ÇORBA…
“Sevginin sözünü edenler ile sevgiyi gerçekten yaşayanlar arasında ne fark vardır?” diye. Bilge, “Bakın göstereyim” demiş. Bir sofra hazırlamış. Bu sofraya sevgiyi dilinden düşürmeyen kişileri çağırmışlar. Hepsinin yerleri hazırmış. Oturmuşlar hemen. Derken sıcak çorbalar ve arkasından da “bilge kaşığı” denilen, bir metre boyunda kaşıklar gelmiş. Bilge “Bu kaşıkların sapının ucundan tutup öyle yiyeceksiniz, öyle kaşığın çukur kısmına yakın yerden tutmak yok.” Demiş. “Peki” demişler ve çorbayı içmeye başlamışlar. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden, sofradaki hiç kimse, çorbayı döküp saçmadan bir türlü ağzına götüremiyormuş. En sonunda bakmışlar bu iş olmuyor, çorbadan vazgeçmişler. Öylece aç aç kalkmışlar sofradan. Onlar sofradan kalktıktan sonra bilge “şimdi de sevgiyi gerçekten bilip yaşayanları çağıralım sofraya demiş.” Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen insanlar oturmuş sofraya. Bilge “Buyurun bakalım” deyince de, her biri uzun saplı kaşığını çorbaya daldırıp karşısındaki kişiye uzatmış. Dökmeden içmişler çorbalarını. Böylece her biri diğerini doyurmuş olarak mutlu bir hal içinde kalkmışlar sofradan. cheap Viagra Gold
“İşte” demiş bilge “kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse o aç kalacaktır. Kim ki, diğer insanları da düşünür ve doyurursa kendisi de doyacaktır. Çünkü hayat pazarında alan değil, her zaman veren kazançlıdır…”
Ülke genelinde böyle bir düşünce sofrasının kurulduğunu düşündüm bir an. Nasıl kalkardık masadan? Yarı aç yarı tok, üst baş berbat ve kavgalı,…
Neden mi?
Belki sevginin çerçevesini kendi bilgi çapımızla belirlediğimizden. Bakıp göremediğimizden, görünce anlayamadığımızdan. Belki de kazara anladığımız zaman da tepkisiz kalışımızdan. Vücut sağlam, işlevler de yerinde ama beynin mantık ve sağduyu bölümünün can çekişmesinden…
O nedenle, hakimler ve Savcılar Adalet Bakanlığı için çalışıyor artık, 22 üyeli HSYK’nın 17 üyesi hükümet yanlısı oldu belki.
O nedenle tarım ve hayvancılık bitti. Başbakan “Ananı da alıp git” diyor. Nüfusun yüzde 85’i şehirlerde yaşıyor.
O nedenle Türk ekonomisinde “sıcak para” nedir, nereden gelir, bilinmez. Borsanın yüzde 68’i yabancıların elinde, ne zaman gideceği de belirsiz.
O yüzden dün oylarımızı ‘3 anahtar’a veriyorduk, bugün ‘1 kilo kömür’e .
O nedenle farklı düşüncelere kulak kabartmadık Ahmet Taner Kışlalı, Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Hrant Dink ve daha birçok aydının neden öldürüldüğünü anlamadık.
O dedenle “12 Eylülcülere hesap soracağım” deyip ertesi gün Kenan Evren’in
maaşına zam yapanlara “Yetmez ama evet” dedik.
Order Lamisil
O nedenle devletin malını satanlara seyirci kaldık. Basın sustu, örgütsüzleştik.
O nedenle ekmeğe vergi öderken pırlantaya vergi ödemeyenlere ses çıkarmıyoruz.
O nedenle rektör çıkıp öğrencilere “Ben size cumhuriyeti savunmak için görev vermedim” diyor
O dedenle Nurcular, Menzilciler, Süleymancılar, Cerrahiler, Melamiler, Hakikatçiler, Hazneviler, İcmalciler, Uşşakiler, İsmail Ağacılar, İhlascılar, Erenköycüler…
Artık her yerdeler…
O nedenle doğuyu anlamıyoruz, devlet hizmeti götüremiyoruz, insanca yaşam sağlayamıyoruz.
O nedenle dünyanın en pahalı elektriğini, en pahalı benzinini kullanıyoruz ve en pahalı etini yiyoruz.
O nedenle kuzu kuzu oturuyoruz.
O nedenle…
O nedenle çorba içmeyi bile bilmiyoruz.
Sevgi mi!
O da ne?
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar