Bodrum gençlerine sesleniş

Evet, çok yorulduk. Bağırmaktan. Konuşmaktan. Hatta sinir olmaktan. Yorulduğunuza bakmadan, genç bir insanı karşınıza alın ve ona çeyrek asır ve öncesinde bu ülkede nasıl bir hayat olduğunu anlatmayı deneyin. O dönem de son derece muhafazakâr olan bu topraklarda büyüyen ama yine de sınırsız hayallerle beslenen o zamanki gençlerin bir zamanlar kendileri için nasıl bir gelecek düşlediğini Haziran 2023 kadar devamlı anlatın.

Bodrum’u sonradan mesken tutmuş genellikle İstanbul ve Ankara’dan gelmiş kitle ile % 53,5 oranında ilkokul mezunu okur yazar yerli halkın genelde doğru kabul ettiğinin tersinin yapılmasına tepki göstermezliği nasıl bırakmadığını Almanaklara geçmiş Marka olmuş Bodrum’u aşağıdaki örneklerle güzel bir şekilde gençlere açıklayın.

• Her sene, Bodrum Ticaret Odasında yapılan turizmin sorunları ile ilgili toplantılarda, tamam gelen yabancı turist hep otelde kalmasın dışarıda esnafa da katkısı olsun. HD-herşey dâhil ve hanutçuluk uygulamasını kaldıralım dendiğini. Ancak, turizmcilerin anlaşarak değil anlaşamamakta karar alarak dağıldıklarını.
• Mısır prensesi Nefertiti’nin altın mührü ile 20 bin buluntunun Bodrum Sualtı müzesinde bulunduğu. Ancak, uluslararası yeterli tanıtımının yapılmadığını veya yapılamadığını.
• Alt yapısız, su ve su havzalarını koruyamamış, derelerini turizme açmış, kanalizasyon, katı atık sorununu çözmemiş veya çözememiş bir doğa harikası beldeye, bu kadar elit bir zümrenin akın etmesi, Belediye hizmetlerinin yetememesi gibi bir sorun doğurduğunu..
• Medya patronları, işadamları ve medyanın zengin ettiği tv futbol yorumcuları, antrenörleri, artistler, Tv’lerde ülkeyi kurtarma demeçleri veren profesör, doktor, bilim adamı gibi elit bir zümrenin Bodrum’u mesken tuttuklarını. Villalarının bulunduğu yerde alt yapı ve internet iletişimi olmadığını devamlı Bodrum belediyesine şikâyette bulunduklarını, bizde taşın altına el atarak belediye yardımcı olmayı düşünmediklerini.
• Değirmenburnun’da 8 adet tarihi yel değirmeni, inanç turizmi için Merkez’de onarım bekleyen kilise ve Bitez’de bulunan tarihi Ortadoks Gara kilisesinin kılıç balığı mozaiklerle kaplı tabanı yağmur ve selle gittikçe tahrip olmaması için yapılan girişimlerin atıl kaldığını… Buna, İslam Külliyesi eklenerek Gülsüm ve Çakır Efe’nin Aspat’ından Kos’a ezan sesi duyurma projesinin hayata geçirildiğini…
• Bodrum’da gerek dışardan gelerek Bodrum’u mesken tutmuş gerek yerli halk olsun, halkın % 86,3’ü çevre konularına aktif katkıda bulunulmasının gerekli olduğunu söyler. Ama % 87,1’nin herhangi bir sivil toplum kuruluşuna üye olmadığını.
• Bodrum ÇYDD şubesinin ilk- lise-üniversite sponsorlar (destekçi) kanalıyla burslu okuttuğu öğrenci sayısı 300-325 arası değişmekte. Sponsorlarının % 90’nı Bodrum’u mesken tutmuş dışarıdan gelen emekli kişilerce yerli halkın çocuklarını okuttuğunu… Yerli halkın sadece % 2 geri kalan % 8’ni Bodrum Ticaret Odası desteği ile olduğunu.
• Sanat, konser gibi sosyal etkinliklerde yerli halktan ziyade İstanbul ve Ankara’dan gelenlerin birbirini eyliyor olduğunu.
• Son günlerde Bodrum MHP’li ilçe başkanının yakışıksız sözleri AKP ortağı olmanın getirdiği hezeyan olarak kabul edildiğini malzemesi bozuk bir sağ tandanslı siyasetin Bodrum’a değil ülkeye yararı olmadığını…
• Bodrum’da Oasis, Midtown ve Aveneu AVM’leri açılmadan ve Covit-19 yaşanmadan önce çalışan halkının, % 42,7’si esnaf, % 25,7’sinin serbest meslek, toplamda % 68,4’nün ticaretle meşgul olduğu; kışın 156 bin, yazın 500 bine ulaşan bu güzel beldede; 232 dernek, 370 avukat ve 400 mimar kayıtlı olduğunu. 1970-80 arası 8000 kaçak inşaat yapılan Bodrum’da 370 avukat ve 400 mimar Bodrum nüfusuna oranladığınızda bazı illere göre çok yüksek ve aşırı olduğunu…
• Yanlış politikalar ve yetersiz planlama sonucu, halkın söylemde bir. Ama icraatta zayıf kalması, kenti ve kentliyi sanattan, tarihi yerlerin korunmasından, deniz kirliliği, su kirliliği, zehirli atıklar, yeşil alan talanı, tarihi dokuların bozulması, niteliksiz kentsel çevrelerde yaşama, sağlıksız barınma ve güvenlik sorunları ile mücadele etmek zorunda bırakıldığını ve bir birliğin sağlanamamış olduğunu.
• Bu zamana kadar olduğu gibi yine tercihlerde başınıza gelenlere bahane bulmaktan vazgeçin ve tercihlerinizi artık cesurca gözden geçirin demeyi…
• Çuvaldızdan önce iğneyi kendimize batıramadığımızı. Rejime ait tüm değerlere küfreden ve uygarlığa ait akılcı adımlara çelme takan politikaları, henüz hayallerimiz özgür, cesaretimiz sonsuz iken elimizin tersiyle ittiremedik demeyi.
• Milli bayramlarda, Atatürk’ü anma törenlerinde, polis sayısı etkinliğe katılanlardan çoksa, ellerinizde salladığınız bayrakların ve dilinizdeki sloganların gücü iktidarı yıkmaya yetmeyeceğini.

Eskiden farklı olabileceği bilgisiyle yetişen neslinizin artık çok geride kalan eski hedeflerini sıralayın. Gözü pekliğin ödüllendirildiği, direnişin kutsandığı gümüş zamanlardan zamanın aleyhinize değil lehinize işleyeceğini ve gümüşün çöpe değil daha değerli bir madene dönüşeceğini sandığınız dönemler olduğunu söyleyin. Özgürlükleri iktidar tarafından ellerinden alınan ve cesaretlerine kelepçe vurulan yazar, gazeteci ve gençlerle, sizi er geç sırtından atacağı belli bir iktidarın eyerine binenlerin şu anda okkalı çiftesini yemekte olduklarını Haziran 2023 seçiminde idrak edeceğini umuyorum.

Erdil Ünsal