O TABELA İÇİN BELEDİYEDEN AÇIKLAMA GELDİ…

necdet çelikhan dedi ki:

Şu Köpek sever oyunundan gına geldi artık!
Ben,yaşamı süresince 3 kez ve her biri 15,16 sene yaşayan, köpek sahipliği yapmış biri olarak konunun bu cazgırca ve cahilce savunularak, aslında olmayanı var gösterme yalanına artık dur demek vakti nin geldiğine inanıyorum.

Gelin önce Köpeği tanıyalım.
Köpek denilen canlı türünün yaratıcısı,insan denilen canlı türüdür.
Yani bizim atalarımız takriben 32 bin yıl önce Kurt ve Çakal’ı birleştirmek sureti ile bu sevimli,işe yarar, canlı türünü yaratmış ve istifade edip kullandıktan sonra sokağa(ortalığa)salmıştır.

Şimdi onu yaratanların torunları olarak Köpek cinsi canlılara diğerlerine olduğundan daha bir borçlu ve sorumlu hissetmemiz gerektiği aşikardır.

Ancak öncelikle,medeni ülkelerin ne ve nasıl yaptığını,bu sorumluluğu ve de gerçekten sevmeyi nasıl uyguladıklarına hep beraber bir göz atalım;

Şimdi sıkı durun!;
*)“Birçok avrupa ülkesinde ve medeni ülkeler de sokak hayvanı yoktur!
*)Buna mukabil nerede ise her evde bir köpek bulunur.Çünkü bu yaratığı gerçekten severler ve ona
karşı kendilerini sorumlu hissederler.
*) Tasması ile her gün köpeğin ihtiyacı olan 7 kilometreyi yürütür.Yanın da taşıdığı bir küçük
kürek,eldiven ve poşet ile sokağa pisleyen köpeğinin dışkısını ortadan kaldırır ve bunu hiç
gocunmadan yapar(sade vatandaştan,Kral ya da Cumhurbaşkanına dek!)

Bunu niye yapar?
Çünkü bilir ki;
*)Önüne bir dilim ekmek atılıp bir kapta su verilen köpeğe bunu şefkat nedeni ile yaptığını
savunanlar,aynı köpek,sokağa pislediğinde dışkısı eğer üzerine basılmamış ise kuruyacak,toz
olacak,yatağınıza ve sofranıza girecektir ama, insan denilen yaratığın hele de çoluk çocuğun,
bundan nasıl olumsuz etkileneceğine hiç aldırış etmeyecektir!
*)Hiç düşünülmez ki sabahlara kadar havlayarak rahatsızlık veren,ana caddeler de araba ve
motorsiklet üzerlerine saldırarak ölüm sebebi olabilen,sokaklara pisleyebilme gibi bir özgürlük
sahıbi olan köpeklere yine de istenen özgürlük , insanlar da dahi yoktur.İnsanlarda olmadığı kadar
özgür olmaları da savunulamaz!Kontrol içinde yaşamaları şarttır.
*)İşte MEDENİ ülkeler de , Avrupa da bu yüzden her köpeğin kaydı tutulur, cip takılır, takip edilir, ve
“sokağa bırakanlara,köpeği sokağı pisletenlere ceza kesilir”
*) Köpek besleyenler köpeğin ölçüsü,cinslerine göre vergi verir.Böylece sahipsiz köpeklerin bakımı
mümkün olur ve ortada çeteleşen,veya gece boyunca havlayarak uykusuzluğa neden olacak,
sokaklara pisleyen,beslenme ve sağlıkları kuşkulu ve endişe verici SOKAK KÖPEĞİ olmaz.
*)Onu sigorta ettirir zira es kaza,köpek havlar ve örneğin yanından geçen bisikletli düşer yaralanır
ise,suçlu köpektir,sahibidir ve hastane masraflarını ödeme zorunluluğu vardır.

Özetle,bizden menkul SOKAK KÖPEĞİ diye bir mevhum mevcut değildir.
Gerçek sevgi de bu kandırmaca değildir.

Üstelik,hergün şahit olduğumuz “hayvanlara kötü muamele,işkence,vs” nin bu gerçeği kabullenmeden önlenmesi de asla mümkün olmayacaktır!

Köpek sevdiğini iddia edenler samimi iseler bunca zamandır kulaklarını markalayarak,cazgırlık yapıp meclisten yasa çıkartmaya çalışarak,gerek kendilerini gerekse başkalarını kandırma yerine,
onları sahiplendirme ve sahiplenme konusuna yoğunlaşmalıdırlar!
Asıl çözüm budur.
Böyle biline !