Bodrum Gündem
TANDOĞAN UYSAL

TANDOĞAN UYSAL

Tandoğan Uysal; 1985 yılında Anka Haber Ajans’ında muhabir olarak başlayan basın hayatı sırasıyla, Ulusal Basın AJANSI (UBA) Anadolu Ajansı İsveç Bürosu ve Hürriyet Gazetesi’nde 25 yıl süren İsveç Temsilcisi olarak çalıştı. İsveç Devlet Radyosu Türkçe bölümünde serbest gazeteci olarak çalıştı.

    Türkiye’yi bitiren ahlak partizanlık!

    Kimse başını kuma sokmasın. Türkiye’de ne çekiyorsak partizanlıktan çekiyoruz.

    Bazen bu partizanlık batsın. Bu ne biçim demokrasi bile dedirtiyor.

    Millete hizmet için seçim mitinglerinde oy isteyenler, seçimi kazandıktan sonra bildiklerini hep okuyorlar. Bizden olanlar yaşasın, diğerlerini boş koy gibi.

    Örneğin seçimi kazanan parti hemen seçimden sonra kadrolaşmaya gidiyor. Bu kadrolaşma sonra kamplaşmaya dönüşüyor. Sonrada işte o hizmet için verdikleri sözler havada kalıyor. Adam’a göre muamele, kayırmacılık başlıyor.

    Ben İsveç’te yaşayan bir gazeteciyim. Onun için bu gözlemleri daha rahat yapabiliyorum.

    Her seçimden sonra iktidarı alanlar Türkiye genelinde devlet kademelerinde atamalar yapıyor.

    İşte bu atamalar ülkenin yönetiminde önemli yerlerde oturan Valisinden, Kaymakamına, Savcısından, Hakimin’e ve Emniyet Müdürlerine kadar.

    Bu atamalarda özellikle dikkatimi çeken bu kişiler iktidara yakın isimlerden oluşuyor.

    Peki, bu ülkede iktidar partisine yakın olmayan, diğer meslek sahiplerine haksızlık olmuyor mu?

    -İşte Türkiye’de bu sorulmuyor.

    Bu masaya yatırıp yargılanmıyor. Devlette böyle önemli devlet makamlarına gelen insanların militanlaşması ne kadar adil? Ne kadar demokratik? Ne kadar doğru ve hakkaniyetli?

    Devletin bir Valisi, Kaymakamı, Hâkimi, Savcısı ve diğer kamudaki görevlileri vatandaşına, işletmesine aynı mesafede olması gerekmez mi?

    İşte çok üzülerek söylüyorum. Türkiye’de maalesef öyle değil.

    Sözde öyle diyorlar ancak günlük yaşamda maalesef aynı şeyi söyleyemeyeceğim.

    Oysa seçimden sonra iktidara gelen Cumhurbaşkanından tutun, milletvekiline kadar Anayasa’ya bağlılık yemini ederken, bunun üzerine namusları üzerine yemin ederler.

    Ancak onlarda ve onların uzantıları da buna uymazlar. Sonra da burası Türkiye deriz.

    Kötü giden şeyler üzerine de sohbetlerde herkes Türkiye’yi kurtarmaya kalkar. Oysa o Batı emperyalist devletleri dediğimiz o medeniyetler bu söylediklerimi çoktan aşmışlar.

    Adamların işleri ondan düz gidiyor. Ondan birbirleri ile uğraşıp birbirini yemiyor. Kalkınıyor ve refah içerisinde yaşıyorlar.

    Türkiye’de herkes bir birinin kuyusunu kazıyor. Herkes kısır bir döngüde birbirlerinin altını oyuyor. Peki, kim kazanıyor? Tabii ki kimse. Ondan dünyanın en mutlu insanları bu kısır hesapları yapmayan oralardan çıkıyor. Hayalimde hep daha güzel bir Türkiye var. Güzelliklerle dolu Türkiye’ye kalpten sıcak bir kucaklaşma yakışır.

    Sevgi ile kalın! Tandoğan Uysal Stokholm

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.