Fatih Bozoğlu ile Sokağın Gündemi – 3 Nisan 2023

Sokağın Gündemi alabildiğine yoğun. Başta ekonomik kriz, (belki de ekonomik buhran demek çok daha gerçekçi olacak).

İkinci ve uzunca bir süre gündemimizden düşmeyecek olan deprem. Ki bir çoğumuz deprem bölgesini ve çekilen açıları çoktan unuttuk. Oysa deprem bölgesinde hala cenazeler çıkmaya devam ediyor. Acılar katmerleniyor ve birçoğumuz bunun farkında bile değiliz. Dalga geçer gibi çakma(!) temel atma törenleri, geçici yardımlar, bölgede çok etkili aşiret ve tarikat ağalarına verilen tavizler, yandaş iş insanlarına vaat edilen ve yurttaşlarımızın etleri ile karışmış hafriyat rantları, ölüm kokan bu hafriyatın kontrolsüz ve vahşi bir şekilde ormanlara, yeşil alanlara dökülmesi. Kayıp bebekler, çocuklar, susuzluk, varlık içinde yokluk ve bu büyük depremin tüm ülkeye ekonomik, sosyal, siyasal açıdan olumsuz etkisi.

Üçüncü gündemimiz ise elbette Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve milletvekili aday adaylarının, seçilebilir bir sırada yer alabilmek adına yaptıkları koşuşturmalar.

Yerel gündem baktığımızda ise ilk sırada ekonomi ve sonrasında da siyaset yer alıyor. Yerel siyasetin de en önemli gündemi ise en çok seçmene sahip Bodrum ve Fethiye’den ilk sıraya birer adayın yerleştirilmesi. Sadece CHP için değil bu seçime katılan tüm siyasi partilerden talep ediliyor. Bu haklı talep umarım partilerin yetkililerince görülür ve gereği yerine getirilir. Bu talebe karşılık vermeyen siyasi partilerin işi çok zor. Bunu laf olsun diye söylemiyorum, gerçekten bu sefer herhangi bir parti Bodrum ve Fethiye adaylarından birisini seçilebilir yerden aday göstermez ise tepetaklak gelecektir.

Bu arada 2023 Mart ayı enflasyon rakamları da açıklandı. Hayırlı uğurlu olsun.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, mart ayı enflasyon rakamlarına ilişkin açıklama yaptı. Enflasyonla mücadeleden taviz vermediklerini belirten Nebati, “Üretim ve istihdam kaybına yol açmaksızın enflasyonu tedrici ve kalıcı bir şekilde indireceğiz.” dedi.

TÜİK, mart ayı enflasyon verilerini açıkladı. Martta TÜFE yüzde 2,29 artarken, yıllık enflasyon yüzde 50,51’e geriledi. Martta bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup yüzde 70,73 ile lokanta ve oteller oldu. En az artış gösteren ana grup yüzde 17,27 ile giyim ve ayakkabı olarak belirlendi.

İnandık mı?

İnanıp inanmamak artık size kalmış.

Yerel siyaset gündemine geri dönerek birkaç görüşümü sizlerle paylaşmak istiyorum.

İlki Muharrem İnce konusu. Muharrem İnce ile ilgili olarak benim görüşüm net. CHP ile pazarlık yapmak amacı ile Cumhurbaşkanlığına aday oldu ve seçim sonucunu etkileyebilecek bir oranda da oy potansiyeline sahip. Bu gerçeği gözardı etmek, olaya duygusal yaklaşmak anlamına gelecektir. Kendisi için Milli Eğitim Bakanlığını ve birkaç bölgeden de seçilebilir sıraya olmak şartı ile kendine yakın isimlerin milletvekili adayı yapılmasını isteyecektir ya da istemiştir. Turbun büyüğü esasında heybede. Yaklaşık 8 ay sonra yerel seçimler var ve Muharrem İnce 2024 Yerel Seçimlerinde çok daha fazla şeyler isteyecektir. Örneğin Muğla Büyükşehir Belediyesini isteyecek. Kimbilir Ali Acar için ya milletvekili kontenjanını ya da Muğla Büyükşehir kontenjanını masaya koyacaktır. Gülümseyenleriniz olacaktır bu öngörüme. Fakat unutulmasın altı benzemez bir masaya oturup “Millet ittifakı”nı kurdu ve her türlü sıkıntıya karşın hala sürdürüyor. Siyasette olmaz, olmaaaaaz…

Diğer bir konu da milletvekili adaylarının hangi vasıflara sahip olması gerektiği. Örneğin illa kadın olmalı diye bir söylem var. Elbette olmalı ama sadece kadın diye milletvekili olur ise kadınların haklı mücadelesine zara vermekten başka bir şey yapmamış oluruz. Sadece elini kaldırıp indiren ve partisi için sadece bir sayı olarak görülen bir kadın milletvekili, kadınlara ve kadın mücadelelerine hakarettir diye düşünüyorum.

Aynı şey gençler içinde geçerli. Sadece genç olmak yeter mi? Elbette yetmez…

Peki hangi vasıflara sahip olmalı?

Bence bir yabancı dili olmalı. İngilizce ve hatta başka bir dil daha. Üniversite mezunu olmalı ama en azından kendini yetiştirmiş ve kamu yönetiminde söz söyleyebilecek donanımda olmalı.

Mesleği neyse özellikle o konuda projeleri olmalı. Sadece seçildiği il için değil Edirne’den Hakkari’ye kadar tüm ülkeyi kapsayacak projeleri olmalı ve bunu yaşama geçirebilecek kadroları harekete geçirebilmeli ve yönetebilecek yetenekte olmalı.

İdeolojisi olmalı, güvenilir olmalı. Yanar-döner olmamalı. Elbette değişim kaçınılmaz ama değişimi gelişim olarak gerçekleştirebilmeli. Biz seçmenler vekilin solcuysa solcu, sağcıysa sağcı, liberalse liberal olduğunu görebilmeliyiz. Duruma göre bizlere “Ben tarafsızım. Ben tüm Muğla’nın vekiliyim…” gibi hiç inandırıcılığı olmayan bir yalana sığınmamalı.

Türkiye’nin geleceği, huzuru, refahı için bedel ödemiş, yeniden ödemeye de hazır olmalı.

Seçildiği ili ve insanlarını çok iyi tanımalı, tahlil edebilmeli. İnsanların hangi değer yargılarına göre hareket ettiklerini iyi gözlemlemeli.

Ona güvenerek oy vermiş partisini ve partililerini de çok iyi tanımalı.

Seçildiği ilin dışında, bölgesini de çok iyi tanımalı.

Daha birçok şey yazılabilir, aklımda en az yüz tane daha madde var. Zamanı geldikçe bunları yazarız. Ama en önemlisi aday olanların en çok haddini bilmesi gerekiyor. Eğer seçilenler kendini ve haddini bilir ise zaten başarılı bir çalışma dönemi geçireceklerdir.

Bir de çok sık aynaya bakıp ben bu görevin hakkından gelebilir miyim, bana verilen görevi, yetkiyi ve makamı hakkıyla yapabilir miyim diye kendilerine sormalarını diliyorum.

Umuyorum ki; seçilen milletvekillerinin çalışmaları düzenle başlasın, ahenkle sürsün ve gönül rahatlığı ile sona ersin.

Dilerim öyle olur…