülke ise gelişmemiş veya az gelişmişlerden. Ancak birden 154′e gelinceye dek sıralamaya giren ülkelerden de az gelişmişler var.

Dünya özgürlük gününe kimse pas vermedi. Vermez elbet. 160 adet yerel ve genel medya organı Tayyip ve aile bireylerine aitmiş. Onların da özgürlükle işleri yok. Kalan birkaç basın organı da yeni yasaya göre “özgürlük” diyemiyor, demiyor ve doğrusunun söylenmesi gerekirse, korkuyor.

Kalanlardan birkaçı da “tefin hem içine hem de dışına vurup” paçayı kurtarıyor. Ayrıca  hangi “enayilerin” (!) tefi tek taraflı çalarak sesleri dinlendireceğini merak ve istekle gözlüyor, bekliyor. Yani çömlek kırma görevini kimin yapacağının bekliyorlar. TV ekranlarında görülen birçok görevli ve ekran kargalarının yüzükleri sağ ellerinde takılı at nalı gibi gösteriliyor.  Bu olgu da bir güvence olarak değerlendiriliyor.

Bizim de yüzüğümüz sağ elimizde ama kaşı, yüreğimizde 77 yıldır oturan Atatürk’ümüzün başının yansıması. Esasının oturduğu yerde parladığı gibi parlıyor.

Hâl böyle olunca ve de  Dünya Özgürlük Günü andığımız yapıdan tiksinince haklı olarak ülkemize uğramadı.

Buradan 25 Nisan‘a dönelim diyorum:

25 Nisan’da purchase Lithium Muğla Gazeteciler Cemiyeti‘nin olağan kongresi yapıldı. Gittik. Çağrı aldığımız için gitmedik. Sözlü olarak haberdar edildiğimiz ve Fatih kardeş ile Çiçek kardeşe eşlik etmek için gittik.

Hazırlar listesinin 14. sırasında bulduk kaydımızı. Aslında cemiyetin bana verdiği kimlikteki üye sıra numaram 38. Verildiği tarih ise 1995.  Yanlış değerlendirmiş olmayayım ama  38,  14 olursa yarıya yakın üyenin çağırılmamış olduğu sonucu çıkar ortaya. Ayrıca aidat ödeme konusu da gözetilmemiş belli. Çünkü ben de çok uzun süredir aidat ödemedim. Zaten gelenlerden de kimsenin aidat lafı ettiğini duymadım. Onlar da ödememişler demek ki!

Toplantı sözü edilen saatten biraz geç başladı.  Bu durumun çoğunluk beklentisinden kaynaklandığı belli oldu. Bir ara Başkan Ünal Türkeş’in, “Fikret ağabey iyi ettin geldiğine!” seslenişi de savımızı doğrulamış oldu.

Üye sayısı 70′i aşkın, gelen 40 civarında. Ayrıca CHP, AKP il yetkilileri ile anılan partilerden birer adet de milletvekili adayı vardı. Muğla Büyükkent Belediye Başkanı da toplantıyı sonuna dek izledi ve uzun bir de konuşma yaptı.

Toplantının iki ilginç olgusu vardı:

Biri Sayın Ünal Türkeş’in 23 yıldır sürdürdüğü başkanlık için yeniden aday olmaması… Diğeri ise cemiyetin iki yıl için 6 bin isotretinoin without prescription Fluoxetine price liralık bütçesi.

Ünal Bey yeniden aday olmadı ama kongre onu “Onursal Başkan” seçti.

Ayrıca araştıran, yazan, dizen, koyu Atatürkçü (önceki ADD Başkanı) laik, demokrasi dostu, demokratik olgulara saygılı bu kardeşimiz için Büyükşehir Belediyesi Gazi Mustafa Kemal  Kültür Merkezi’nde adını taşıyacak bir kütüphane ve aynı zamanda çalışma odası ayırmış. 3500 kitaplık kitap orada okunmaya sunulacak. Kendisi de yakında iki kitap daha çıkararak yazdığı kitap sayısın sekize ulaştıracak.

Ünal Türkeş Bey kardeşimiz gitti kim, kimler geldi?…

Burası önemli: Başkan seçilen, Ünal Bey’in yetiştirdiği değerli bir genç. Yönetim de öyle. Disiplin kurulunda ise kırk yıldır tanıdığımız değerli dostumuz TV ve gazete sahibi (Marmaris) sevgili M. Emin  Berber var.

Bundan böyle cemiyetin yönetimi gençlere emanet. Bu nedenle daha ilgi ile ve yakından izlenip gözlemlenmeleri çok önemli.

Bu kardeşlerimiz:

– Üye saptamalarında tam bir tarafsızlık , ilgi ve sevgi gösterip onları yakından izlemeliler,

– Derneğe siyasilerden gelecek her türlü akçalı ilgiden uzak durmalılar,

– Üyelerden aidat tahsilinde hedef %90 başarı olarak kabullenilip gerçekleştirilmeli,

– Her türlü kayıt yeniden güncelleştirilmeli,

– Fethiye ve Bodrum’daki bölünmeler akılcı bir yöntemle değerlendirilip umarı bulunmalı,

– Toplantılar zamanında ve ciddi olgular etkisiyle hazırlanmış gündeme göre yapılmalı,

– Ödüllendirileceklerin saptanmaları mutlak surette tarafsız bilgi sahibi kişilerin oluşturduğu grupça yapılmalı,

– Dernek güncel olayları dikkatle izlemeli ve sağlam gerekçeler saptandığında basın toplantılarıyla halka aktarılmalı,

– Her ay üyeleri bilgilendirecek bültenler hazırlanarak  en seri iletişim aracılığı ile üyelere ulaştırılmalı,

– Dernek, hakkının ötesinden resmi makamlardan bir istemde bulunmamalı,

– Siyasal partilerden gelecek istemler dikkate alınmamalı, ancak, halkın ve üyelerin istemleri dikkat ve özenle değerlendirilmeli.

– Diye düşündük ve değerlendirdik. Söylediklerimiz sevgiyle sunulmuş öneriler olarak değerlendirilebilir.

Yazdıklarım ve ettiğim laflar, Ünal Bey’in zamanının eleştirisi olarak kabul edilip değerlendirilmemelidir. Böyle bir yaklaşım kesin olarak derneğin aleyhine olabilir.

Sayın Türkeş olanakları ölçüsünde en iyisi için yoğun uğraş vermiş ve derneğe olan saldırıları, Atatürk, Cumhuriyet, Laiklik ilkelerine bağlılık ilke demokrat yapısıyla göğüslemiştir.

23 yıl bu azim ve inadı göstermenin yeni yönetime de kısmet olmasını diliyor, bekliyoruz.

Sevgi ve başarı dileklerimizle!….

Not: Miyase Hanım kongre delegesi, Fatih kardeş de dernek yönetimi üyesi olarak seçilmişlerdir…

FİKRET KARATAŞ TARAFINDAN KALEME ALINAN BU YAZI, ZÜMRÜT SAYGI TARAFINDAN YÖNETİLEN www.bodrumbaskisi.com HABER SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR. GAZETECİ MESLEKTAŞIM ZÜMRÜT SAYGI VE FİKRET KARATAŞ BU YAZININ BODRUM GÜNDEM’DE DE YAYINLANMASI İÇİN İZİN VERMİŞLERDİR.

http://bodrumbaskisi.com/haber/index.php/3-mayis-ve-25-nisan