Bodrum Gündem

Gültan Merkezli Milas-Bodrum Günleri

Gültan Merkezli Milas-Bodrum Günleri

Muhsin Durucan Eğitimci Yazar

Muhsin DURUCAN – Bodrum Gündem yazıları

Bodrum Hâkimi

Bodrumlular erken biçer ekini
Feleğe kurban mı gittin Bodrum hâkimi
Nasıl astın Mefaret Hanım kendi kendini
Altın makas gümüş bıçak ile doğradılar tenini

Hâkim hanımın memleketi Kütahya Tavşan
Hâkim Hanım sen eyledin bizleri perişan
Nasıl kıydın Mefaret Hanım kendi kendine
Çifte doktor, gümüş bıçak ile doğradılar tenini

Şu Bodrum’un dağlarında ceylan dolaşır
Kara haber Mefaret Hanım pek tez ulaşır
Hâkim Hanımın memleketi Kütahya Tavşan
Hâkim Hanım sen eyledin bizleri perişan!

Nazmi Yükselen

Bodrum adını duyduğumda yukarıdaki şiir, türküsü ve filmi gözümün önüne gelir, içim acır ve etkilenirim! Düşünür Shelley’in söylemiyle: “En tatlı şarkılar en acı duyguları dile getirenlerdir.”

Söyleyeni belli olmamakla birlikte deneyimin süzgeçlediği kimi sözcüklere dönüş yaparak buraya aktarmayı yazımızla örtüşür buldum: “Yaranın yerini sorsalar gösteremezsin ama dinlediğin şarkılar ve türküler, gözleri kapalı buluyor yarayı…”

****

Salgın günlerinde İstanbul’un kalabalık ortamından uzaklaşmak amaçlı 12 Temmuz 2020 akşamı Sabiha Gökçen Havaalanından devinimle bindiğim uçak, Muğla Havaalanına indirdi. Önlemler vasattı, mesafe hiç yoktu, valizlerin gelmesini beklemek bir ayrı olumsuzluk görüntüsü ve davranışı yansıttı!

Kızım Gülşahiden ile buluştuk ve kısa süre sonra Gültan Sitesi’ndeki konuta girdik. İçini gezince önceki sahipleri Can Semih Sancak ve eşi Canan Hanım’ın titiz, temiz ve kaliteli insanlar oldukları izlenimini edindim.

Özgün doğasıyla Gültan Merkezli Milas-Bodrum Günlerini yaşadım. Ege’ye serinlik veren imbat, öğleden sonra denizden karaya doğru estiği, ora halkının çok sevdiği ama hızlandığında kızarak “Eşek imbatı esiyor.” dedikleri deniz melteminde Boğaziçi Mahallesi Siteler Mevkii Gültan Yapı Koop. Gültan Tatil Sitesi’ndeyiz.

Mil taşınız dolaştığında / Eşsiz günbatımını izlersiniz / Ciğerleriniz oksijenin bolluğunda / Havanın serinliği cildinizi yalar / Boğaziçi Mahallesindesiniz… Dizelerimi mırıldandığım oldu.

Çoğu gün sabah saatlerinde yürüyerek sahile indik,  karşıdan görünen Bodrum kuzey sahilini izledik. Denize girip güneşlenme sonrası servis aracı ile dönüş gerçekleşti.

Yönetim Ofisini ziyaret ettim. Sümeyye ve Funda Hanım ile kısa söyleşimiz oldu. Gültan Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Metin Göktebin ile sahilde tanıştık. Sahil Kafeterya ve Restaurant’ın işletmecisi Ali Bey ve eşi Leyla Hanım ile görüşüp konuştuk. Deniz kıyısında sabah yürüyüş yapanlarla günaydınlaşmalarımız sürdü.

Başka kimlerle tanıştık ya da görüştük o adları sıralayayım:  Ağrılı Site Müdürü Mehmet Solmaz ve kimi site çalışanları yanı sıra Ağrılı hemşeriler ile tanıştık. (İlk öğretmenlik yerim Ağrı ili oldu.) İstanbul Site ve yazlık komşumuz Cüneyt-Ergül Ergen çifti, komşuları Mehmet Bey ve Eşi Güler Hanım, Komşumuz Gül HanımOktay Akgül ve Eşi Ülkü Hanım… Oktay Akgül ve Eşi Ülkü Hanım; tanışmakla mutlu olduğumuz güzel insanlar! Oktay Bey; Yatağan Termik Santrali’nden emekli, okuyan, araştıran, yardımsever, tekniği çok iyi kullanan becerikli ve aydın bir insan! (Gösterdikleri yakınlık için buradan Akgül ailesine teşekkürlerimizi sunarım!) Bayramlaşma amaçlı ziyarete gelen komşumuz Savaş Bey ve Eşi Aysel Hanım, tanıma mutluluğunu yaşadığım Ankara’da DDY görevlisi Hasan Sultanoğlu ve ayrıca Gültan sahilinde meslektaşım Hüseyin Altaş ile tanıştık, görüştük.

Gültan Müdüriyet yakınında görkemli bir Atatürk anıtı var. Üzerinizdeki Büyük Atatürk’ün o anlamlı özdeyişi güncel ve dikkat çekici! Ben her gördüğümde okudum. Buyurunuz siz de okuyunuz: “ Eğer ülkeni kurtaracak bir lider beklemekteysen, ben size hiçbir şey öğretememişim demektir. ”

1966-1967’li yıllarda Ağrı ilinde görev yaptığımız Milaslı M. Emin Tümer arkadaşımla Kemal Erdoğan’ın bilgilendirmesi sonrası telefonla konuştuk. Kimi yönlendirmeleri oldu. Muğla Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Emre Tümer ile telefon konuşmamız sonrası Milas’ta Muğla Kart çıkarttım. Milas Tapu Müdürü Fahri Ekizoğlu ve Milas Belediyesi Harita mühendisi Tolga Ay’a ziyarette bulundum. Kaymakamlık civarı, Köylü Pazarı, Salı Pazarı ve Otogar uğradığım ya da gezdiğim yerler oldu.

Milas’a ve Bodrum arasında Gültan Sitesi… Bodrum dendi mi; beyaz boyalı evler,  begonvil görüntüsüne koşut podyum manzarasında gezinen şortlu bayanlar akla gelmektedir!

Boğaziçi Mah. Adabükü’nde ve çevredeki belli yerlerde kurulan yazlıkçı pazarları oldukça pahalı… Ne ki yerli turiste ve yazlıkçıya yaklaşımın böyle olduğunu gözlemledim! Bu yörede çoğu insanlar gereksinimlerini A-101, Şok, Bim ve Migros’tan karşılamaktadırlar.

Taksilerin taşıma ücretleri, İstanbul’un üç katı denebilir. Bu yerleşim yerinden Bodrum’a ve Milas’a belli saatlerde üzerlerinde “Muğla Büyükşehir Belediyesi” yazılı minibüsler yolcu taşıyorlar. Muğla’nın tüm ilçelerinde aynı görünümlü minibüsler çalışmaktadır.

Bodrum’a gittiğimizde kent merkezinde gezindik. Üstelik Durucan ve Alara’nın “Hamsi” adını verdikleri, benim ‘Poli’ diye seslendiğim küçücük köpeği tin tin yürüdü. Salgın nedeniyle bu yıl yerli ve yabancı turistlerin az olduğunun ayırdına varmak zor olmadı. Caddeler ve iş yerlerinde yoğunluk görülmedi. Bitez Sarnıç Sitesi Kafeteryasında ziyaretlerine gittiğimizde Şenel Altınparmak, eşi Ayşe Hanım, ikiz ve güzel ikiz kızları Belkız ile Leyla’yı işleri başında çalışır durumda gördük. Sağ olsunlar dinlenme sırasında ikramlarda bulundular.

Yalıkavak kıyıda Halil Efe ile Gülsüm’ün aşklarını yansıtan anıtı inceledik. Ünlü “Çökertme” türküsüne konu olan Halil Efe ile Çakır Gülsüm‘ün trajik aşk öyküsü, internet ortamında okunmaya değer… Bitez Yalısı’na gelen yerli ve yabancı tatilcilere “Halil ile Gülsüm’ün öyküsü” ilginç gelmektedir.      (https://www.bodrumkapak.com/2020/07/19/halil-ile-gulsumun-hikayesi/ )

“Alo Paket” adlı atıştırmalıkta konuşlandık. Ekmek arası döner oldukça lezzeti geldi. O mekânda rastladığımız Fizik Tedavi Uzmanı İsmail Ergün ile tanıştık. İlgilendi ve bölümü ile ilgili tavsiyelerini aldık.

24 Ağustos 2020 Pazartesi günü Milas Otogar’ına geldik. Akşamüstü serinliğinde Otogar’a giriş-çıkış yapan araçları izledik. Gelen aracımızda yerimizi aldık. Özenle yapılmış tümü paralı olan yolda ilerleyerek sabaha doğru Napolyon’un özdeyişiyle: “Dünya tek bir ülke olsaydı başkenti İstanbul olurdu!”  değerlendirmesini yaptığı kentimize ulaştık.

[email protected]

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.