Seçimler sonrası Bodrum ve medyanın rolü

Hep söylerim biz gazeteciler, siyasetçiler ve bürokratlar kamuoyuna hizmet için varız.

Tek amacımız var. O da kamu yararını düşünmek ve katkı koymaktır.

Gerçek gazeteciler cesaretlidir ve bir çıkar da düşünmezler.

Dobra dobra yazalar. Sonucunun nereye varacağını bile düşünmezler.

Bir de gazeteciler, bu isimini saydığım makamlardan daha fazla halkın içindelerdir.

Halk gibi yaşarlar ve yaşadıkları sıkıntıları bire bir yaşarlar.

-Gazetecilerin bir yaptırım gücü yoktur.

Gazeteciler, siyasi sorumlulara, devletin bürokratlarına gönüllü servis yaparlar.

Onlarda eğer duyarlı ise bu duyumların peşine düşüp takip ederler. O sorunları çözerler.

Bazıları da hiç umursamaz ve makamında oturur ve parmağını bile oynatmazlar.

Etliye, sütlüye bile karışmazlar.

Yaklaşık 40 yıl Türkiye dışında, insana farklı önem veren İsveç’te yaşadım.

Halkın çıkarları, bu ülkede her şeyin önündedir. Siyasilere, bürokratlara hatta Kraliyet ile yönetildiği için Kral’a bile iltimas geçilmez. Yasalar önünde herkes Anayasa’da yazılı olduğu gibi eşittir.

Kimse onların önünde ezilip, büzülmezler. Ülke de halkın çıkarlarını öne çıkaran bir sistem ile yönetilir.

Kral otomobilini sürerken hızlı sürdüğü için para cezasına da çarptırılabilir.

Ancak bunu Türkiye’miz için maalesef söyleyemeyiz.

Bizde şak, şakçılık çok olduğu için ülkede hak ettiğini yaşar.

Bazen isyan etsek de bu değişmez.

Umarım bir gün bu bakış değişir ve halk onların üzerinde olduğunu hisseder. Bu ne zaman olur, bunu da halk bilir.

-Benim açıkça umudum yok

Bodrum merkezde halkın kullanım alanlarını gasp edenleri fotoğraflarla ifşa ediyorum. Ne bu konuda bir yaptırım yapılıyor. Ne bir açıklama yapılıyor. Ne de teşekkür ediliyor.

Sadece yazdığım yazı fotoğraflı paylaşımlar ile kalıyorum.

-Eski Türkiye’de bunlar yoktu.

Yanlış giden bir şey medyada haber değeri olarak yer alırsa hemen üzerine gidilirdi.

Ancak maalesef bunu ben Bodrum’da göremedim. Onun için geleceğe pek umutlu bakamıyorum.

31 Mart yerel seçimlerinden 18 gün geçti. Bodrum’da bu yaz yaşanacak su sıkıntısı konusunda ortaya çıkıp kimse bir şey diyemiyor.

Hala seçim kutlama coşkusu devam ediyor.

Önümüzde sadece Mayıs ayı var. 1 Haziran’da yaz sezonu başlar.

Bodrum’a bu kış yeterli yağmur yağmadığı için barajlardaki kuraklık ve susuzluk SOS veriyor.

Ancak Bodrum’u yönetenlerden hale tık yok.

Bodrum’un öncelikli sorunu olan bu seneki susuzluk sanki gündemden kalktı.

Ben açıkçası yaz aylarında susuzluk başladığında vatandaşın isyanı karşısında bu sorumluların ne yapacaklarını çok merak ediyorum.

-Bodrum damarlarına kadar susuzluğu çekecek

Ben bir medya mensubu olarak yazılarımda dile getirsem de bunu aldırış eden yok.

O zaman vatandaşa ben söyleyeyim. Bodrum’da bu yaz da geçen seneki gibi susuzluk çekilecek.

-Susuzluk çekmemek için ne hazırlık düşünüyorsanız yapın ve hazırlıklı olun.

Çünkü Bodrum Belediye Başkanı Sayın Tamer Mandalinci’nin ve Bodrum Kaymakamı Sayın Mustafa Çit’in elinde bu konuda bir sihirli değnek olmadığına göre Bodrum damarlarına kadar susuzluğu yaşayacak. Bunu ben şimdiden söylüyorum. Sonra kimse söylemedi demeyeniz.

Tandoğan Uysal/ Paşatarlası Bodrum