Bodrum Gündem

Muğla’da son 3 ayda 16 hekim yurt dışına gitmek için müracaat etti

Muğla’da son 3 ayda 16 hekim yurt dışına gitmek için müracaat etti

Muğla’da, son 3 ayda 16 hekim, daha güvenli ve donanımlı hastanelerde çalışmak istedikleri gerekçesiyle yurt dışına gitmek için müracaat etti. Turizm kenti olan Muğla’da ülke genelinde yaşanan sorunlardan daha fazlasını yaşadıklarını söyleyen Muğla Tabip Odası Başkanı Cafer Şahin, “Bu durum sağlık sistemini çökertiyor. Bunun altında herkes kalacak” dedi.

Bodrum Gündem Haber

Muğla’da, son 2 buçuk yıldır 50’nin üzerinde hekim istifa etti. Bir o kadar hekim de erken emekli olurken son 3 ayda özellikle Marmaris, Fethiye ve Bodrum gibi denize kıyısı olan ilçelerde görev yapan ve artan kiraları karşılamakta zorluk çeken hekimlerin 16 tanesi, yurt dışına gitmek için müracaat etti.

Konuya ilişkin konuşan Tabip Odası Başkanı Cafer Şahin, “Muğla’da özellikle son 3 yıldır uzman hekimlerde kamudan ayrılma oranı yüksek. Uzman hekimlerde hem erken emeklilik, başka bölgelere tayin isteme hem de istifa anlamında bir yoğunlaşma var. Bu özellikle sahil bölgelerinde daha fazla oluyor. Bodrum, Marmaris, Milas istifaların daha yoğun olduğu bölgeler” dedi.

Şahin, şunları söyledi:

“Şuan da Marmaris, Milas, Fethiye ve Bodrum gibi ilçelerimiz, doktorlarımız ve sağlık emekçilerimiz açısından sürgün bölgesi olmuş durumda. Çünkü kiralar çok pahalı. Çalışma ortamı uygun değil. Hastanelerde hekimin kendi mesleğini icra edeceği ortam yetersiz. Can güveliği yok. Onun için hem istifa hem erken emeklilik hem de başka yerlere tayin istemeye olayı çok yoğun. Son 2 buçuk yıldır Muğla’da 50’nin üzerinde hekim istifa etti. Kamudan ayrıldı. Bir o kadar hekim erken emekli oldu. Emeklilik süresi gelmiş ama çalışabilecekken erken emekli oldu.

Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Afiliye Olduğu İçin Yetersiz

Başka bir nokta daha merkez de bulunan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uzmanların yetersizliği açısından vurgulamamız bir noktada o hastanemiz, afiliye hastane. Afiliye hastaneden kastettiğimiz, devlet hastanesi ile üniversite hastanesinin anlaşmalı olarak birlikte çalışma durumu var. Bu afiliye durumdan dolayı uzman hekimler, öğretim üyesi hocası arkadaşlarımız büyük sıkıntı yaşadılar. Arkadaşlarımız bu yüzden muayenehane açtılar. Şuan da Muğla’da özellikle cerrahi branşlarda üroloji, çocuk cerrahi, plastik cerrahi gibi branşlarda muayenehane açanlar hekimlerimiz var. Onlar aynı zamanda öğretim üyeleri. Ders veren hocaların sadece teorik ders verme hakkı şuan da korunmuş oldu. Pratik olarak hastaneyi kullanamıyorlar. Hastane de ameliyat yapamıyorlar, öğrencilerine o ameliyatları gösteremiyorlar.

Şeffaf Olmayan Sağlık Yönetimi Var

Uzman açığı konusunda sayı veremiyoruz çünkü şeffaf olmayan bir sağlık yönetimi var. Bizimle paylaşmıyorlar bu durumu. Biz yetersiz hekim açığımız var dediğimiz zaman, boşlukta kalıyoruz. Çünkü merkezi idare sağlık müdürlüğü, başhekimlik, dekanlık bu bilgileri bizimle paylaşmıyor. ‘Şu kadar hekimimiz var. Şu branşta eksiğimiz var’ deyip kamuoyuyla, Türk Tabipleri Birliği’nin bir birimi olan Tabip Odası ile bunların paylaşılması lazım.

Son 3 Ayda 16 Hekim Yurt Dışına Gitmek İçin Müracaat Etti

Tüm Türkiye’de olduğu gibi son kayıtlara göre bir yıl içerisinde 8 bin 500 civarında hekim yurt dışına gitmek için müracaat etti ve gitti. Muğla’da da daha önce yılda 1-2 meslektaşımız yurt dışına gitmek için müracaat ederken bu sayı şuan da haftada 1-2 ye döndü. Muğla’da son 3 ayda 16 hekim yurtdışına gitmek için müracaat etti. Bu sayı kat kat artmış durumda. Çünkü İnsanlar daha güvenli ortamda çalışmak istiyorlar, mesleklerini yapabilecekleri teknik donanımlı hastanelerde hizmet vermek istiyorlar, gelecek kaygısı yaşamadan özlük haklarında iyileştirme istiyorlar. Bunlar sağlanmadığı için ne yazık ki yurt dışına gitmek isteyen arkadaşlarımız yoğunlukta. Bırakın mesleğini icra eden hekimleri öğrencilerimiz şuan da yabancı dil kurslarına gidiyorlar. Bunun nedeni uzmanlık yapmak için değil, yurt dışına gitmek için. Bu durum sağlık sistemini çökertiyor. Bunun altında herkes kalacak. En çok mağdur olan da vatandaş olacak. Beklediği, umduğu sağlık hizmetini alamayacak. İkinci zararı sağlık çalışanları görecek. İş barışı bozulacak ve sağlıkta şiddet daha da artacak.

Teknik Donanım Açısından Hekimler Tatmin Olmuyor

Muğla’yı diğer illerden ayrı düşünmemek lazım. Şuan da kamu hastaneleri olarak; hem hekim, hem diğer sağlık personeli hemşire, laborant teknik personel anlamında büyük bir yetmezlik var. Yani bunu söylerken, meslektaşlarımızdan aldığımız bilgiye göre konuşuyoruz. Büyük bir yetmezlik var. Hekimler tek başına kalmış durumda. Hekim hemşiresiz hasta muayene etmek zorunda. Bu uzun süredir böyle. Hekimin yanında hemşire olmazsa olmazıdır. Birlikte çalışması gerekir. Hâlbuki hekim hemşiresiz ve sekretersiz tek başına çalışmak durumunda. Bütün hastanelerimizde yetmezlik var. Malzeme teknik donanım açısından hekimler tatmin olmuyor ve hastaneyi bırakıp gidiyor.

Vatandaşlar Randevu Alamıyor

Her yerde olduğu gibi Muğla’da da vatandaşlar randevu alamıyor. Bu durum Merkezi Hekim Randevu Sistemi’nin (MHRS), tıkanıklığından kaynaklanıyor. Bu da hükümetin, mevcut iktidarın izlediği sağlık politikasının ana nedeni. Biz sağlığı, 1. Basamak, 2. Basamak, 3. Basamak diye adlandırıyoruz. 1. Basamak aile hekimliği, bu sistem düzgün işletilebilse, vatandaşlarımız 1. Basamakta derdine derman bulabilecek. Burada da yine hekimin baskı altında çalışması yoğun hasta nedeniyle basamak zinciri oluşturulamıyor. Hastalarımız, 1. Basamağa uğramadan direkt 2. Basamak dediğimiz yataklı hastane hizmetlerine yöneliyor. Böylelikle hastanelerde tıkanıklık oluyor. MHRS size 15-20 gün sonrasına hatta bazen 2 ay sonrasına randevu verebiliyor. Kendi meslektaşlarımız bile muayene olabilmek için meslektaşlarından randevu alamıyor.” 

Sağlık Çalışanlarını Yıldırmaya Yönelik Soruşturmalar Açılıyor

Geçtiğimiz günlerde iş bırakma eylemlerine katılan 400 sağlık çalışanına açılan soruşturmalara ilişkin konuşan Şahin, “Ülke genelinde yaşadığımız bütün sorunların daha fazlasını Muğla’da yaşıyoruz. Çünkü biz turizm kentiyiz. 6 aylık nüfusumuz 5’e, 10’a katlanıyor. Hem hekim hem sağlık personeli açısından sayımız sabit ama nüfus katlandığı için mağduriyet de artıyor. Yaptığımız eylemlere katılan 400 sağlık çalışanına soruşturma açılmıştı. Bu soruşturmalar devam ediyor. Tabip Odası olarak, meslektaşlarımıza soruşturmaya yönelik savunmalarını hazırlamaları konusunda hukuki destek veriyoruz. Bu soruşturmalar gereksiz ve sağlık çalışanlarını yıldırmaya yönelik soruşturmalar. Umarız bundan sonrası için bu tür soruşturmalara tenezzül etmezler” diye konuştu.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.