Bodrum Gündem

CHP 38. Kurultayından Notlar; CHP bildiğiniz gibi

Yüz yıllık CHP’nin son 46 yılında ben de varım.

Tabii “GAZETECİ” olarak.

CHP’yi izlemeye, 1977 seçimleriyle başladım. Bu seçimler, “Kıbrıs Fatihi” rahmetli Bülent Ecevit’in, tek başına iktidara geldiği sayılı seçimlerden biridir.

Adalet Partisi’nin, Süleyman Demirel’in iktidar olduğu 1977 seçim gecesini, Anadolu Ajansı’nda stajyer gazeteci olarak takip ettim.

Gece yarısına doğru CHP’nin tek başına iktidara geldiği ortaya çıktı. Devletin Ajansının Genel Müdürü Atilla Onuk’u Demirel atamıştı. CHP’nin seçimleri kazanmasına çok sinirlendi, inanmak istemedi. Bir hışımla, haber merkezine indi ve masayı yumruklayarak oyların tekrar sayılmasını istedi.  “Tüm muhabirleri arayın ve oyları tekrar hesaplayın” talimatını verdi.

O tarihte seçim sonuçları sadece Anadolu Ajansı’ndan izleniyordu. Ajansın tüm yurda dağılan muhabirlerinden telefonla gelen sandık sonuçları, haber merkezinde değerlendiriliyordu.

Haber Müdürü rahmetli İbrahim Çıngay dahil hepimiz çok sinirlendik. Söylemesi kolay ama tüm muhabirlere yeniden telefonla ulaşmak kolay değildi. Şehirlerarasından telefon bağlatmak kolay değildi.

2 yıl sonra, CHP’nin iktidardan ayrılışı sırasında ise Günaydın Gazetesi’nde çalışıyordum. Rahmetli Ecevit, 1979 senato seçimlerini kaybedince, hükümetten istifa etti.

**

İşte böyle başladı seçimlerde CHP’yi ve CHP Kurultaylarını izleme sürecim.

100 yılda 38 kez Olağan Kurultay yapan CHP, medya organizasyonunu öğrenemedi.

Maalesef bu konuda AKP’nin eline su dökemez. Medya mensuplarının çilesi kurultay salonuna girdiğiniz anda başlıyor.

İnternet yok. Basına ayrılan bölümde oturan partililer ise çok. Bütün masalara sandalyelere oturmuşlar, ikramları götürüyorlar. Üstelik hepsinin boynunda BASIN kartları asılı. Partililere de bol bol basın kartı dağıtılmış. Kimin medya mensubu olan belli değil

Yüzlerce gazeteci, kendilerine ayrılan küçücük platformda yürüyemiyorlar. Canlı yayına konuk getirmek ise bir ızdırap. Çay almaya gidemiyorsunuz. Yerinizden kalktığınız anda boynunda BASIN kartı asılı bir partili yerinizi kapıyor. Danışmanlar, telefon eden arkadaşlarına “Gel sana bir basın kartı vereyim. Salonda her yere git…” diyor.

Pes, dedim.

Çok doluyum, çok şey yazacağım ama bu kadarla yetinsem iyi olur.

**

  1. Kurultay 25 Temmuz 2020 yılında Bilkent’te yapılmıştı. Bu defa Melih Gökçek’in yaptırdığı Ankara Spor Salonu tercih edildi…

Salona girerken Kurultay için bestelenen yeni şarkı çalıyordu. Şarkının Kemal bey için yazılan “Sana olan aşkımız ebediyete kadar…” sözlerini dinledik.

“Bölünmeyin” çağrısı yapan CHP, Kurultay salonunu ortadan ikiye böldü. Salonun sağ tarafını Özgür Özel, sol tarafını ise Kemal Kılıçdaroğlu taraftarları doldurdu.

Özgür Özel’in tribünlerindeki Kılıçdaroğlu posterleri ve afişleri kaldırıldı. CHP kurultaylarında ilk defa Bülent Ecevit’in fotoğrafını gördüm. Altına de “değişim” yazmışlar.

Turkuaz ve kırmızı renklerden oluşan sahnede Atatürk ve Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafları vardı. Kemal beyin Adalet yürüyüşü ise video olarak gösteriliyordu.

İlhan Cihaner ve Örsan Öymen adaylıktan çekilirken salona Ekrem İmamoğlu ve Büyükşehir Belediye Başkanları girdi.

İsimleri sahneden tek tek okundu, alkışlandı. Ancak en büyük alkışı Ekrem İmamoğlu aldı. İmamoğlu’nu en çok alkışlayan Özgür Özel’in tribünündeki grubu Ekrem beyin getirdiği iddia edildi. Bu grup kurultay sürecinde Özel’i alkışladı. Divan Başkanı İmamoğlu da zaman zaman bu gruba bakarak gülümsediği dikkati çekti

Divan Başkanı İmamoğlu’nun salona divan üyesi olarak Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal oturdu. Tanal her şeyiyle Kılıçdaroğlu’nu destekliyor, bu konuda şiddete dahi başvuruyordu. Bu nedenle İmamoğlu’nun yanına oturtulması anlamlıydı

Özgür Özel’in salona geldiğini duymadık. Sessizce geldi ve protokoldaki yerine oturdu.

Kemal bey ise saat 12.12’de salona girdi. Büyük bir coşku, alkış. Islıklar arasında partileri ve konukları selamladı.

Kılıçdaroğlu ve Özel defalarca tokalaştı…

İki rakip olan Kılıçdaroğlu ve Özel’in dün, ne kadar tokalaştığını saymaktan yoruldum. Onlarca defa tokalaşmalarının ilki, salondaki ilk karşılaşmalarında yaşandı.

Kemal bey Özgür Özel’in yanına otururken hafifçe ayağa kalkan Özel ile tokalaştı. Daha sonraki kalkıp oturuşlarında bu sahneler yaşandı.

  1. Kurultayı Kemal bey başlattı…

Kürsüye gelen Kılıçdaroğlu, gündemi okudu. Ekrem İmamoğlu’nun dişvan başkanlığını oyladı. Oy birliği ile divan başkanı seçilen İmamoğlu’nun “Ekrem Bey” diyerek sahneye çağırdı. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu öpüşmeden sadece mesafeli bir tokalaşma ile görev devir teslimi yaptı.

Ekrem bey divana oturmadan mikrofonu eline alarak kürsüye geldi ve ilk konuşmasını yaptı. “CHP kongreler, kurultaylar partisidir” dedi. CHP antetli kağıda yazdığı konuşmasında, bu kurultaydan sonra muhalefetin toptan şekilleneceğini iddia etti. Herkesi umutlandıracak bir kurultay olmasını diledikten sonra konuşmasını, “Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın Atatürk!” diye bağladı ve büyük bir alkış daha aldı.

Salonda tansiyon zaman zaman yükseldi…

Kemal beye övgüler yağdıran Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı protesto edildi. Hatta üzerine yürüyen bir partili güçlükle sakinleştirildi. Bu arada salonun değişik köşelerinde ufak tefek itişmeler yaşandı.

Ancak divan başkanı İmamoğlu zamanında müdahalelerle kavganın büyümesini önledi. Zaman zaman eline mikrofonu alarak sahneye çıktı ve düzeni sağladı.

Konuşmalara geçildi.

Mikrofonu en iyi kullanan aday, CHP’ye Genel Başkan seçilecek.

Kılıçdaroğlu’nun son numarasını ve konuşmaların ayrıntılarını yarın yazacağım.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.