Bodrum Gündem

Erol Manisalı dostları tarafından Dibeklihan’da anıldı

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinin efsane eğitimcilerinden ve Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Prof.Dr.Erol Manisalı Bodrum Dibeklihan Kültür ve Sanat Köyünde dostları, meslektaşları, öğrencileri tarafından anıldı. Manisalı ile ilgili anılar paylaşılırken kimi zaman kahkahalar atılırken, kimi zaman da duygulu anlar yaşandı.

Bodrum Gündem Haber

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinin efsane eğitimcilerinden ve Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Prof.Dr.Erol Manisalı anma gecesi Bodrum Dibeklihan Kültür ve Sanat Köyünde gerçekleşti. Eski Bakanlardan İmren Aykut, 8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Baş Danışmanı ve Gazeteci Can Pulak ile birlikte yaklaşık 200 kişinin katıldığı anma gecesinde Gazeteci Fatih Bozoğlu moderatörlüğünde  Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Zeynep Oral, İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof.Dr.Kemal Alemdaroğlu, Emekli Başkonsolos Ülkü Başsoy ve Tiyatro Sanatçısı Dilek Türker Erol Manisalı ile ilgili anılarını paylaştılar, görüşleri ile ilgili değerlendirmeler yaptılar.

Erol Manisalı’nın şu an bizlere konferans verecekmiş gibi hayal edelim…

“Erol Manisalı’nın Ardından” anma gecesi, Erol Manisalı’nın bastonları ile ilgili Barış Tan Bozoğlu’na verdiği son röportaj izlendikten sonra Manisalı’nın eşi Nuriye Manisalı duygularını katılımcılar ile paylaştı. Oldukça heyecanlı ve duygu dolu olan Nuriye Manisalı “Erol Manisalı’nın Ardından” anma gecesine katılanlara teşekkür ederek başladığı sözlerine şöyle devam etti; “Şu anda burada birçok duyguyu aynı anda yaşıyorum. Çok üzgünüm, çünkü onun bir daha göremeyeceğim ve çok özleyeceğim için. Çok gururluyum, çünkü onun gibi bir insanın eşi olduğum için. Bu akşam çok da mutluyum, çünkü onu seven bu kadar çok insanla bir araya geldiğimiz için. Keşke bu gece burada onu anmak için değil de geçen senelerde olduğu gibi onun konferansını izlemek için bir araya toplanmış olsaydık. Çok hastaydı, zor yürüyordu, bitkindi. Ama konferansına başlayınca bir anda canlandı ve bir buçuk saat boyunca konuştu. Sorulara cevap verdi, kitaplarını imzaladı. Kendi kendime gelecek sene de böyle bir konferans vermek nasip olacak mı diye düşündüm ama maalesef olmadı. Bu yüzden sanki ölmemiş ve aramızdaymış gibi, bizlere konferans verecekmiş gibi hayal edelim. Hatta Cenap Tezer de şurada oturmuş onu dinliyormuş gibi de hissedebiliriz. Her ikisinin de ruhları şad olsun, huzur içinde olsunlar…” dedi.

Nuriye Manisalı “Erol Manisalı’nın Ardından” adlı kitabını da katılımcılar için imzaladı. Diğer yandan eşsiz ve paha biçilmez bir koleksiyon olarak kabul edilen Erol Manisalı’nın Bastonlarından da bir seçki Dibeklihan’da sergilenmeye başlandı.

Zeynep Oral; Onun en istemediği şey karamsarlık ve umutsuzluktu…

“Erol Manisalı’nın Ardından” anma gecesine konuşmacı olarak katılan Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Zeynep Oral Erol Manisalı ile Prof.Dr.Server Tanilli’nin faşist teröristler tarafından vurulmasının ardından hastanede ziyaret ettiği sırada tanıştığını söyledi. Gazeteci Zeynep Oral son günlerde ülkenin geldiği durumdan kaynaklı katılımcıların ne kadar kaygı dolu olduğunu gördüğünü ifade ederek şöyle konuştu; “Eğer Erol Manisalı şu anda burada, aramızda olsaydı bizlerin karamsar olmasından rahatsız olurdu. Onun en istemediği şey karamsarlık ve umutsuzluktu. Umutsuzluk ve karamsarlık ancak mücadele etmeyenler içindir…”

Zeynep Oral; Erol Manisalı öğrenmeyi de öğretmeyi de çok severdi…

Gazeteci Zeynep Oral birçok kişinin belli konularda uzmanlaştığı ve başka konulara kulaklarını kapatabildiklerini söyleyerek; “Oysa Erol Manisalı’nın önemli bir özelliği vardı; benimle bir tiyatro eleştirmeni gibi tiyatro tartışırdı. Bir müzik eleştirmeni gibi izlediği konserin ayrıntılarını konuşurdu. Herkesin hemen hemen her yazısını mutlak okur, katıldığı ya da katılmadığı görüşlerini paylaşırdı ve tartışırdı. Açıktı, vericiydi, meraklıydı. Öğrenmeyi de öğretmeyi de çok severdi…” dedi.

Erol Manisalı bir cevherdi…

İstanbul Üniversitesi efsane Rektörü Prof.Dr.Kemal Alemdaroğlu Erol Manisalı ile daha rektör olmadan öncesinde tanıştığını kaydederek şöyle konuştu; “Ben Genel Cerrahım ve Cerrahpaşa da çalışmaktaydım. Erol da İktisat profesörüydü. Erol genç yaşta 1962 yılında İktisat Fakültesini bitirdikten hemen sonra asistan ve sonra da öğretim görevlisi olmuş. O dönemki hocalar Erol’da bir şeyler görmüş. Başka türlü bu kadar kısa sürede öğretim görevlisi olunmaz. Erol bir cevherdi. Çok yönlü uğraşıları olan ve düşünen biriydi. Cumhuriyet gibi önemli bir gazetede dış politika ve ekonomi yazıları yazıyor, Türkiye ve yabancı ülkeler arasında barış tesis etmek için çeşitli platformlar kuruyor ve yönetiyor, Kıbrıs’ı yazıyor, Rauf Denktaş’ın resmi olmayan danışmanlığını yapıyor, Kıbrıs sorunu ile ilgili fiili bir mücadele içinde de yer alıyor. Bunlara ben de yakinen tanık oldum. Sonunda da birlikte Ergenekon kumpasında beraberdik. Benden birkaç ay sonra da ol gözaltına alınmıştı…”

Prof.Dr.Alemdaroğlu; “Gümrük Birliğinden sonra bizler hep verdik ama hiç almadık…”

Prof.Dr.Kemal Alemdaroğlu, Erol Manisalı’nın AB ile ilgili çok bilgili olduğunu ve bu konuda önemli yazılar yazdığını, karşı duruşuyla da örnek bir tavır sergilediğini ifade ederek; “Ben de Erol gibi Avrupa ve Gümrük Birliğine karşıyım. Almadan vermek Allah’a mahsustur. Bizler hep verdik hiç almadık. Gümrük Birliği nedeni ile kapütülasyonlardan daha da zor bir duruma düştüğümüzü düşünüyorum. Üstelik bundan çıkmanın da hiç kolay olmadığını sanıyorum…” dedi.

Alemdaroğlu, Erol Manisalı’nın en bilgili olduğu konulardan birisinin de Kıbrıs olduğunu söyleyerek; “Bizim aklı evvel bazı yöneticilerimiz ‘verelim kurtulalım’ ya da ver kurtul’ diyorlar. Neyi ve nasıl vereceğiz ve nasıl kurtulacağız bu meçhul. Sözlerimi uzatmayacağım. Onun tanrı katında da yani cennette mücadele verdiğine inanıyorum…” dedi.

Dilek Türker; Erol Manisalı’dan hala güç buluyorum…

Daha sonra söz alan Tiyatro sanatçısı Dilek Türker de Erol ve Nuriye Manisalı’nın aile yaşantısı ile ilgili değerlendirmeler yaptıktan sonra; “Erol Manisalı bir öğretmendi, benim öğretmenimdi. Öğrendiklerimi hiç unutmadım. Yazdığı 74 kitabın tamamını okumasam da okuduklarımdan öğrendiklerimle güç buluyorum. Keşke burada daha çok genç olmasını isterdim…” dedi.

Dilek Türker Nazım Hikmet’in Giderayak adlı şiirini okuyarak sözlerini tamamladı.

Ergenekon’u konuştuk ve kayda aldım…

Erol Manisalı’nın kadim dostlarından Emekli Başkonsolos Ülkü Başsoy, Nuriye Manisalı’nın söylediğine göre en eski arkadaşı olduğunu ifade ederek “2013’den itibaren arkadaşlığımız Bodrum’da sürdü. Bir gün onunla baş başa Ergenekon’u konuştuk. Bana her şeyi anlattı ve ben bu konuşmamızı kayda aldım. Sonra ekonomide kaosu konuştuk…” dedi.

Dostları, avukatı, öğrencisi ve öğretmeni de anma gecesinde anılarını anlattı…

Erol Manisalı’nın kadim dostlarından birisi olan Maliyeci, iktisatçı, diplomat ve siyasetçi Ertuğrul Kumcuoğlu da söz alarak; “Erol Manisalı ile ilgili özellikle Kıbrıs konusu konuşulunca söz almak istedim. Ben Lefkoşe Büyükelçisiydim…” dedi. Kumcuoğlu Kıbrıs meselesi ile ilgili görüşlerini ifade ederek Erol Manisalı ile birlikte devletin dışında sivil toplum örgütü olarak Kıbrıs’a sahip çıkmaya çalıştıklarını söyledi.

Tiyatro Sanatçısı Betül Arım da; O tam bir öğretmendi. Yediden yetmişe, herkese yorulmadan, usanmadan aşkla, şevkle anlatırdı. Bana da anlattı. Ne sorarsam büyük bir heyecanla, sanki ilk defa ders verirmiş gibi anlatıyordu. Çok değerli bir şey bu. Onun üniversitede öğrencisi olmayı çok isterdim…” dedi.

Ergenekon davasında Erol Manisalı’nın avukatlığını üstlenen Mehmet İpek de Erol Manisalı’yı çok geç tanıdığını ifade ederek; “Pek çok aydın gibi hocam da aydın olmanın bedelini ödeyen insanlardan birisidir. Ergenekon’da sanık olduktan sonra onu savunma görevini üstlendim. Bu benim için büyük bir onur oldu. Erol Manisalı ile yollarımız bu dava ile kesişti. Ne yazıkki geç bir dönemde kesiştik. Ancak ondan öğrendiklerim benim hayatımın sonuna kadar kalacak değerlerdir…” dedi.

Erol Manisalı’nın Doçent olduğu dönemde öğrencisi olduğunu söyleyen Bodrumlu Turizmci Zeki Köylü’nün; “Erol Manisalı gibi öğretim görevlileri bizleri devlete hizmet edelim diye yetiştirmişlerdi, üniversiteler devlete insan yetiştirirdi. Ama artık devlet şirket mantığı ile yönetildiği için ekonomistim demek de çok sıradanlaştı…” sözleri dikkat çekti.

Bu sözler üzerine Prof.Dr.Kemal Alemdaroğlu yeniden söz alarak; “Üniversitelerin asıl görevi fakülteden mezun olan kişileri birinci derecede devletin gelişmesi, yücelmesi ve yükselmesini sağlaması için göreve hazırlamaktır. Tıp Fakültesini bitiren kişinin Devlet Hastanesinde görev alması istenir. Diğer üniversitelerde de aynı şekilde devlet için insan yetiştirir. Bir kısım insan elbette kamu dışında özel sektörde de yer alabilir. Bu çok doğaldır…” dedi.

Son olarak söz alan Manisalı’nın asistan öğretmeni de onun çok yönlü bir bilim insanı olduğunu, Kıbrıs meselesinden, AB ve Gümrük Birliğine kadar, ekonomiden, dış politikaya kadar çok önemli bilgilere sahip olduğuna vurgu yaparak şöyle konuştu; “Erol Manisalı’nın İktisat Fakültesinde öğrenciyken, ben de aynı üniversite de Çalışma Ekonomisi bölümünde asistandım. Aynı bölümde değildik ama okulda herkesin dilinden düşürmediği bir isim vardı. İşte o isim Erol Manisalı’ydı. Bütün öğretmenler ve öğrenciler onun ileride akademisyen olacağını biliyorlardı. Bu derece başarılı ve kendini göstermiş birisiydi. O Türk toplumuna ışık saçmıştır…”

Yaklaşık iki saat süren “Erol Manisalı’nın Ardından” anma toplantısının sonunda Nuriye Manisalı kitabını imzaladı…

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.