DEĞİŞİM VE HOŞGÖRÜ BODRUM DA LAZIM…

          Özellikle İttahat ve Terakki’den bu yana yakın tarihimize bir göz atarsak bu tespitimi doğrulayan yüzlerce örnek bulabiliriz. Şamil Tayyar’ın son kitabı “ÇELİK ÇEKİRDEK” ‘te bile kimlerin kimler adına vuruşturulduğunu,vatanseverlik  maskeleriyle bu millete ne ihanetler yapıldığını açıkça görebilirsiniz.Şamil Tayyar’ın daha geçenlerde yayınladığı Refah-Yol Hükümetinin düşürülmesiyle ilgili ABD belgesi bunun en sıcak örneğidir.

      buy albuterol Artık soğuk savaş dönemi bitmiş, maskeler düşmüş, sırlar deşifre olmuştur.Nihayet figuranların bir çoğu kullanıldıklarının farkına varmıştır.Gelinen noktada toplum katmalarında siyasi bilinç gelişmiş,özgürlük talebi artmıştır.Toplum,özgürlük ve barışı bir sorumluluk olarak benimsemiştir.Tabii ki çok bedel ödeyerek bu noktaya gelinmiştir.Gelecek için yol haritası bellidir.Tekrar aynı tuzağa düşmeden insanlarımızı fikriyle,zikriyle,inancıyla veya inançsızlığı ile olduğu gibi kabul edip kolektif enerjimizi  yumurta atarak değil projeler üzerinde ülkemizin yararına harcamalıyız.

     Kim ki bizi kavgaya, gerilime, kutuplaştırmaya ve ötekileştirmeye çalışıyorsa bilin ki o gerçek haindir veya oyuna gelmiş kukladır. Farklılıklarımızın ülkemiz için bir zenginlik olduğunu artık görmeliyiz. Birbirimizi olduğu gibi kabul etmek bir erdemdir. Dayatmacılık ve özgürlüklerin kısıtlanması, ne insanlığa,ne demokratlığa ne de çağdaşlığa yakışır.

      Hele son demokratik kazanımlardan oluşan hoşgörü ve kardeşlik ortamından sonra,hele darbecilerin ve destekçilerinin,işbirliği yaptıkları karanlık mihrakların ipliğinin pazara çıktığı bir süreçte artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.Önemli olan toplum olarak bu süreci iyi kavrayıp ortak paylarımızı geliştirme kardeşlik ve paydaşlık duygularımızı yeşertmeliyiz.

      BODRUM için de aynı şeyleri söylemek mümkün. Politik aşiretçiliğin ve feodal yapının girdabından, mahalle baskısından bir türlü kurtulamayan ama Bodrum’un geleceğinde söz sahibi olması  gerekenlere  sesleniyorum; demokratik ve çağdaş yaşama sizinde katkınız olsun . Eğer Bodrum’un yapısal ve yönetsel olarak yeniden yapılanması gerektiğine inanıyorsan elini taşın altına koy.Baskıcı,dayatmacı zihniyetlerin sana reva gördükleri prangaları artık parçala.Aksi takdirde bu prangalar çocuklarımıza miras kalacak.Bodrum ideolojilerin arka bahçesi veya faşizmin serası  değil, muhteşem bir turizm beldesi olmalıdır.Çünkü ekonomik hayatımızın ve geleceğimizin turizme endekslendiği  BODRUM’un kaderini Doğu Bloku kalıntısı,modası geçmiş,miadı dolmuş ideolojik yapılanmalara ve entel geçinen anti-demokratların fantezilerine teslim edemeyiz.

      Kısacası, kim getirirse getirsin, kim vesile olursa olsun,ben Bodrum’a hizmet ve yatırım istiyorum.Turizmci hemşerilerimizin,Bodrum’lunun yüzünün gülmesini istiyorum.Bodrum’a döviz girsin,insanlarımız mutlu olsun istiyorum.Tüm alt yapı sorunlarını çözmüş,alternatif turizm yatırımlarıyla rakiplerine fark atmış,kaliteli turizme yelken açmış sorunsuz bir Bodrum istiyorum.Yoksa Bodrum bunlara layık değil mi?Eğer layıksa Bodrumlu hedefiyle örtüşen stratejiler geliştirmelidir.Politikacılar,makamlar gelir geçer ama alınan hizmetler Bodrum’da yerinde kalır.

      Gelişmeler ve mevcut siyasi konjonktür gösteriyor ki, AK PARTİ’nin 2011 Haziran seçimlerinde tekrar iktidar olacağı tahmin ediliyor.Oy verenlerde vermeyecek olanlarda aynı kanaatte.Eğer Bodrum’dan bizim kafa tutmamızla iktidara gelmesini önleyeceksek,buyurun önleyelim.Değilse,bir turizm bölgesi olarak Ankara savaşları Bodrum’a fayda getirmez.Eğer siyasi kapris ve reflekslerle hareket edersek  yeni oluşumlara ve gelişmelere kulaklarımızı tıkarsak  BODRUM-ANKARA hattını ihmal edersek Bodrum’a vereceğimiz zararların muhasebesini vicdanlarımızda yapmalıyız.

       Velhasıl Bodrum’da önce zihinsel bir devrime ihtiyaç var, alt yapıdan önce üstyapısal bir değişime ihtiyaç var. Ama her şeyden önce hepimizin en büyük ihtiyacı;farklı düşüncelere saygı tolerans ve hoşgörü.

       Birbirimizi ötekileştirmeden önyargısız sevebileceğimize ve Bodrum’un ekonomik ve insani değerlerini birlikte yücelteceğimize olan inancımı hiç kaybetmeyeceğiz.

                                                                                                                                            Hoşçakalın…