Neden Stockholm’den Bodrum’u yazıyorum?

Bodrumlu değilim. Ancak Bodrum ile 12 yaşında tanıştım. Bodrum’da ilk kez Kumbahçe’de yastığa başımı koyup bahçeli tek katlı bir Bodrum evinde mis kokular içinde uyuduğum günü özlem ile hatırlıyorum.

Onun için Bodrum’un sevgisini ben ilk aşkımın adresidir diye özetlerim. Yazılarımın sonuna imzamı atarken Stockholm diye not düşerim. Bodrum’da iken de Bodrum diye.

Tabii ki, bazılarına Stockholm’de yaşayan birinin Bodrum üzerine yazı yazması genelde çok garipseniyor. Bazen olumsuz eleştiriler almıyor da değilim. Bunun yanında olumlu izlenimlerde alıyorum. Bodrum’a bir yerde İsveç penceresinden bakıyorum desek daha doğru da olur. Bu da birazcık benim farkındalığım.

Bu arada yazılarımı beğenenlerden Bodrum’da yanlış giden hususlarda yazı yazmam için istihbaratlarda alıyorum. Hatta sağ olsunlar bunu fotoğraflandırarak da özel mesaj olarak atıyorlar.

-Tamer Mandalinci ile mesajlaşarak vatandaşın sorunları anında çözmek mutlu ediyor

Bunları bazen Bodrum Belediye Başkanı Sevgili Tamer Mandalinci kardeşimle de paylaşarak, konuyu hemen anında da çözüyoruz.

Bu nedenle bir gazeteci olarak 3.8 km uzaktan Bodrum’da yaşayan bir vatandaşımızın yakındığı sorunun çözümünde benimde bir katkımın olması beni çok da mutlu ediyor.

-Hem çocukluk hayalim gerçekleşti hem de Bodrum’a katkı koymak beni haddinden fazla mutlu ediyor

Çocukluk hayalim olan küçük bir turizm işletmesi ile Bodrumlu olup Bodrum’a ve Türkiye’ye ekonomik olarak bir katma değerimin olduğuna inanıyorum. Yaşamımın son yıllarını Bodrum’da geçirecek olmakta beni ayrı bir mutlu ediyor.

-Gazetecilik mezara kadar devam eder

Asıl mesleğim gazetecilik olduğu için bu birikimimi şimdi Bodrum için kaleme alıyorum. Her zaman söylerim gerçek bir gazetecinin emekliliği yoktur. Nefesinin son anına kadar o gazetecidir ve halka bir şey vermek için çalışır.

-Stockholm’e alternatif Bodrum

Bodrum’u ilk kez 1970’lerde görüp ve hayalimdeki Bodrum’u içimde yaşattığım için 40 yıl yaşadığım Stockholm’e alternatif olarak Bodrum’u görüyorum.

Bodruma yatırım yapmadan önce Türkiye’nin tüm Ege ve Akdeniz kıyılarındaki turizm merkezlerine gittim.

Ancak ben Bodrum’u 1970’lere göre fazla bozulmadığı için tercih ettim.

O nedenle Bodrum’u betonlaşmış veya şehirleşmiş gibi görenlere hiç katılmıyorum.

Sanırım bir Alanya’yı, bir Marmaris’i, bir benim gibi görüp mukayese etselerdi, benim çizgime gelirlerdi.

O nedenle bazılarına göre Bodrum ne kadar kötü ise ben de Bodrum’u o kadar daha fazla önemsiyorum ve değer veriyorum.

-Bodrum bana göre son yerel seçimlerde tarihi bir fırsatı ve şansı da ele geçirmiştir.

Bodrum’un eski Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı olması hem tüm Muğla ilçeleri ve Bodrum Belediyesi için çok büyük bir şans ve fırsattır.

Ahmet Aras,  Bodrum gibi popüler bir beldede yaz aylarında ise resmi nüfusunun çok üzerinde bir nüfusa Belediyecilik yapmış bir Bodrum Belediyesinden ve onun mutfağından geliyor.

Bu herkese nasip olacak bir özellik değildir.

İşte Muğla Büyükşehir Belediyesi ve ilçeleri bu nedenle Başkanı Ahmet Aras ile bu yıl 10 metre önde işe başladılar.

-Her zaman işin mutfağından gelenler her zaman daha tecrübeli ve bilinçlidir.

İşte Bodrum’un eski Belediye Başkanı Ahmet Aras’ı eski Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’den ayıran en büyük özelliği budur.

-Bodrum’un ikinci büyük şansı da CHP’den Tamer Mandalinci’yi seçmiş olmasıdır.

Kısacası artık gelecek 5 yılı ben Muğla Büyükşehir için Bodrum yılları olarak görüyorum.

Bu bağlamda Bodrum’un doğal dokusunun korunarak, kendi özüne ait yatay ve modern bir Bodrum kasabası olarak Türkiye’de farklı bir özgün haliyle örnek bir model olacağını umuyorum.

Ben de böyle güzel bir Bodrum’a yazılarımla katkı koyduğum sürece kendimi dünyanın en mutlu insanı olarak hissedeceğim.

Tandoğan Uysal/ Stockholm