Bodrum Gündem

Barış Aygener ile “Meselemiz İnsan”

Barış Aygener ile “Meselemiz İnsan”

Bodrum Gündem yazarı Barış Aygener’in Pedagojik Dertlenmeler adlı kitabı geçtiğimiz ay Gumbel Yayınları tarafından yayımlanmıştı. Bu ay başından itibaren CNN TÜRK televizyon kanalında Meselemiz İnsan adlı bir programı hazırlayıp sunmaya başlayan Barış Aygener ile program üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Barış Bey,

öncelikle gerek kitabınız gerekse programınız hayırlı olsun. Program fikri nasıl doğdu?

Teşekkür ederim. Ne zamandır sesimizi geniş kitlelere ulaştırmak için can atıyordum. Dünya kabuk değiştirirken, bir çağ kapanıp yeni bir çağ açılırken olup bitene daha geniş bir perspektiften bakmak zorunluluğu var. Fakat günlük yaşamlarımıza o kadar kendimizi kaptırıyoruz ki… Biraz terastan, yüksek bir yerden bakmak gerekiyor. Günlük yaşamın telaşından sıyrılarak baktığımızda gördüklerimizi geniş kitlelerle buluşturmak istedik. Aslında bir farkındalık çalışması bu. Yeni bir çağı, gelecek farkındalığıyla karşılamaya yönelik program. Kısacık bir zaman diliminde yapmaya çalışıyoruz.

Nasıl?

Biliyorsunuz 21. Yüzyıl hız çağı. Dijital ortamlarda izlenen videolar neredeyse saniyelerle sınırlı. İnsanlar ne uzun metinler okumak istiyor ne izlemek istiyor. Dikkat sürelerinin kısaldığı günümüzde insanlar mesajı hızlı bir biçimde almak istiyorlar. Programı 2 dakika olarak tasarladık. Mesajı verirken bir kurguyla verelim diye düşündük. Benim yaşamımdan bir kesit, bir yazarın bir sözü, geçmişten bir anı söze başlarken vesile oldu. Zira doğruların, yapılması, gözetilmesi gerekenlerin yukarıdan, bilmiş bir edayla verildiği bir program olsun istemedik. Öğütlerin verildiği, uzman uyarısının dillendirildiği bir tavırdansa paylaşımın esas olduğu, izleyiciye beraber öğrenme hissini verdiğimiz bir program olmasını önemsiyoruz. Zor bir şey aslında; bu kadar kısa sürede, izleyici ile sıcak, yakın, dostane bir tutumla ders niteliğinde paylaşımların yapılması. Fakat geri dönüşler çok iyi, programın insanlarda niyetimize uygun bir etki bıraktığına tanıklık ediyoruz. Eğitim, kültür, sanat konularının daha çok alan bulması gerekiyor televizyonlarda. Sanırım böyle bir ihtiyaca da cevap verdi program.

Sözler ve tarz çok etkili, bir mesajın muhatabına ulaşmasında. Değil mi?

Çok doğru. Metinleri yazarken öncelikle inanmadığım, doğruluğuna güvenmediğim hiçbir şeye yer vermiyorum. Hatta deneyimlemediğim bir cümle bile kurmamaya özen gösteriyorum. İnsanlara geçen içtenlik bence. Söz de gücünü buradan alıyor sanki. Kendi yaşamımda deneyimlemediğim, dersini çıkarmadığım bir şeyi dillendirmiyorum, kendi dersini çıkarttıklarımı da dostane bir paylaşımla sunmayı deniyorum.  Hatta hiç kimsenin kendi yaşamadığı, içselleştirmediği bir sözü söyleme hakkının olmadığını düşünüyorum. Anlatmak istediğim bilginin yetmediği. Bilgilerimizi yaşama aktarmanın önemini, bilgeliğin değerini vurgulamak istiyorum. Özellikle bilgiye ulaşmanın bu denli kolaylaştığı günümüzde kimsenin kuru bilgiye, yaşam karşısında sınanmamış bilgiye ihtiyacı yok. Zaten geçmiyor, etki etmiyor böyle sarf edilen sözler. Söyleyenin yüzünden de takma bıyık gibi düşüyor hemen. Fakat içtenlikle, çıkar gütmeden, benliğe sırt çevirerek, dostane biçimde, herkesi kucaklayarak söylenen sözler yüzyıllarca insanların zihnine, gönlüne takılı kalıyor. Aksi taktirde nasıl açıklarsınız; yazılı bir eser bırakmayan Sokrates’in sözlerinin yüzyıllara meydan okuyuşunu, Mevlana’nın, Yunus Emre’nin sözlerinin tüm dünyada ışık arayanlara kandil oluşunu, gerçek adı bilinmeyen, yaşadığı yer ve tarih ancak tahmin edilen Buda’nın sözlerinin rehberlik etmesini, Ahmet Kayhan Dedem’in insanlığın ortak mirasını zamanın ruhuna uygun olarak dillendirdiği sözlerini…

Hangi konuları işliyorsunuz?

Farklı konuları işlemeye çalışıyoruz. İnsanların pratik olarak işine yarayacak konulara öncelik veriyoruz. Bazen sadece soru soruyoruz, bir soru verilecek onca cevaptan daha etkili, uyandırıcı olabiliyor çünkü. Örneğin Kaç Öğretmeninizi Hatırlıyorsunuz, Neden Olumlu Düşünelim, Onca Bilgi Diploma Ne İşe Yarıyor, Vicdanı Olmayan İnsan mıdır gibi sorular, cevap istemeyen, üzerinde düşünülmesini istediğimiz, insani uyanışa vesile olacak sorular. Pratik yarar güttüğümüz, içinde bulunduğumuz dönemin konuları da programda işleniyor. Geleceğin eğitimi, pandemiyle oluşan boşluğu çocuklar için fırsata dönüştürmek, başarının değişen anlamı, teknolojinin kölesi olmadan teknolojiden yararlanmak, ergenlerle iletişimde gözetilecekler, daha çok günümüzün günlük konuları. Bir de tüm zamanların konuları var ki onlar da insani ve evrensel değerlerin yayılıp yaşanmasına yönelik. Bu noktada kadim bilgelikle zamanın ruhunu harmanlamaya gayret ediyoruz. Uzun lafın kısası, tohum atmaya çalışıyoruz, hem de ata tohumu.

Programın ismi, çok hoş: Meselemiz İnsan.

Evet, isme bir grup olarak beyin fırtınası yaparak onlarca isim arasından karar verildi. Program Direktörümüz Yasemin Tüzemen Hanım, program hedeflerine uygun olarak İnsanî Meseleler demişti, çalışma arkadaşım, tarihçi, çevirmen Hakan Herdem çevirdi Yasemin Hanım’ın önerisini. Sonuçta programın adı, Meselemiz İnsan oldu. İçerikle uyumlu oldu. Evet Meselemiz İnsan; daha iyiye, doğruya, güzele ulaşmak için.

Program Gumbel Group’un katkılarıyla mı hazırlanıyor?

Evet. Gumbel Group Türkiye’de güneş enerjisi sektörüne liderlik eden bir firma. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Herdem, başarılı iş yaşamının yanı sıra dünya ve ülke sorunlarına karşı duyarlı, insanımıza, ülkemize güvenen bir sosyal girişimci. Tüm yatırımların sonuçta insana hizmet ettiğinin  farkındalığıyla programa destek oldu. Kısacası meselesi insan olanlar bir araya geldi ve program oluştu. Seyircide de kabul gördü.

Programı kaçıranlar için Youtube’da bir kanal açtınız, değil mi?

Programı kaçıranlar, tekrar izlemek ve paylaşmak isteyenler için Youtube’da Barış Aygener ile Meselemiz İnsan adında bir kanal açtık, videoları televizyonda yayınlandıktan sonra yüklüyoruz. Şu anda 30’a yakın video var, doksan video yükleyeceğiz. Abone olunduğunda videolar yüklendikçe bildirim geliyor biliyorsunuz.

Meselemiz İnsan’ın ciddi bir farkındalığa neden olacağını hissediyorum, tebrik ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum.

Sağ olun, duyarlılığınız ve ilginiz için. Ben de programda katkısı olan herkese selâm ve sevgilerimi iletiyorum.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.