Türkiye’yi Vahdettin ve Atatürk diye iki bölmüşlerdir!

Türkiye’nin aslında bugün içinde olduğu en büyük sorun bu bölünmüşlüktür…

Aslında o dedikleri “Dış Güçler” Türkiye’yi son Osmanlı Padişahı Sultan Vahdettin ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk arasında iki kutup haline getirerek, Türkiye’yi ikiye bölmüşlerdir.

Türkiye bugün bunun faturasının çok acı bir şekilde ödemektedir. Bizimkiler de buna uyanmak istemiyorlar.

Konu bu kadar net ve açık iken Türk siyaseti ve Türk kamuoyu da “Dış Güçler” muhabbetinde bunun sağından bile geçmektedir. Hele hele bir de bunun yanına başörtü değil “Türban” adı altında bir saç örtüsü simgesi ile de bütünleştirerek bunu adeta bir tabu bir heykelleştirmişlerdir.

Tabi ki bu son 21 yılda derinleşerek büyük bir yara haline gelmiştir. Burada amaç bir türlü bölüp yönetemedikleri Türkiye’yi hem dini hem de liderler arasında bölerek Türk milletini birbirine düşürerek ülkenin geleceğini engellemektir.

-Bugün bunlar aynen yaşanmıyor mu?

Türkiye’nin bugün aslında tek sorunu vardır. Ancak bunu bildiği halde üzerine gidip bir ortak çıkış yolu ne arıyor ne de çaba sarf etmektedir. Hatta bu bölünme her geçen gün daha da derinleşerek büyümektedir.

-Türkiye aslında 1923 yılında tarihi ile hesaplaşmıştır.

Bunu kaşıyarak Türk milletini bölmeye kimsenin hakkı da yoktur. Ancak siyasi olarak bölünmek birilerine şahsı çıkar sağlayacaksa orada dur demek gerekir.

Çünkü bir ülkenin ve milletin geleceği ve kaderi ile kimse şahsi çıkarları İle oynayamaz.

Bu bölünmüşlüğe maalesef siyaset öncülük ediyor. Sonrada onun uzantısı medyadaki gazeteciler, yazarlar ve yorumcularda eşlik ediyor. Tabii ki bu kesimler, bu gücü siyasilerden alıyorlar.

Artık Türkiye’nin siyasette, mahallede, sokakta, okulda, işyerinde, şehirden şehire kutuplaşmaya son vermesi gerekir. Kimse de başını kuma sokmasın.

Türkiye’yi Türk milletini gerçekten seven böyle yapmalıdır. Evet tek Türkiye vardır. Kendimizden başka dostumuzda yoktur.

Tarihimizde, kültürümüzde, dinimizde, atalarımız da birdir. Gerisi teferruattır.

Sevgi ve Saygılarımla
Tandoğan UYSAL Stockholm