Etiket: Haluk Şahin nereli?
Sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde bağımsız ve özgür basın derin bir kriz geçiriyor. Bu, aynı zamanda demokrasinin krizi demek. O yüzden İzmir Seferihisar’daki basın kampında gazetecilik kadar, demokrasi de konuşulacaktır, eminim. Genç arkadaşlar, eksik olmasınlar, beni de davet ettiler. Medya araştırmacısı olarak bir de ödül vereceklermiş. Çeşitli panel ve...
25.09.2023
0
Kurthan Fişek, “Galatasaray aristokrat, Fenerbahçe burjuva, Beşiktaş proleter” deyince başı belaya girmişti. Ya şimdi? Voleybolda kadın milli takımızın gösterdiği başarı bize sporun futboldan ibaret olmadığını hatırlattı. Hatta daha fazlasını: Sormaya başladık, futbol hala spor mudur? Yoksa o, neoliberal kapitalizmin kitleleri biraz daha sömürmek için dönüştürdüğü bir gladyatör gösterisi midir? Tepeden...
18.09.2023
Köşe yazarlığı yıllarımdan da bilirim. Bazı yazılar hiç beklemediğiniz kadar ilgi uyandırır, heyecan yaratır, övgü ya da tepki alır… Kamuoyu ummanında buzdağı gibi yüzen bir suskunluk sarmalına toslamışsınızdır. “Suskunluk sarmalı” bir çeşit karın ağrısıdır. Kişinin söylemek istediği bir şey vardır, ancak etrafta egemen olan görüşe ters düştüğü için söylemeye cesaret...
30.08.2023
Soruşturmacı gazeteciler Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ve Timur Soykan Kitap Fuarı’nın davetlisi olarak bir kez daha Bozcaada’ya geldiler. Her yıl olduğu gibi bu yıl da toplantı öncesi onları tanıtma onuru bana verildi. Onların vaktinden çalmamak için tanıtma konuşmamı kısa kestim. Söylemek isteyip de tam olarak dile getiremediğim bazı konulara burada...
31.07.2023
İktidarın beklenmedik Avrupa Birliği’ne dönüş manevrasıyla o ezeli tartışma yeniden canlandı: Türkiye nereye ait? Doğu’ya mı, yoksa Batı’ya mı? Avrupa’ya mı, yoksa Asya’ya mı? Bu tartışmayı isterseniz M.Ö. 12 yüzyıldaki Troya Savaşı’na kadar götürebilirsiniz… Anadolu kavimlerinin ve daha sonra Osmanlı’nın tarihini bu iki yaka arasındaki salınımlarla anlatabilirsiniz… “İki arada”lık üzerinde...
24.07.2023
Enformasyon sellerinin insanları serseme çevirdiği elektronik ve dijital iletişim çağında yalnızca bizde değil, dünyanın pek çok yerinde şöyle yakınmalar duyuyoruz. “Nasıl oluyor da insanlar bu kadar ters tercihler yapabiliyorlar? Somut olgular karşılarında apaçık dururken onları görmezden gelebiliyor, kendi çıkarlarına taban tabana zıt kararlar alabiliyorlar?” Eskiden tüm bunları cehaletle açıklamak mümkündü....
29.05.2023
13 Mayıs günü dışardan ilk kez Türkiye’ye bakan birinin seçimlerin nasıl sonuçlanacağını kestirmesi kolaydı. Son altı aydır ülkede olup bitenler sonucun ne olması gerektiğini açıkça söylüyordu: Yönetimi değiştirmek! Başka çaresi yoktu. Durum feciydi ve daha kötüye gidiyordu. Dehşet verici hayat pahalılığından, onbinlerce insanın ölümüne yol açan depremin ardından yaşanan perişanlıktan,...
17.05.2023
İzmir Gündoğan Meydanı’ndaki büyük mitingi gördükten şöyle düşündüm: “Bu seçimin sonucu ne olursa olsun, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!” Daha birkaç yıl önce bir araya gelmeleri mucize sayılacak beş benzemez (pardon “altı”) liderin eşleriyle birlikte o mahşeri kalabalığın önüne çıkıp kalp işareti yapmaları gerçekten derin simgesel anlamları olan “ikonik”...
02.05.2023
TARİHİN SIRAT KÖPRÜSÜNDEKİ ADAM: KILIÇDAROĞLU Bu dizinin ilk yazısında üç yöntemden söz etmiştim: At yarışı, kıyamet, bir-şey-değişmez yöntemleri. Bu kez onlardan da çok kullanılan “düello” yönteminden söz edeceğim. İki yiğit çıkmıştır meydane ve kampanyanın öyküsü onların kapışmasının öyküsüdür. Aşil ile Herkül gibi… Bakalım birbirlerine ne oyunlar yapacak, ne hilelere başvuracaklardır…...
19.04.2023