Perpa’da İksed Sanat Etkinliği – 23.12.2023

Sen Geldiğinde

Islağa üşümüş ayaklarla, kapının girişinde,
Sıcak tebessümüne kanmaya duruyordum.

Sustukça, konuşturduğun ayaz yüreğimi,
Serseri yalnızlığımı, çarpıyordum eşiğine. 

Sessiz bir tebessüm, gizliyordu hayretini,
İnci saflığında ki bu derin gizeme…

Yüz yıllardır eteğinde uyuduğum dağların,
Esintisine kapılmış saçlarımın yakışına… 

Ben dillerine kanıyordum, susaya susa,
Sen gözlerimin alevinde tutuşuyordun aşka…

Salih Aydoğdu

Titiz, duyarlı ve özenli çalışmalarını gözlemlediğim İKSED (İstanbul Kültür, Sanat ve Edebiyat Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Aydoğdu & R. Ece Aydoğdu ile yönetim kurulu üyelerinin çalışma ve çabalarını ilgiyle izledim.

Seçkin ve kalabalık kadroyla gerçekleştirilen etkinlik, takdire değerdi. Ancak, etkinliğin süresi 13.00-19.00 saatleri arasında sürmesi çekilmezdi! İnsanın belli dayanma gücü vardır. Yöneticinin tüm duyarlı yaklaşımlarına karşın sahne ya da kürsü alanların süreyi uzatmaları olumsuz eleştiri aldı. Çözümüde şu olabilir: katılanların tümünün şiir okuması ya da sazıyla sözüyle sahne alması koşul olmayabilir. Dinleyici olmak bile gönül gücü ( moral) verir.

Ekinliğe Katılım Sağlayanlar:

Onur Konuğu olan Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Mustafa Kul, olmak üzere,

Thm ve Tsm Sanatçıları;

Ozan Fedai Koç, Ahmet Eşref Çiçek, Yaşar Sarıkaya, Hamide Yetim, Âşık İkrâri, Rabia Ece Aydoğdu, Hüseyin Aşkın, Hüseyin Hışım, Halide Göksoy, Âşık Aşık Ahmet Yıldız, Murat Doludizgin, Dursun Kement, Lütfü Can, Yakup Kalmış, Emrah Çil, Ali Rıza Töriyen ve Şükrü Aydın…

Şairler;

Mehmet Çil, Bilal Başpınar, Yücel Dede, Songül Çağlar, Mehmet Zeki Ateş, Muhsin Durucan, Osman Şahbaz, Ali Gürz, Polat Karadaş, Gülşen Musa Şenderin, Cemil Özdemir, Gülen Öztürk, Faruk Kos, Ali Özdemir, Özgür Albayrak, Sabahat Gezgincan, Ş Bircan Çakırer, Ramazan Gecenoğlu, Enver Bahçekapılı, TC Doğan Gürz, Musa Canpolat, Celal Yılmaz, Fatma Kalafat, Dursun Elmas, Hüseyin Kuzucan, Kâzım Üçok, Ahmet Huy, Durmuş Özmen, Agâh Adıgüzel, Erhan Yılmaz, Mevlut Işildak, Ozan Mizani Taner Karataş, Sefer Kocakaya, Şahap Adıgüzel, Nebahat Eroğlu, Ayhan Turan, Leyla Özdemir, Ali İhsan Öztürk, Ekrem Gül, Bahattin Çetin – Bahtuni, Yekta Aydın, Dilara Tapan, Osmar Crystal Osman Duman, Cemal Ağcakaya, Ali Örs ve Mustafa Aydın…

Yoğunluk vardı. Etkinlik süresince Peyderpey katılan şair- saz ve solo sanatçılarımızın olduğu gözlemlendi. Onur konuğu olarak çağrılı Mesam Yönetim Kurulu Üyesi, Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlarımızdan Sayın Mustafa Kul, özgün bir konuşma yaparak salondakileri ilgiyle dinletti! Adım çağrıldığında ‘Sevgi’ temalı ‘Gönül Kuşum’ başlıklı şiirimi seslendirmeye çalıştım.

Gönül Kuşum

Gezinme turumuz tarladan bağa
Şakrak gönül kuşum yolumda öter
Tırmanma yönümüz ovadan dağa
Biri sağda biri solumda öter

Buluşma sevinci dinlenmekte baş
Güvenle gizeme sinmekte sırdaş
İki gözüm üstü izlenmekte kaş
Ak alaca martım gölümde öter

Sevginin manavı meyvesin satar
Sulu şeftalinin lezzetin katar
Damağım yafanın tadına bakar
Kınalı kekliğim yanımda öter

Ateşini muma çakıp yakanım
Ballı meydanına takı takanım
Ninem sıcaklığı özdeş bakanım
Eşsiz telli turnam dalımda öter

Durucanca yazar tıraş eylerim
Sözcüğü şiire marş marş eylerim
Güvercin uçurup maraş eylerim
Ol muhabbet kuşum kolumda öter.

Muhsin Durucan

Geçmiş yıllarda ayda bir kez olmak üzere Cankurtaran Öğretmenevi Salonunu dolduracak nicelikteki sanata yakın dostlarımızın düzenli katıldıkları rahmetli Müzeyyen Hançerci ile birlikte etkinliklerin yönetiminde bulunduk. İlgililere yararlı olur düşüncesiyle deneycilerimi ve yazılarımda kullandığım aşağıdaki önemli bilgileri paslaşıyorum.

Kimi zaman salonlarda, şenliklerde, uygun yer ve zamanlarda değişik adlar altında şiir dinletileri düzenlenmektedir. Yine geçmiş yıllarda görev yaptığım Trakya’dan İstanbul’a gelerek her ay, üstelik on beş yıl kadar süreli zaman diliminde Pera Palas Şiir dinletileri’ne katıldım. Kalite açısından olumlu edinimlerim oldu.

Düzenli yaşamda ve kaliteyi yakalamakta elbette kurallar vardır. Demokrasi de bir kurallar yönetimidir. Nasıl ki, gelişmiş demokratik ülkelerde kurallar işletildiğinde; o ülkenin halkı mutlu oluyorsa, bireyi mutlu edebilecek şiir dinletisinin de kimi kuralları vardır. Eğer belirlenmiş kurallara özen gösterilirse; hiç kimse gerilime girmez ve dinleti sonrasında katılımcıların doyumu ya da mutluluğu gözlerinden okunur!

Olması gereken kuralları ya da kimi ancakları sıralamak gerekirse:

– Önceden görüntülü davet üzerine katılanların zamanında yerlerini alması.

– Belirlenen başlama ve bitiş saatlerine yönetim masası yetkililerince de kesinkes uyulması.

– Katılanların geliş sırasına göre; adı-soyadı, katıldığı yer, telefon numarası, e-mail adresi, okuyucu mu yoksa dinleyici mi olduğu ve imzası, önceden hazırlanmış olan çizelgede bir görevli tarafından kayda alınması.

– Öğrencilerin dayanma gücünün bir saat, yetişkinlerin iki saat olduğunun göz önünde tutulması gerekir. Sürenin iyi değerlendirilmesi, uzatılıp can sıkıcı ortama sokulmaması…

– Etkinliğin yöneticisi, izlencenin başında işlenecek konunun bilgilendirmesini yapmalı. Kürsüye davet edilen her okuyucu cumhuriyet, Atatürk, şehitlerimiz, gibi, gibi… Ortak konularda dakikalarca tümceler sunmamaları sonucu çoklu tekrar, izleyenlerde bıkkınlık yaratmaktadır. Salondakilere ‘Hoş geldiniz!” söylemini ancak etkinliği yöneten söyler. Kürsüye gelenlerin söylemesi, kendi kendine hoş geldiniz, demesi olur.  Kişi, selamlama sonrasında kısa bir şiirini okuyup ayrılmalıdır.

  Bellekte varsa ezbere okunması, değilse küçük yazılı metnin esas alınması. Bir başkasının şiirinin okumaması.

– Katılımcıların sadece bir şiir ya da bir eseri seslendirmesi… Kendisinin burnunun bittiği yerde başkasının özgürlüğünün başladığına saygı göstermesi… Bireyci değil, özgeci olunması.

– Katılımcılar, kesinkes kendi aralarında konuşma yapmaması ve gürültü ortamı yaratılmaması.

–  Şiirini ya da eserini okuyan kişinin oradan ayrılmasının hoş olmayacağından devinimle dinleti sonuna dek hiç kimsenin ayrılmaması, özellikle buna saygılı olunmasının gerektiğinin bilincinde olunması, beklenir.

Kimi etkinliklerde bir bardak su bile verilmezken salonun arka bölümünde yeterince çay, su, neskafe ve maske almak olanaklı oldu. Bu, özellikle Rabia Ecem Aydoğdu’nun bir özverisidir.  Emeği geçenleri kutlar, başarılarının artarak sürmesini dilerim.

*