Bodrum Gündem

ŞU GIDA ŞİRKETİ / Fikret Karataş yazıları…

ŞU GIDA ŞİRKETİ / Fikret Karataş yazıları…

fikret-karatas-bodrum-gundem-yaziları-4

Bu aşamada kendi gidip adı yadigar kalan Bodrum Gıda A.Ş. Yıllardır Bodrum Belediyesinin “yumuşak karnı” olma özelliğini koruyor. Böyle olunca da, şirketten başka şeylere benzer hale geldi sayılabilir.

Birkaç gün önce yapılan Belediye Olağan Meclis toplantısı gündem konusunun dominantı olmuş.

Şirketin bu yılki performansının önceki yıllara göre belirgin bir canlılık gösterdiğini izleyip gözlerken, görünenin ardındaki gerçeğin toplantıda ortaya çıkması, kanımda yanılma neden olduğundan düş kırıklığı yaşadım desem doğru olur. İsminden de anlaşıldığı gibi, kuruluş bir Anonim şirkettir. Anonim şirketlerin kendilerine özgü özelliği/özellikleri vardır.

Türk Ticaret Yasası 269. md. göre A.Ş. Sermaye şirketi olmanın tüm özelliklerini taşıyan büyük hedefleri gerçekleştirmek için kurulan, her türlü ekonomik faaliyette bulunabilen, kurallarla, çoğunluk esasına göre yönetilen, menkul kıymet çıkartabilen şirkettir.

Yeni T.T. Yasası 329.md. göre A.Ş. : Sermayesi belirli paylara bölünmüş olan borçlarından dolayı yalnız mal varlığıyla sorumlu bulunan şirkettir.

Geçen yıl çalışanlarının ücretlerini ödeyemeyen, bu yıl da aksamanın yavaş, yavaş gündeme geldiği bu kuruluşun, yasanın 269 ve 329 md. içeriğine uygun bir tarafı kalmaması nedeniyle A.Ş. özelliği kalmamıştır.

Olağan meclis toplantısında gerek Muhalefet, gerekse Başkanlık tarafından yapılan konuşmalar ve ulaşılan sonuçlar da bu tanım ve savımızın kanıtı olmuştur. Muhalefet yıllık bilanço istemiştir. Doğru yapmıştır. Bilançolar ticari yapıların net fotoğrafıdır.  Kurallara göre adam gibi hazırlanırsa orada her şey net olarak görülür.  Her şeyden de kastımız, Şirket anamalı, borcu, alacağı, borç ödeme yeteneği borçların vadelere göre sıralanışı, kredibiltesine (kredi değerliliği) esas öz varlığı, sermaye artırımına gereksinim olup olmadığı ve benzerleridir.   Muhalefet ayrıca  karşıtlığını haklı kılacağını umduğu  verileri orada görmek ister ki,  böylece salt karşıt olmak için, karşıtlık moduna düşmesin…

Başkanlık (aynı zamanda şirket yön. Kur. Bşk.)  denetim bizim neyimize der gibi Genel Müdüre seslenmiş. “H.Bey, bağımsız arkadaşlarımızı uygun bir gün davet edin. Bodrum Gıda A.Ş. in  nasıl hizmet yaptığını, Bodrum’a katkılarını, çalışanların sendikalarla olan ilişkilerini  anlatırsanız  onlar memnun kalacaktır.”

Muhalefet neler yapıldığını elbette görüyor, hepimiz görüyoruz ama muhalefet, yapılanların neye, hangi ekonomik güce göre yapıldığını soruyor. Yani “yasaya uygun hazırlanmış hesap durumu” istiyor ki, hal böyle olunca da: Başkanın konuşması, tabiri caiz ise “İroni” kokuyor gibi.

Zaten ortam da, “Tamburam ne çiye, ben ne çiyem” olmuş.  Yani sazın sözü ayrı, benim sözsüm başka…

Şirketin bilançosunu açıklamak, bunu isteyenlerin görmesi, yani yayımlanması ve örneğinin meclis üyelerine verilmesi, yanılmıyorsak yasa gereğidir.

Esas sermaye artırımında her seferinde genel kurul toplanır. Ortaklar karar verir.

Artırılmasına karar verilen 15 milyon TL. hangi gereksinime göre saptanmıştır.  Belediyenin varlığı buna olur veriyor mu? O da ayrı bir sorun elbette.

Ayrıca, Genel Müdür ile Başkan arasındaki konu ile ilgili diyalog olayı kulvarından dışarı taşımış, ileride sıfırlanması zorunlu aykırı bir olgu haline getirmiştir.

Konuşmaları haber kaynaklarından izlediğim kadarı ile gereksiz bazı sözler sanki “bizim için şu veya bu öneri pek geçerli değil. Siz ne söylerseniz söyleyin imam bildiğini okur” ortamı yaşanmış. Elbette yanlış. Ayrıca ve özellikle, “Vatanımıza ihanet etmiyoruz, halkımıza hizmet ediyoruz.”  lafının o toplantıya yakışır, uygun bir yanı yok bizce…

Uzun yıllardır Bodrum’u her haliyle yaşayan biri olarak içinde bulunduğum veya gözleyip izlediğim ve de tanığı olabildiğim toplantılar, ülkenin birçok yerindeki benzer olgulara göre uygar, barışçıl ve hoşgörü içeriklidir.  Eh, bazen de, ufak tefek veya orta büyüklükte ve hiçte gereksinim duyulmayan, gereği olmayan söylemler, laflar olabilir.  Bu durum da zaten Bodrum’da abartı ölçüsüne varmadan tolere edilebiliyor. Bence çok da güzel oluyor.

Bu arada ulaştırıldığı yerden çok mutlu olanlar da görülüyor. Bunun hakkını ödenme gayretine kendini kaptırabiliyor. Bu gibi davranışlar da konunun ciddiliğine ket vurduğu gibi yasal zemini de rahatsız ediyor.

Biz bu şirketin uzun yıllar mali yapısını, çalışma şeklini, yatırım gereksinimini, öz varlığı ve benzeri işlevleri bakımından analizini yapıp yayınladık.  Ama üç-beş yıldır gerek görmüyoruz. Çünkü bu toplantının da kanıtladığı gibi artık bu yapı şirket olma özelliğini yitirmiş, kafeteryalar, lokanta ve işletmesini yaptığı otoparkları olan bir basit ticari yapı haline gelmiştir.

Ayağa kaldırılabilir mi?

Elbette kaldırılır. Koşullar belli. Belediye elini mali durumdan çekecek, ilerdeki kendi harcamalarını gerçekleştirmek için “sermaye artırımı (tezyidi)” adı altında rezerv ayırmayacak, çalışanların moral yüksekliği konusunda ciddi adımlar atacak ve kafeteryalar örneğiyle başlattığı kar amaçlı yatırımlar gerçekleştirecek. Emeğin en yücesi de üretici olanı değil mi?

Şirket hakkında konuşulanlardan İmar ile ilgili Belediye Başkan yardımcısının lafları da çok ilginçmiş doğrusu.

Ne demiş?

“Başkanım biliyorsunuz şirketlerin belli bir yönetimsel tarzları (!) vardır. Bizim Belediye A.ş. 1993 yılında kurulmuş o yıldan bu güne kadar da genel kurullarını kanunlar çerçevesinde yapmaktadır. Denetimden uzak denilen şey genel kurullarda bakanlık yetkilileri tarafından yapılıp, yeminli mali müşavirler tarafından denetlenir. Kaçırılan oraya konulan herhangi bir şey yoktur. Evet borçlar vardır ama bunların nerelerden geldiği dikkat etmek lazımdır. Gıda A.Ş. in her zaman eğitime, spora ve Bodrum’a destek olmuştur.”

 

“Dam başında saksağan………..” Sanki biraz da borç ve düşkünlük  ihbar yapıyor. İyi ki, karşıtların elinde Başkan yardımcısının Kocadon’un önceki Başkanlığı sürecinde CHP Grup sözcüsü olarak yaptığı eleştirilere ait notlar yokmuş. Veya farkına varmamışlar.

Olsaydı eğer CHP aleyhine olumsuz ve gerçek bir ironi gündeme gelebilirdi. Ayrıca bu olgu da belleklerden kolay, kolay silinemezdi…

İyi ki yokmuş, İyi ki yokmuş!!!

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.