İster gönül ver, oy ver ister gönül koy boş ver

TİP Muğla Milletvekili Adayı Mehmet Aslantuğ, 14 Mayıs 2023’te gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem milletvekili genel seçimleri ile ilgili sosyal medya hesabından yayınladığı videoda “Sadece seçime değil, ülkenin onur mücadelesinin oylanacağı sabaha üç gün kaldı.” dedi

Bodrum Gündem Haber

TİP Muğla 1.sıra Milletvekili Adayı Mehmet Aslantuğ’un sosyal medya hesabından yayınladığı videoda şu ifadeler yer aldı;

“Sadece seçime değil, memleketin onur mücadelesinin oylanacağı sabaha 3 gün kaldı. Bu mühürlü zaman için insiyatif alan, elini taşın altına koyan gönüllerle birlikteyim ve bizzat buradan söylemek istediğim sözcüklerim var; çünkü saklayamam çünkü esirgeyemem çünkü borçluyum, bilirim. Sorulmuş sorulmamış bütün sorulara, tüm haklara özgürlüklere ve meraklara elbette bilmek isteyene güvenmek isteyene velhasıl kendini teslim etmeye hazır bütün niyetlere gönül kapım üzerinden borçluyum. Hatta yalanlara, korkulara, kıskançlıklara, arsızlığa, hırsızlığa bile borcum var. Siyaset gereği değil üstelik, haysiyet gereği. Kendimi bildiğimden beridir öğrendiğim ne varsa o yüzden.  Öyleyse yine ve yeniden ödeyelim.

Bak sevgili kardeşim ister gönül ver oy ver, ister gönül koy boşver.  İstersen karnın kapkara kalsın. Bil ki kimsenin kursağına uzanmadım, 40 yıldır alın terinden başka kazancım olmadı. Üstelik şu ya da bu nedenle aktör olarak reddettiğim paranın toplamı kabul ettiklerimin en az on katıydı. Değil tüyü bitmemiş yetim hakkı yemek göz dikmeyi bile düşünmeyen bir hayat kurmaya çalıştım bir çoğumuz gibi ya da bazılarımız gibi. Ve 30 yıldır ezeli ebedi sevgili Arzumla zihnen ve bedenen emek verip ter döküp çalıştık. Yalanlara saklanan bir yalımız falan olmadı sandığın gibi. Olanların namuslusuyla bir derdimde yok zaten.

Bizim iki evimiz oldu. Biri kışlık biri yazlık. İkisini de 30 yıldır ayakta tutmaya çalıştığım “Sıcak Saatler” gibi işler için çattığım atölyemin “Aşkın İkinci Yarısı” adlı bir filminden kaynaklı banka borçları için sattık. Çünkü ne devletten ne de sermayeden bir kuruş talep ederek yola çıkmamıştık. Hayallerimiz de oldu, helalinden ödeyecek cesaretimizde. Yat dediğine gelirsek, o yat dediğin şey bir yelkenli tekne. Adı “Sevgili”. 25 yaşında. Yani AKP’den daha yaşlı. Kendini sattırıp daha daha büyüğüne tamah eden bir sahibi olmadı zaten. Büyütmekten muradımız evlattı, sadece evladımızı büyüttü. Banka kredisi ve taksitle alındığında da şimdi şu anda da düzgün planlanmış bir muhitte 4+1 çapında bir evden daha pahalıya malolmadı ve her yanı sularla çevrili bu kadim topraklarda sadece ay yıldız bayrakla dolaştı. Velhasıl çok merak ediyorsan bu memleketi soyanların dününe bu gününe bakacaksın, bize değil.

Ve sevgili Muğla güzel Muğla

Sadece deniziyle değil, ormanı vadisi ovasıyla, gönlümüze memleket gibi nakşetmiş muhteşem diyar. Bil ki oy versen onaylasan da, oylamasan yok saysan da sahip çıksan da çıkmasan da ben senin için bir aktör evlat, bir yönetmen ağabey olarak ve dağların ve ovaların ve köylerin ve koyların için elimden geleni zaten yaparım. Bizim sevdamız karşılıksızdır annem, bizi böyle büyüttüler iyi ki de öyle büyüttüler.

Yüreğimin sıkıştığı esaslı bir yere aşkımızın girdiği sınava gelirsek eğer bak oraya dairde söyleyeceğim şudur, bir tek sebebi var; bu ülke ve bu hayat için dertlendikçe sevgili Yılmaz Odabaşının şiiri Suavinin enfes yorumunda dinlediğimiz şarkının söylediği gibidir herşey.  En çok aşk bu nedenle bize küser, yaşama sevincini cıvıltısını kaybettiğimiz içindir ve kimsenin de bir suçu yoktur. Yani kaldık kırık bardaklar gibidir hepsi bu. Varsın öyle olsun. Memleketi onarmak için yüreği çarpanların aşklarını da onarmaya güçleri yeter elbet kim bilir. Yeter ki yarınları güzel olsun bu güzel memleketimizin. Sevgi, saygı ve muhabbetle”