YONTMAK..

– Bir şeye istenilen biçimi vermek için dış bölümünü keskin bir araçla biçmek, kesmek

– Bir kimsenin azar azar parasını çekmek, birinden para sızdırmak:

– Bir şeyi kendi görüşüne göre değerlendirmek.

Kelimeyi ilk anlamı ile kullandığımızda ilkokulda kalemimizin ucunu yontmaktan taş  yontmaya kadar varan uzun bir liste yapabiliriz. En güzel anlamı ise herhalde kendi kendimizi yontarak daha iyi, daha sevgi dolu bir insan olmaya çalışma yolculuğumuzdur. Bu yolculuk hiç bitmeyecek olsa da, karınca misali, yolunda olmak bile bir şereftir.

İkinci anlam, bildiğimiz “sahtekâr”ı tarif ediyor. Yalnız ben burada anlamı biraz geliştirerek, sızdırılan şeyin sadece “para” değil, “menfaat” de olduğunu eklemek istiyorum. cheap Proscar Premarin Fast shipping

Üçüncü anlamda da bir ekleme yapmak gerekiyor. Elbette ki her konuyu herkes kendi görüşüne göre değerlendirir. Bu son derece normaldir. Ancak burada açıklanmaya çalışılan şey, “kendi menfaatine göre” yorumlamaktır.

Herkes her üç anlamı da ayrı ayrı ifa edebilir.

Ancak son ikisini birarada yapabilen “yetenekli” kişiler güzel ülkemde maalesef ya siyasetçi olur ya da bir siyasetçi ile yakınlık kurarak bir devlet dairesine yönetici.

Sözlerimden, her siyasetçinin veya devlet dairesi yöneticisinin “yontmak” kelimesini son iki anlamı ile ifa ettiği anlaşılmasın. Çok dürüst, kendi ikbalini düşünmeyen, bir gün öyle bir gün böyle davranmayan temiz kişiler de vardır.

Sadece oy verecek kişilere, gündemi iyi okuyarak kimlerin hangi konuları nasıl “yonttuğunu” iyi düşünmeleri gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Aksi takdirde asıl “yontulacak” olan kendileri olur.